Toksik Aile Dinamikleri

narsistsiz
Türkçe Yayın
Published in
6 min readDec 2, 2022
Photo by Sandy Millar on Unsplash

Çocukluk yıllarımız -her ne kadar çoğunu hatırlamasak da- hayatımızın en önemli yıllarıdır. Kişiliğimizin temelden oturmaya başladığı ve yetişkinlikteki davranış kalıplarımızın şekillendiği zamanlardır. Mutlu ve huzurlu bir aile ortamında yetiştirildiğimizde, kişiliğimiz olması gerektiği gibi özgün ve özgür bir şekilde gelişmekteyken toksik bir aile ortamında büyümek zorunda kalmışsak, karakterimiz de ister istemez buna göre şekillenir.

Sağlıklı bir aile ortamında büyüsek bile her ailede bazı problemler olacaktır ancak genellikle duygusal açıdan sağlıklı olan aile bireyleri problemlerle nasıl başa çıkabileceklerini bilir ve problemleri çözmek için gerekli özveriyi gösterir. Toksik bir ailede ise bu problemler çözülmediği gibi çoğu zaman tümüyle yok sayılır ve bu da üzerimizde tamiri zor yan etkiler bırakabilir.

Çoğu zaman toksik bir ailede büyüdüğümüzü yetişkinlik veya yaşlılık yıllarımızda anlarız. Doğal olarak içine doğduğumuz aile sistemini “doğru” ve “olağan” olarak düşünürüz ve bir şekilde daha çok küçük yaşlardan itibaren bu sisteme uyum sağlamaya yönelik davranırız. Bu sebeple de ne kadar gözle görülür olursa olsun aile dinamiklerindeki yanlışları göz ardı edebiliriz; hatta çoğunlukla “doğru” örneği görene kadar yanlışı tümüyle kaçırabiliriz.

Kendi aile sisteminizdeki problemli yapıyla yüzleşmek her zaman çok kolay olmayabilir. Birçok kişi ailesini idealize etme evresinden geçer ancak zaman geçtikçe ideale çok uzak bir ailede büyüdüğünü fark edebilir. Belki ailenizde bazı problemler olduğunun zaten farkındasınızdır ancak bu durumu “bütün ailelerde problemler vardır” diyerek geçiştiriyorsunuzdur. Aile sisteminizdeki sorunlar sadece sizin ailenizde değil etrafınızda gördüğünüz hemen her ailede karşılaştığınız şeyler olabilir, bu yüzden de bunun bir tür kültürel yapı olduğuna ikna olmuşsunuzdur veya belki de sorun bendedir diye düşünüyorsunuzdur. Sorunun sizde olmadığını bilseniz ve bazı toksik aile davranış modellerinin hali hazırda bilincinde olsanız bile yazıyı okudukça aslında sandığınızdan çok daha fazla sorun ile yüzleşmeniz gerektiğini görebilirsiniz.

Özellikle de geçmişte narsistik bir ilişki yaşamış biriyseniz veya hala ilişkinin içerisindeyseniz ancak bunun geçmiş aile travmalarınızla hiçbir ilgisi olmadığını düşünüyorsanız, kendi problemleriniz için ailenizi veya bir başkasını suçlamak istemiyorsanız okuduklarınıza en başta tümüyle karşı çıkabilirsiniz. Ancak bu yazı zaten aileleri suçlama amacı ile değil doğru şeyler için sorumluluk almanızı sağlama amacıyla yazılmıştır. Yaşadıklarınızı küçümsemeden anlamanızı sağlamayı ve başkalarının hatalarının değil kendi hayatınızın sorumluluğunu almanızı amaçlar.

Aşağıda toksik aile davranış ağlarından bazılarını bulabilirsiniz:

1. Aile dışarıdan bakıldığında sorunsuz hatta mükemmel görünmeye odaklanır. Aile imajı fazlasıyla önem taşır. Örneğin, mutsuz bir evlilik yürütmekte olan ebeveynler dışarıdan mükemmel bir çift gibi görünebilirler. Aile içinde olmayan kişiler ailede herhangi bir problem olduğunu düşünmezler veya bir tuhaflık olduğunu fark etseler bile bunu kanıtlayabilecek somut bir şeyle karşılaşmazlar. Sürekli bir mükemmellik maskesi takmak, dışarıdan gelebilecek yardım ve desteklere de kapalı olmak anlamına geldiği için ailedeki her bir birey bu durumdan ciddi ölçüde etkilenir.

2. Her şey kapalı kapılar ardında yaşanır. Aile üyeleri, sorunlarını çözmek yerine saklamaya odaklanır. “Aile sırları” vardır. Herkes bilse bile kimse bu karanlık sırlar hakkında konuşamaz, içini dökemez.

3. Çocukların temel ihtiyaçları yeterince karşılanmaz. Ebeveynler çok kendilerine dönük insanlarsa çocuklarının yeme-içme, barınma, güvenlik vb. temel ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kalabilirler.

4. Çocukların duygusal ihtiyaçları yeterince karşılanmaz. Ebeveynler sadece çocuğun fiziksel ihtiyaçlarını karşılamaya odaklanabilir ve duygusal ihtiyaçlarını tümüyle yok sayabilirler. Duygusal ihmalin olduğu ailelerde çocuklar kendilerini görünmez gibi hissedebilirler.

5. Yetişkin çocuk rolleri tersine dönebilir. Ebeveynlerin sağlaması gereken güven, destek, maddi veya manevi yardımlar çocuk tarafından karşılanmak durumunda kalabilir.

6. Sürekli olarak aileyle vakit geçirmeniz istenebilir. Kişisel zaman ve kişisel sınır yoktur. Bireysel olarak gelişim için yeterli alan tanınmaz.

7. Çocuklar ekseriyetle kıyaslanabilir ve birbirlerine düşman yetiştirilebilirler. Yakın olmaları hoş karşılanmaz.

8. Çocuklara eşit davranılmaz. Bir çocuk çok idealize edilirken, diğeri sürekli eleştirilebilir. Bir çocuk yok sayılırken, diğerinin üzerine çok düşülebilir. Aile dinamiğinde çocuklara biçilmiş belli başlı roller vardır ve çocukların bu rollerin dışına çıkması hoş karşılanmaz.

9. Ebeveynlerin duygu, davranış ve tavırları inişli çıkışlı olabilir. Bir an için çok sevecen olabilen ebeveyn bir sonraki anda sinirli, üzgün, mutsuz olabilir. Çocuklar ebeveynlerinin yanında diken üzerinde yürüyor gibi hissedebilirler.

10. Çocuklar şartlı sevgi görür. Sadece ebeveynlerinin istedikleri gibi davrandıklarında sevgiye ulaşabilir, kendileri gibi olduklarında dışlanabilirler.

11. Çocukların fiziksel sınırlarına saygı gösterilmez. Çocuklara istekleri dışında dokunulabilir, günlükleri okunabilir, odalarına izinsiz girilebilir.

12. Ebeveynler ikiyüzlü davranır. Dediğimi yap ama yaptığımı yapma anlayışı hâkimdir. Örneğin; ebeveyn küfürlü konuşabilir ancak çocuk küfrederse cezalandırılır.

13. Çocuklar işçi gibi çalıştırılabilir. Anne-babanın sorumlulukları çocuklara aktarılır. Evin maddi sorumlulukları veya ev içi işler, yaşlı ve küçük kardeş bakımı gibi konularda bütün sorumluluk çocuğa aitmiş gibi davranılabilir.

14. Çocukların yaşlarına uygun davranılmaz. Genellikle onlardan yaşının ötesinde bir olgunluk, sorumluluk hissi vs. beklenir. Çocuk aşırı derecede uslu, sessiz sakin, aklı başında, olgun olmalıdır; çocuk olmasına izin verilmez.

15. Aile üyeleri çok katı veya fazlasıyla esnek olabilir. Aile içerisinde sağlıklı bir hiyerarşi yoktur.

16. Çocuklar fazlasıyla eleştirilir. Bazı ailelerde doğrudan yapılan bu eleştiriler, bazılarında ise bir alay ve şaka maskesi altına gizlenir. Çocukların bedenleriyle ilgili de alçaltıcı yorumlar yapılabilir.

17. Çocuklar zayıf noktalarını göstermeye korkarlar. Mükemmel olmaya, güçlü olmaya vb. zorlanırlar. Çocukların ağlaması, üzülmesi, kızması alay veya cezalandırma konusu olabilir.

18. Ailede alkol, uyuşturucu, kumar benzeri bağımlılıkları olan birileri olabilir. Bu bağımlılıklar çoğunlukla aile dışındaki insanlar tarafından bilinmez, aile sırrı olarak kalır. Bağımlılık bütün aile üyelerini öyle ya da böyle etkiler.

19. Aile üyeleri otantik, kendine özgü varlıklar değildir. Daha çok başkalarının istediği biçimlerde olmaya gayret ederler. Bu nedenle de kendi kimliklerini, kendi duygularını saklama eğilimi gösterirler.

20. Çocukların dersleri, okul başarıları iyiyse; mutlu veya mutsuz olmaları, sosyal bakımdan yeterince dışa dönük olup olmamalarıyla ilgilenilmez.

21. Aile üyeleri çocuklarından yüksek beklentiler içerisinde olabilir. Bu beklentiler paralelinde çocukları zorlayabilirler. Ebeveynler çocuklarının iyiliği için veya onların tüm potansiyellerini açığa çıkarmak için onları zorladıklarını düşünebilirler. Öte yandan bu şekilde yaparak çocuklarına yetersizlik duyguları yüklemekte ve aslında potansiyellerinin önüne set vurmaktadırlar.

22. Çocuklar istemedikleri hobilere veya mesleklere yönlendirilirler. Örneğin, çocuğun hiçbir ilgisi veya özel bir yeteneği olmamasına rağmen doktor, mühendis, avukat gibi prestijli meslekleri kabullenmeye itilebilirler. Veya ailede hüküm süren bazı meslek grupları varsa yine bunlardan birinin seçilmesi dayatılabilir. Mesela çoğunlukla sanatçıların veya sporcuların bulunduğu bir aile ortamında, çocukların ilgi ve yeteneği olmamasına rağmen duygusal baskıyla bu alanlara yönlendirilebilirler.

23. Aile “değerleri” vardır. Örneğin aile dindar bir aile veya tam tersi laik bir aile portresi çiziyorsa buna tümüyle bağlı kalınır. Ailenin bazı üyelerinin aynı şekilde düşünüp düşünmemesi üzerinde durulmaz. Bu imaja uyma zorunluluğu vardır. En temel konularda bile saygılı bir tartışma ortamı yakalanamaz.

24. Ebeveynlerden biri veya ikisi çocuğa aşırı derecede yapışabilir. Bunu sevgi gösterme, birazcık şımartma gibi yorumlayıp normalleştirebilir.

25. Çocuklara sık sık onlar için vazgeçilen şeyler, yapılan fedakârlıklar hatırlatılabilir. Çocuk kendini suçlu hissetmeye zorlanır ve yapılan fedakârlıkların karşılığını vermesi beklenir.

Photo by Markus Spiske by pexels

Toksik aile ortamında büyümek zorunda kalan bireyler hem çocukluk hem de sonrasında yetişkinlik dönemlerinde yoğun utanç ve suçluluk duyguları yaşayabilirler. Özgüvenleri, öz saygıları derinden etkilenmiş olabilir. Sürekli olarak çevrelerini kontrol altında tutarak veya kendinden daha güçlü gördüğü insanların tarafında durarak kendilerini güvende hissetmek isteyebilirler. Hiç istemeseler bile yavaş yavaş kendi anne babalarına dönüşebilirler. Bağımlılıklarla, mental hastalıklarla geçen bir ömür sürebilirler. Birçok yönden harika bir hayat yaşasalar dahi içlerindeki boşluk hissini anlamlandırmakta zorluk çekebilirler.

Toksik ailelerin tüm bu etkilerinden kurtulmak hiç kolay değildir ancak yaralarını sarabilmek için önce yaralarının farkında olmak gerekir. Toksik aile dinamikleriniz hakkında bilinçlenmek bu dinamikleri bir anda yok etmeyecektir ama size kendiniz ve aileniz hakkında iç görü sağlar, hayatınızı gözden geçirme ve kararlarınız arasında neden-sonuç ilişkisi kurabilme fırsatı verir. Ailenizle olan ilişkilerinizi, yakınlığınızı ayarlama ve gerekirse aile ilişkilerinizde sınır koyma kararı alırsınız.

Hayatımızın en önemli anları, verdiğimiz en mühim kararlar aile dinamiklerimiz doğrultusunda şekillenir. Bu dinamiklerin farkına varabilirsek hayatımızın kontrolünü de kendi elimize almaya başlayabiliriz.

Maddi destek olmak isterseniz aşağıdaki linkten yardımcı olabilirsiniz.

https://www.patreon.com/narsistsiz/membership

--

--

narsistsiz
Türkçe Yayın

Narsistik istismarla ilgili kişisel tecrübelerimden ve araştırmalarımdan yola çıkarak yazıyorum. www.narsistsiz.com info@narsistsiz.com