Ufuk Açan Kitaplar Seri -1
Bu yazının başlığı belki tüm yazılı basılı eserler için haksızlık gibi algılanabilir ancak benim burada hedeflediğim okuduğumda bende iz bırakmış olan, daha geniş pencereden bakmamı sağlayan ve farklı düşünmem için zemin hazırlamış kitaplardan başlıcalarını ele almak. Kitap okumak özellikle son yıllardaki en büyük hobim diyebilirim, evde kaldığımız bu günlerde bu hobime daha fazla zaman ayırabildiğim için sürece bir nebze de olsa pozitif bakabiliyorum.
O halde başalyalım seriye:
1- Geleceğin Fiziği — Michio Kaku
Bu kitabı ilk Emin Çapa‘nın TEDx konuşmasında duymuştum ve ilk fırsatta da alıp okudum. Kaku Japon kökenli Amerikalı fizikçi ve fütirist. Kitapta önümüzdeki yüzyılda bizi bekleyen teknolojik gelişmeler bölümler halinde anlatılıyor. Kitabı bir çok bilim kurgu dizisi ve filmlerinden ayıran yönü ise Kaku şu şekilde özetliyor, bu kitap hayal gücü zengin senaristlerin kaleme aldığı bir fimden veya diziden ziyade şu anda altyapısı hazırlanan ve halihazırda laboratuvar ortamında denemeleri, prototipleri olan çalışmaları içermektedir. Bu çalışmalar içinde neler mi yok dersiniz; yapay zekadan, tıbbi gelişmelere, uzay bilimlerinden nanoteknolojiye varan yenilikler somut ürünlerle de desteklenmiştir. Contact lens üzerinden verilen komutlardan yol durumunu algılayan ve bize gösteren otonom araçlara, marsta yaşam ve maden arayışları, yapay organ üretimi gibi çıktılarla bizi ağırlıyor. Kitap akıcı bir dille, herkesin anlayabileceği sadelikte yazılmış. Kitabı okudukça insan kendi kendine bilim ne güzel şey demekten de alıkoyamıyor (tabi insanlığa katkıda olduğu ölçüde). Kitabın sonunda ise bizi bekleyen bir süpriz var.
2- Felsefenin Kısa Tarihi — Nigel Warburton
Warburton 2000 yıllık batı felsefesinin mimarı olan düşünürleri derlemiş. Kısa ve öz bir şekilde herbirinin felsefesini ve savlarını birbiriyle ilişkilendirilerek sentezlemiş. Kitap bu kadar filozofu bir arada verme çabası içinde olunca haliyle daha çok araştırma yapmayı gerektiriyor. Ben de bu vesile ile Medium ile tanıştım aslında. Kitap feelsefenin dönüm noktaları olarak adlandırılan filozofları daha yakından tanıyıp ilgi duymamı sağladı. Bu eserin daha çok felsefi kitaplara yönelttiği de su götürmez bir gerçek. Tüm bilimlerin temelini oluşturan felsefe, özünde sorgulamayı ve düşündürmeyi hedeflediği için bu kitap da amacına ulaşmış diyebiliriz. Biraz içerikten bahsetmek gerekir ise; antik yunan filozofu ve ilk temsilcilerden olan Socrates’ten başlayarak günümüz filozoflarından Peter Singer’e kadar, her filozofun fikirleri ve sorgulama biçimleri yaşamlarıyla harmanlanarak bize sunulmuş durumda. Bir solukta okunuveren bir eser.
3- Şeker Portakalı — Jose Mauro De Vasconcelos
Brezilyalı yazar Vasconcelos’un muhteşem bir çocuk-yetişkin romanı. Yazarın hayatını araştırdığınızda biraz da kendi hayatını konu aldığını sezinleyebilirsiniz. Kitap küçük Zeze’nin maceralarını konu alıyor, temelde yoksulluğu anlatan kitap, Zeze üzerinden sevgi yoksunluğunun daha büyük bir ızdırap olduğunu gösteriyor. Küçücük Zeze’nin gözlerinden bakıyoruz dünyaya, oldukça etkileyici ve sürükleyici bir roman. Ben bu romanı okumak için biraz geç kaldığımı düşünüyorum ama hiç okumamak daha büyük kayıp olur.
4- Veronika Ölmek İstiyor — Paulo Coelho
Veronika eski Yugoslav topraklarından olan Slovenya ve Bosna da geçiyor. Yugoslayva’nın dağılma sürecinin ilk kıvılcımları ile başlıyor kitap, garip bir şekilde Veronikanın üzerinde durduğu bir konu oluyor ve bir anda intihari ile ilişkilendiriliyor. Veronika aslında her imkana sahip ancak mutlu değil, bu bağlamda da yaşamına son veriyor ancak başaramıyor ve gözlerini bir akıl hastahanesinde açıyor. Bundan sonra da yaşam ile ölüm arasında gidip gelen 5 günü Veronika ile birlikte yaşıyoruz. Veronika’nın hastanedeki diğer insanlar üzerinden kendini tekrar tanımasına ve dokunaklı hayatlara şahit oluyoruz. Psikolojiye ilgisi olanların bu kitabı kesinlikle okuması gerekiyor. Bir kitap üzerinden Yugoslavya hakkında fikir ediniyorsunuz, depresyon, sizofreni gibi temel psikolojik rahatsızlıkları daha yakından öğrenme fırsatı yakalıyorsunuz. Bu kitabında temel öğretilerinden biri sevgi yoksunluğu ve şefkat eksikliğinin insan içinde açtığı büyük yaradır aslında…
5- Hayvanlardan Tanrılara Sapiens — Yuval Noah Harari
Uzun zamandan beri insanlık tarihi üzerine okuduğum; en öğretici, en sade ve en akıcı kitap.
Harari ilk insandan günümüze insanlığın geçirdiği evreleri anlatmış. En yakın akrabamız olan Neanterlerden ayrıldığı iddia Sapiensin (düşünen insan); göçebe hayattan tarıma, tarımdan sanayi ve teknoloji çağına geçisi gösteriyor. Bu süreçler kitapta 3 başlık altında veriliyor; Bilişsel Devrim, Tarım Devrimi ve Bilimsel Devrim. Kitap aslında başarılı bir tarih kitabı. Harari, insanlık tarihini; toplum katmanlarını, inanışları ve sosyo-ekonomik yapılarını da ele alarak geniş bir perspektiften veriyor. Özellikle son bölümde beyaz yakalılık hastalığına fazlasıyla değinse de özünde bir çok insana hitap eden, akıcı sadece ve anlaşılır bir eser. Beğenmediğim tek nokta ise çeviride yerel mekanlara yer verilmesi. Olayın aslında kapalı çarşıda geçmediğini bildiğiniz halde bir anda kapalı çarşı örneği üzerinden anlatılması biraz dikkat dağıtıcı bence.