Sitemap
Türkçe Yayın

Kelimelerin gücüne inanan “Türkçe Yayın” içerik üreticiliğini desteklemek amacıyla yazarlara ve okuyuculara gönüllü destek sunan, kolaylaştırıcı bir yayındır.

Thales’ten Metaverse’e

--

The Educational Renaissance: Adapting to a Rapidly Changing World — Eğitimin Rönesansı: Thales’ten Metaverse’e, Geçmişin Bilgeliği ve Geleceğin Teknolojisiyle Öğrenmeyi Yeniden Tanımlama

Yazı yazmaya başladığımda kaleme alacağım konunun evrende yankı bulmaya başladığı ilk anları hayal ederek ve okuyarak başlıyorum. Geçmişi bugüne, bugünü ise geleceğe bağlamaya çalışıyorum. Şimdi bir düşünelim: M.Ö. 6. yüzyılda, yani 2500 yıl önce, İyonya Aydınlanması’nda kurulmuş Miletos Okulu’nda eğitim nasıldı sizce?

Modern eğitimin öncüsü olarak anılan Sokrates, öğrencilerini diyalojik etkileşime, eleştirel düşünmeye ve kendi sonuçlarına ulaşmaya teşvik ettiği Sokratik Eğitim Yöntemi’nde sınıfa, öğretmene veya sınava ihtiyaç var mıydı dersiniz?

Tam şimdi, Şirince’ye Nesin Matematik Köyü (NMK)’ne gidelim. Doğadan derme amfilerde Picasso’nun sanatının inceliklerini öğrenenler, dut ağaçlarının dibinde evrenin varoluşunu dinleyenler, bir çardak altında minderine serilip kitabını okuyanlar ya da akşam yemeği için biber doğrayan çocuklar. Tam olarak bu köyde matematik, sanat, felsefe öğreniyor olabilirler mi biraz düşünelim. Doğanın içinde bir yerlerde, kim neyi öğrenmek istiyorsa onu keşfe çıkarak öğrenebilir mi? Sorularınıza yanıt bulmak için iç içe geçmiş Matematik, Sanat ve Felsefe Köyleri’ nden oluşan Nesin Matematik Köyü (NMK)’nü incelemenizi öneririm. Buna ek olarak eğitimde nelerin mümkün olabileceğini demokratik yönetim, ekolojik duruş, alternatif eğitim ve özgün finansman yaklaşımını özümseyen Başka Bir Okul Mümkün Modeli’ni de incelemenizi öneririm.

İşte bugün küçük fısıltılarla yükselen yukarıdaki özgün uygulamalar geleceğin yaklaşımlarının temellerini oluşturacak. Bugün şunu çok net olarak biliyoruz ve 2500 yıllık bir mirasın ışığında görüyoruz ki eğitim, arkaik ve tekdüze öğretim modellerinden çok daha öte, kişiselleştirilmiş bir yaklaşıma doğru değişim gösteriyor. Bu değişim, modern dünyanın sosyal, kültürel, teknolojik, bilimsel ve çevresel alanlarda geçirdiği dönüşümle çok hızlı bir biçimde hayatımızda yerini almaya başlıyor. Ancak asıl değişim, eğitimin sisteminde değil, amaçlarında ve içeriğinde gerçekleşiyor. Öğrenme süreci, bireyin içsel motivasyonları, dışsal çevre koşulları ve düşünce yapısı gibi çeşitli etkenlerle şekilleniyor. Bu faktörler, öğrenme deneyimini kişiselleştiriyor ve bireysel farklılıkları ön plana çıkarıyor. Bu bağlamda, öğrenme ortamlarının bu etkenlere duyarlı şekilde tasarlanması büyük önem taşıyor.

Özetle; gelecekte bu kavramsal değişim bizi her yerin okul, herkesin öğretmen olduğu bir eraya doğru harekete geçiriyor. Gelin birlikte çok da uzak olmayan bir geleceği hayal edelim:

Bir sabah İyonya’da uyanıyoruz. Miletos Okulu’nda Thales yanımıza oturuyor ve suyun neden “arkhe”, yani ilk madde olduğunu savunduğunu anlatıyor. Sorularımızı, merak ettiklerimizi Thales’e soruyoruz ve derin öğrenme ve yapay zeka ile Thales’in dünya görüşüne uygun yanıtları kendisinin sözünden dinliyoruz. Hem tarihin derinliklerine bir yolculuk yapıyor hem de felsefi düşüncenin başlangıç noktasına modern teknolojilerle yeniden dokunuyoruz. Mekansal Bilişim (Spatial Computing) ve Tarihsel Rekonstrüksiyon ile 2500 yıl öncesinde yer alan fiziksel mekânlara ve olaylara üç boyutlu olarak “sanal bir portal” ile bağlanıyoruz. Bu sayede Miletos Okulu’nun taş duvarları arasında otururken, deniz meltemini hissediyor ve Thales’in gözünden doğayı anlamaya çalışıyoruz, aşağıdaki gibi bir deneyimle onunla sohbet ediyoruz;

Biz: “Thales, neden suyu ‘arkhe’ olarak düşündün?” Thales (AI): “Su, canlılar için vazgeçilmezdir; her şey ondan doğar ve ona döner. Ayrıca, suyun her hâli — katı, sıvı, gaz — varoluşun değişimini simgeler. Bu, doğanın sürekli bir hareket ve dönüşüm içinde olduğunu gösterir.”

Bugünün terminolojisiyle, Thales’in felsefe dersinden çıkıp kişisel müfredatımızın bir sonraki dersine geçiyoruz. Sanal kampüs laboratuvarında yapılan klimatoloji dersine Moskova’dan bağlanıyor ve Japonya’daki iklim olaylarının tarım, ekonomi, yerleşim ve insan yaşamı üzerindeki etkilerini inceliyoruz. Kampüs Bahçeciliği ve Toplum Tarımı gibi kavramlar üzerinde küresel ölçekteki sınıf arkadaşlarımızla birlikte çalışarak yenilikçi çözümler geliştiriyoruz. Kendi gıdamızı üretiyor, bu gıdaları hem tüketiyor hem de oluşum süreçlerini IoT teknolojileriyle analiz ederek farklı bölgelerin ve coğrafyaların gıda üretimi üzerindeki etkilerini deneyimleyerek öğreniyoruz. Böylece, hem ürettiğimiz gıdalarla besleniyor hem de bu süreçten bilgi ve deneyim kazanıyoruz.

Thales’in felsefesinden modern klimatolojiye, ardından tarım ve toplumsal sürdürülebilirlik konularına geçiş yaparak hem bireysel hem de küresel ölçekte yenilikçi çözümler geliştirdiğimiz bir eğitim modeli tasvir etmeye çalıştım. Bu senaryolar, geleceğin eğitim ve toplumsal inovasyon anlayışını yansıtan, disiplinler arası ve teknolojik temelli bir öğrenme deneyimi sunuyor.

Bu senaryolar ışığında geleceğin bize eğitimde ve aynı zamanda eğitimle birlikte şunları sunacağını düşünüyorum;

Thales’in “arkhe” kavramından, klimatoloji laboratuvarına geçiş gibi, farklı disiplinlerin entegre edilmesiyle öğrenme, kişisel, daha kapsayıcı ve anlamlı hale gelecek.

Soyut fikirleri somut bir bağlamda öğrenmek Thales gibi bir filozofun düşüncelerini, doğrudan onun dönemine ait bir atmosferde deneyimlemek, çok daha derin bir kavrayış sağlayacak, insanları sadece geçmişle değil, farklı kültürlerle ve perspektiflerle de buluşturacak.

Thales ile bir gün geçirip suyun neden “arkhe” olduğunu tartıştıktan sonra, belki de bir sonraki durak Sokrates’in Atina’sı veya Newton’un elma ağacının altı olacak ve her etkileşim, geçmişin bilgeliğini günümüzün teknolojisiyle harmanlayan bir deneyime dönüşecek.

Sanal kampüs uygulamaları ile Metaverse Üniversiteleri, coğrafi sınırlamaları ortadan kaldıracak ve öğrencilerin farklı bölgelerden aynı sınıfta buluşmasına olanak tanıyacak.

Japonya’nın iklim olayları gibi spesifik konular, Moskova’dan bağlanan öğrencilerle gerçek zamanlı olarak incelenebilecek. Bu, hem yerel hem de küresel sorunları çok boyutlu olarak ele almayı ve farklı perspektiflerden çözüm üretmeyi sağlayacak.

IoT (Nesnelerin İnterneti) gibi teknolojilerle, her aşamada veri toplanabilecek ve analiz edilerek öğrenciler kendi ürettikleri gıdaların coğrafi, iklimsel ve teknik süreçlerini deneyimleyerek öğrenecek. Japonya’nın tayfunlarından etkilenen tarım yöntemleri ile Moskova’nın kışa dayanıklı ürünleri arasındaki karşılaştırmalar, daha dayanıklı ve sürdürülebilir çözümlerin geliştirilmesine katkı sağlayacak.

Herkesin öğrenci olduğu bir evrende, kişisel öğrenme yolları oluşturmak eğitimi sürekli ve kapsamlı bir deneyime dönüştürecek. Öğrenmenin sınırsız, birbirine bağlı ve derinlemesine kişiselleştirildiği bir dünyada, eğitimin temel yapıtaşları olan sınav, sınıf, ödev, okul, basılı kitap, kalem, tahta, hatta öğretmen ve öğrenci kavramlarına ihtiyaç duyulmayacak. Her şeyin ve herkesin birbirinden öğrendiği, bilginin yaşamdan alınarak yine yaşam deneyiminde kullanıldığı bir evrende, ihtiyaç duyulan tek şey bilgi ve bu bilgiye erişim sağlayacak teknolojiler olacaktır.

Kaynaklar:

  • https://about.meta.com/what-is-the-metaverse/
  • https://www.gartner.com/en/articles/spatial-computing
  • https://nesinkoyleri.org/
  • https://www.baskabirokulmumkun.org/
  • https://historymatters.sydney.edu.au/2017/06/historical-reconstruction-a-valuable-source-for-the-historian/
  • https://education.nationalgeographic.org/resource/climatology/
  • Kitap: Thales’ten Baudrillard’a, Felsefe Tarihi, Ahmet Cevizci, s. 1344

--

--

Türkçe Yayın
Türkçe Yayın

Published in Türkçe Yayın

Kelimelerin gücüne inanan “Türkçe Yayın” içerik üreticiliğini desteklemek amacıyla yazarlara ve okuyuculara gönüllü destek sunan, kolaylaştırıcı bir yayındır.

Mervenur Çelikten
Mervenur Çelikten

Written by Mervenur Çelikten

Strategic Planning| Business Process Management | Lean Transformation

No responses yet