Türkçe Yayın
Published in

Türkçe Yayın

Tomorrow Ocak Ayı Okumaları ve Kitap Önerileri

“Bir kitabı okuyup bitirdiğiniz zaman, bunu yazan keşke çok yakın bir arkadaşım olsaydı da, canım her istediğinde onu telefonla arayıp konuşabilseydim diyorsanız, o kitap bence gerçekten iyidir.” J. D. Salinger

Tomorrow olarak hazırladığımız kitap listeleri ve önerilerine ek olarak aylık okumalarımızı da blog yazısı halinde getiriyoruz ve tavsiyelerimizi paylaşıyoruz… Ocak ayı okumalarımıza başlayalım…

Osman (Roman)

Yazar : Ayfer Tunç

Yayınevi : Can Sanat Yayınları

Sayfa Sayısı : 504

Her şey olmak isterken hiçbir şey olamayan, gün gün adım adım hem servetini hem kendini tüketen bir adam diye bahsediliyor arka kapakta Osman’dan. Gerçekten kitabı okudukça Osman önce tanıdık hatta sempatik geliyor okuyucuya. Ancak kitapta ilerledikçe, geniş bir zaman yelpazesi içinde Osman’ın oradan oraya savruluşunu, amaçsızlığını ve tüm olan bitene aciz kayıtsızlığını okumak yorucu bir hal almaya başlıyor. İnsan kızmakla acımak arasında karışık duygularla baş etmeye çalışarak ilerliyor roman boyunca.

Nişantaşı’nda varlıklı ve eğitimli bir ailede büyümüş, hayatı boyunca hep standartların üzerinde yaşayabilmiş Osman’ın yaşam defterinin kapanışı ise hem çarpıcı hem de düşündürücü oluyor. Belki beklenmedik bir son değil ama kesinlikle tahmin edilebilir bir son da değil Osman’ınki…

Osman’a ait uzun yıllara yayılmış günlükler ve dönem dönem hayatına tanık olmuş insanlarla kısa sohbetler paralel ilerliyor kitap boyunca. İşte tam bu noktada ilginç bir kıyas şansı elde ediyoruz okuyucu olarak. Osman’ın günlüklerinde bahsettiği olayları ve insanlarla ilişkilerini bir de kendi ağızlarından dinliyoruz.

İnsana, seçimlere, aileye ve hatta aile içi dinamiklerin insan hayatına olan etkisine ayna tutan, yorulmadan okunan keyifli bir roman Osman…

“Yazmak geçip giden günlerin ya da önemsiz şeylerin kişisel tarihime kaydını düştüğüm bir gereksinme, bazen de zihnimde biriken bir sürü düşünce kırıntısını, irili ufaklı sorunu kendimden uzaklaştırarak arındığım bir tür ayin.”

Yabancıların Dünyası (Sosyoloji)

Yazar : Lyn H. Lofland

Çevirmen : Sena Damla Yeşilyurt

Yayınevi : Ketebe Kitap

Sayfa Sayısı : 275

Yabancıların Dünyası çok temel bir soru üzerinden — Modern şehir yaşamı nasıl mümkün oldu?- ilerleyerek belki de bugüne kadar üzerine yeterince düşünmediğimiz şehrin kamusal ve tarihi değişimi üzerine düşünmeye davet ediyor okuyucusunu.

İlk bölümde sanayileşme öncesi şehrin karma bir portesini çizen yazar, döneme ait neredeyse eksiksiz bir tura çıkarıyor okuyucularını. Günümüz şehrine göre kaotik ve aynı zamanda çok daha heterojen bir yapıda oluşu ve sahip olduğu iç çeşitlilik ile yaşadığımız metropollerden oldukça farklı bir şehir tablosu ile karşı karşıya kalıyoruz.

Peki daha sonra ne oldu? Hiç tanımadığımız binlerce insanla kocaman şehirlerde beraber yaşamaya nasıl başladık? Metroda, sinemada, markette her gün gördüğümüz sayısız insanı nasıl anlamlandırmaya başladık?

Cevap hem beklemedik, hem de çok şaşırtıcı değil: Sınıflandırarak… Kalabalık şehirleri yaşanabilir hale getirmeye yarayan bu mekanizma ve dinamikleri, üzerine düşünmeye değer gerçekler. Tarihi ve antropolojik kaynaklar ve zengin örnekleri ile bu konuya dair anlamlandırması ve yorumlaması çok kolay bir okuma yapmayı mümkün kılıyor Yabancıların Dünyası.

“Şehir yaşamı şehir halkının dış görünüş ve mekânsal konum açısından “sınıflandırması” ile mümkün hale geldi. Böylece şehirdekiler basitçe bakarak birbirlerine dair pek çok şeyi bilir hale geldi. Potansiyel olarak kaotik ve anlamsız olan yabancıların dünyası, insanların her zaman dünyalarını daha yaşanabilir kılmak için kullandıkları aynı mekanizma ile bilinebilir ve tahmin edilebilir bir yabancılar dünyasına dönüştürüldü: Sınıflandırıldı.”

Bir kuştan Öbürüne: Hayat ve Yazmak Üzerine Tavsiyeler (Deneme/Yazın)

Yazar : Anne Lamott

Çevirmen : Damla Göl

Yayınevi : Hep Kitap

Sayfa Sayısı : 238

Unutmayın, başınıza gelenlerin sahibi sizsiniz…

Anne Lamott, Hayat ve Yazmak Üzerine Tavsiyeler kitabında, atölyelerinde de izlediği adımlardan yola çıkarak yazı yazmaya başlamak isteyen, nereden nasıl başlayacağına bir türlü karar veremeyen herkes için okuması hayli keyifli bir yol haritası çıkarıyor.

Karakterler, olay örgüsü, diyaloglar ve sahne tasarımı gibi iyi bir yazı ortaya çıkarmak için üzerine düşünülmesi gereken her konu için bir bölüm ayıran yazar, kendi üretim maceralarından, başarısızlıklarından ve dönüm noktalarından da örnekler veriyor. Bu örnekler de yazmaya çekinen ama yazmak, üretmek ve paylaşmak için derinlerde bir motivasyonu olan herkese rehberlik edebilecek nitelikte.

“Neredeyse tüm iyi yazılar, o ilk korkunç çabalarla başlar. Bir yerden başlamanız lazım. Bir şeyi — herhangi bir şeyi- kağıda dökerek başlayın.

Yeni Karanlık Çağ Teknoloji ve Geleceğin Sonu (Popüler Bilim)

Yazar : James Bridle

Yayınevi : Metis Yayınları

Çevirmen : Kemal Güleç

Sayfa Sayısı : 276

Adından yola çıkıldığında geleceğe dair karamsar bir portre çizmesi beklense de, James Bridle kitabında bunu yapmıyor. Tam tersi teknolojiden ve hızlı gelişiminden kaçmanın mümkün olmayacağını, geçmişte de mümkün olmadığını anlatıyor. Yaşadığımız dönemin teknolojilerine her zaman uyum sağlamaya çalıştığımızı, günümüzde ise artık teknoloji hızına yetişmenin yetmeyeceğini, dolayısı ile farklı kavrayışlara ihtiyacımız olduğunu vurguluyor.

Sayısal Yöntemle Hava Tahmini ile başlayan bu ilerleyen teknolojik gelişmelere ayak uydurma çabasının, soğuk savaş dönemi de dahil olmak üzere hayatın her alanında karşımıza çıkıyor oluşunun ve artık onu çok daha iyi tanıma, kullanma ve anlama dönemimizin çoktan gelmiş olduğunun altını çiziyor. Yazar, dünyayı düşünme biçimimizi şekillendiren şeyin elimizdeki araçlar olduğunu söylüyor ve yeni biçimlerde düşünmeyi becerebilirsek farklı bir kavrayış ile farklı bir yaşam sürebilmemizin çok mümkün olduğunu ekliyor.

Bridle’a göre; güçsüz ya da mağdur hissetmek yerine düşünmek, tekrar düşünmek ve düşünmeye devam ederek ilerlemek, bu yeni karanlık çağa uyum sağlamaya çabalama yolunda kuşkusuz ki en doğru adımdır.

“Biz saplantılı bir şekilde dünyaya ilişkin daha kesin hesaplar yapmaya çalıştıkça, dünya giderek daha anlaşılmaz bir karmaşıklığa bürünüyor.”

Platon Bir Gün Kolunda Bir Ornitorenkle Bara Girer… (Felsefe Bilimi)

Yazar : Thomas Cathcart & Daniel Klein

Çevirmen : Algan Sezgintüredi

Yayınevi : Aylak Kitap

Sayfa Sayısı : 190

Harvardlı felsefe profesörleri Thomas Cathcart ve Daniel Klein’ın bazı felsefe terimlerini ve felsefik önermeleri esprili örnekler üzerinden açıklayarak anlatmayı denedikleri oldukça keyifli bir kitap Platon Bir Gün Kolunda Bir Ornitorenkle Bara Girer.

Mantık, metazifik, varoluşçuluk, din ve dil felsefesi gibi felsefeye özel ilgisi olmayan birçok insan için anlaması ve yorumlaması oldukça zor konularda zaman zaman komik, genellikle de konuyu basite indirgemiş, kavrama kolaylığı sunan örnekler üzerinden ilerleyen kitap insanı yormayan, son derece akıcı bir okuma vaat ediyor.

Kitap bittiğinde felsefeye dair çok derin bir bilgi birikimine sahip olmak beklentisi elbette gerçekçi değil ancak bu alanda daha derin okumalar yapıp yapmama kararı almak için bir turnusol kağıdı olarak kullanılabilir. Her iki durumda da Hegel’den, Heidegger’e, Aristoteles’e uzanan keyifli bir okuma yolculuğu mümkün. Kitabın sonunda yer alan ‘Felsefe Tarihindeki Önemli Anlar’ tablosu ise meraklıları için cezbedici bir detay olabilir.

“Ne kadar filozof varsa o kadar yaşamın anlamına dair fikir, ne kadar yaşamın anlamına dair fikir varsa o kadar da yaşamın anlamına dair fıkra vardır.”

20. Yüzyıl Türkiye Mimarlığı (Mimari)

Yazar : Doğan Hasol

Yayınevi : Yem Yayınları

Sayfa Sayısı : 304

Mimar Doğan Hasol, mimarlık dünyasına en yeni katkısı diyebileceğimiz 20. Yüzyıl Türkiye Mimarlığı kitabında, Cumhuriyet’in ilanından başlayarak yaklaşık onar yıllık dönemlere ayırdığı Türkiye Mimarlığını inceliyor. Kitapta ele alınan her yapıya ve mimarlarına dair bir künye ve eklenen detaylı fotoğrafları sayesinde yaşanan dönemsel üslup değişimlerini görsel olarak da tecrübe etme şansı buluyoruz.

Cumhuriyet sonrası dönemi mimarisi diyebileceğimiz Birinci Ulusalcı Mimarlık Akımı ile başlayan ve küreselleşme etkisindeki 1980–2000 yıllarına dair geniş bir değerlendirme ile son bulan kitap, geçtiğimiz yıllarda yitirdiğimiz önemli yapılarımızı da kayıt altına almış olması açısından son derece değerli bir kaynak.

Geçtiğimiz yüzyıla dair mimari değişimleri okurken, ülkemizin içine bulunduğu başta siyasi ve ekonomik olmak üzere bir çok alandaki gelişmeye paralel bir mimari değişim çıkarımı yapmak, yaşanan her olayın mimari üretim karakterine etkisini gözlemlemek de son derece mümkün.

“Mimarlık yalnızca biçimden ibaret değildir; daha geniş anlamıyla yapı ve mekan tasarımıdır. Mekan tasarımı, binanın içinden kentsel mekana, kentsel tasarıma kadar uzanır..”

Ocak ayı ile devam ettirdiğimiz ikinci kitap seçkimizi okuduğunuz için teşekkür ederiz. Sorularınız veya yorumlarınız olursa bize ulaşabilirsiniz.

Saygılarımızla,
Tomorrow

--

--

Kelimelerin gücüne inanan “Türkçe Yayın” içerik üreticiliğini desteklemek amacıyla yazarlara ve okuyuculara gönüllü destek sunan, kolaylaştırıcı bir yayındır.

Get the Medium app

A button that says 'Download on the App Store', and if clicked it will lead you to the iOS App store
A button that says 'Get it on, Google Play', and if clicked it will lead you to the Google Play store
Tomorrow

Tomorrow, Merkeziyetsiz içerik üretim ve paylaşım platformudur. İletişim: today@tomorrow.com.tr