Uçurtmayı Uçurma

Emriye Kurt Mayadalı
Türkçe Yayın
Published in
2 min readSep 13, 2018

Babam bizi her yaz memlekete götürürdü. Şehirde bir evimiz vardı, deniz manzaralı çok güzel bir balkonu olan, o balkonda ne güzel kahvaltılar edilirdi. Bir de tüm akrabaların bir araya geldikleri bir köy evi vardı, bir araya gelinmediğinde boş olurdu o ev. Şehre yarım saat uzaklıkta olan köy evine giderdik ara sıra ailece. Köyde yaşıtlarım çok olmazdı, olanlar varsa da benim arkadaşım değillerdi. Kuzenim, ben ve kuzenimin bir arkadaşı daha olurdu hep. Bu köy evinin arka tarafında tepelik bir alan vardı. Hayvanların otlatıldığı, ağaçların yeşerdiği. Tepelikte genelde inekler ,tavuklar ve biz üç çocuk olurduk. Tavuklar iyiydi de ,inekler bize doğru bir adım attımı biz on adım koşardık. Tepeden aşağı koşmak da çok eğlenceli gelirdi bize, küçük adrenalinler. Hatta bir keresinde ineklerden kaçarken ısırgan otlarının içine düşüp çok ağlamıştık.Yine bir gün oyun oynarken kafa üstü düştüm tepeden aşağı,bir iki yuvarlandım, boylu boyunca yere serildim. Yerde yatmaya devam ettim beni gelip kaldırırlar diye. Yatarken, daha önce hiç bakmamışım gibi bir değişikti gökyüzü. Öyle güzel, öyle mavi, öyle berrak… Uzunca bir süre yerde yattım, kimse gelip kaldırmadı, hadi kalk diyen de olmadı. Gökyüzüne aşık olmuşken, uçan bir poşet takıldı gözüme. Gökyüzünün açık mavi renginden koyu, uçan mavi bir poşet, poşetten yapılma bir uçurtma. Ucu bir ipliğe bağlı, ipliğin ucu bir ele, el bir çocuğa, çocuk bir babaya… Yattığım yerden doğrularak oturdum ve uçurtmayı izlemeye koyuldum. Kalkmak istemiyordum yine. Uçurtmanın havada süzülüşünü izlemek onu uçurmaktan daha fazla keyif veriyordu bana. Kuzenim seslenene kadar bir müddet izledim. Uçurtma alçaldı, ben ayağa kalktım; uçurtma yere indi, ben eve gittim. Yıllar sonra ben otuzuma geldiğimde, aynı yerde, köy evinin tepeliğinde, yine aynı mevsimde, pırıl pırıl bir günde, gökyüzünde süzülen bir şey daha vardı. Benim en değerlim, Annem... Gözlerim yıldızlar kadar parlaktı çünkü gözyaşlarım parlaklaştırıyordu göz bebeklerimi. Yıldızlar da geceyi… En parlak yıldız annemdi… Bir ara, gökyüzünü hiç olmadığı kadar güzel gösteren bu tepelik şimdi geceyi aydınlatan annemle başka bir anlam kazanıyordu. Köy evi cenaze evi, tepelik ise kabristandı artık.

Facebook | Twitter | Instagram | Slack | Kodcular

--

--