Uygulama Topluluklarından Mesleki Öğrenme Topluluklarına, Sosyal Paylaşımların Gücü

Gamze Gacaloglu
Türkçe Yayın
Published in
5 min readJun 25, 2019

Bilgi günümüzün en önemli hazinelerinden ancak, teknolojinin sağladığı sınırsız olanaklarla artık her an elimizin altında olan bilgiye sadece ulaşmak rakiplerimiz arasında bizi bir adım öne çıkarır mı? Yoksa pratikte fark yaratan daha çok “dinamik bir bilme/öğrenme” türü mü? Aslında, bilgiyi oluşturmada, iletmede, geliştirmede ve kullanmada, öğrenmek için bir araya gelen insanların katılımlı bir süreçte gerçekleştirdikleri bir öğrenme ile maksimum ilerleme sağlanabilir.

Uygulama Toplulukları ve Öğrenme

Uygulama Toplulukları, bir konu veya bir alanda ortak ilgisi olan kişilerin uzun süre boyunca iş birliği yaptıkları, fikir ve stratejileri paylaştığı, çözümleri belirlediği ve yenilikler geliştirdiği bir sosyal öğrenme süreci olarak tanımlanabilir. Eğitim teorisyeni Etienne Wenger, basit bir tanım verir: “Uygulama toplulukları, bir kaygıyı ya da yaptıkları bir şeye olan tutkusunu paylaşan ve düzenli olarak etkileşime girdiğinde daha iyi yapmayı öğrenen insan gruplarıdır.”

Öğrenme, çoğu zaman bu sosyal süreçlere eşlik eden rastlantısal bir sonuçtur. Ortak hedefleri olan insanlar birbirleriyle etkileşime girdiklerinde ortaya çıkan ve gelişen sosyal bağlamlarda öğrenme gerçekleşir.

Etienne Wenger’a göre insanlar sosyal toplulukların uygulamalarında aktif bir katılımcı olarak ve bu topluluklar aracılığıyla kimliklerini inşa ederler. Bir uygulama topluluğunda merkezi bir katılımcı olma motivasyonu ve hayran olunan kişilerin sahip oldukları becerilere erişme arzusu öğrenme için güçlü bir teşvik sağlayabilir.

Bu öğrenme teorisi ilk olarak, 1991 yılında Wenger-Trayner ve bilişsel antropolog Jean Lave tarafından önerilmiş olmasına rağmen, insanlar ortak hedefler hakkında fikirlerini paylaşmak için bir araya geldiği sürece “Uygulama Toplulukları” hep vardır ve yüzyıllar boyunca da var olacaktır.

Uygulama Toplulukları ve diğer fonksiyonel topluluklar arasındaki farklar

Uygulama toplulukları genellikle diğer takım türleri ve odak gruplarıyla karıştırılmaktadır. Uygulama Toplulukları nedir ve ne değildir konusunu aşağıdaki tablo özetlemektedir:

Heather Smith ve James McKeen, (Mayıs 2003).

Bir uygulama topluluğunun üç gerekli bileşeni vardır:

Alan: Bir uygulama topluluğu ortak bir ilgi alanı ve paylaşılan bir amaç ile tanımlanır.

Topluluk: Bu ortak amaç doğrultusunda bir grup insan, kaynakları ve fikirleri paylaşarak iş birliği içinde çalışır. Bu topluluklardaki kişiler süreklilik arzeden ilişkiler kurar ve ortak sorumluluk alırlar.

Uygulama: Uygulama toplulukları kaynakları bir veya iki kez paylaşan izole edilmiş insan grupları değildir; amacı olan, süreklilik gösteren ve işbirlikçi gruplardır.

Aslında uygulama toplulukları etrafımızda her yerde yer alır. Bizler farkında olmasak da çoğumuz birçok uygulama topluluğunun üyesiyizdir. Bunlar resmi veya gayri resmi sürdürülebilir topluluklar olarak düşünülebilir. Çalıştığımız şirketlerde belirli bir amaç için düzenli olarak gerçekleştirilen toplantılardan, birbirini desteklemek ve rehberlik etmek için bir araya gelen anneler gibi.

Eğitim dünyasında ise uygulama toplulukları öğretmenlerin profesyonel gelişimine yardım eder; bilindiği gibi eğitimde akran öğrenme esastır. Öğretmenler şahsen ya da günümüzde daha çok sanal ortamlarda dünyanın dört bir yanından diğer meslektaşlarıyla etkileşime girebilir. Bununla birlikte, bu toplulukların öğretmenlere keşfetmek, araştırmak ve bağlantı kurmak için yapılandırılmış ve yapılandırılmamış öğrenme fırsatları sağlayan yenilikçi, akıcı bir ortam yaratması önemlidir. Başka bir deyişle, uygulama topluluklarının aynı şeyle ilgilenenler için bir Facebook sayfasından ya da bir Twitter paylaşımından daha fazlası olması gerekir.

Mesleki Gelişim için Mesleki Öğrenme Toplulukları

Uygulama Toplulukları ve Profesyonel (Mesleki) Öğrenme Toplulukları, öğrenmeyi ve öğretmeyi geliştirmenin ve dönüştürmenin yollarıdır. Birbirleriyle oldukça yakın ilişki içerisindedirler, özünde aynıdırlar.

Peki, hangi noktada birbirlerinden ayrılırlar?

Uygulama toplulukları daha çok birbirlerine yani öğrenenlere odaklanırken, mesleki öğrenme toplulukları ise hala öğrenmesine devam ederken öğretme etkinliğini de gerçekleştiren profesyonellere daha çok odaklanmış gibi görünmektedir. Başka bir deyişle, uygulama toplulukları öğrenmeye odaklanabilirken, mesleki öğrenme toplulukları çok az bir ayrımla, öğretme eylemine daha fazla odaklanır.

“Mesleki Öğrenme Toplulukları daha iyi bir öğretmen olmanıza yardımcı olabilir.” Adams (2009)

Bu durumda mesleki öğrenme toplulukları, öğretmenin öğrenmesini içerirken, öğretimin sonuçlarına da işaret eder. Belki de bu minik ayrımı her ikisi de özünde öğrenme ve/veya öğretme ile ilgilenen insanları güçlendirmeyi amaçladığı için dikkate almamak daha doğrudur.

Uygulama ve Mesleki Öğrenme Toplulukları Üyelerine Nasıl Faydalı Olur?

Çoğu zaman bireysel olanları bir gruba dahil ederek, güçlerini birleştirmelerine olanak tanırlar ve “öğrenme sosyalleşmesi”ni gerçekleştirirler. Mesleki öğrenme toplulukları tek başına yol alan öğretmeni, öğretim dünyasının bir üyesi haline getirir. Öğretmenin bireysel “insan sermayesi”ni “sosyal sermayeye” dönüştürürler. Her ikisinde de öğrenmek isteyenler, akranlarının bilgi, deneyim ve farklı bakış açılarından faydalanabilirler. Aslında, öğretmenlerin iş birliği o kadar iyi çalışabilir ki, “kolektif bir zekâ ortaya çıkabilir” Adams (2009).

Dijital Dünyada Uygulama Toplulukları — Mesleki e-Öğrenme Toplulukları

Dijital çağımızda, insanlar bağlantı kurma ihtiyaçlarını sosyal medya ve diğer sanal alanlarla karşılamaya doğru yöneldikçe sosyal etkileşimler de ve dolayısıyla öğrenme toplulukları da evrim geçirmektedir. Bununla birlikte internetin, başka türlü var olmayacak olan bağlantılar ve öğrenme için yeni fırsatlar yarattığı da kesindir. Dolayısıyla, sosyal medya araçlarını uygulama ve mesleki öğrenme toplulukları oluşturmak için kullanmak bu toplulukların hızla yaygınlaşmasına olanak sağlamaktadır.

Twitter’da gerçekleştirilen eğitim sohbetleri, dijital alanların uygulama toplulukları oluşturmak için nasıl kullanılabileceğinin güzel bir örneğidir. Katılımcıların aktif katılım göstererek, fikir, uygulama ve araç paylaşarak ortak mesleki gelişim hedefine yönelik çalışmalarına izin verir.

Aynı eğitimci topluluğu belirli hashtag’lerle tanımlanan ve belirli bir konu veya uygulamada uzman bir kaynak olarak görev yapan moderatörler tarafından yönetilen haftalık veya aylık paylaşımlar için bir araya gelebilir. Bu paylaşımlarda ortak bir alana odaklanırlar, süreklilik arz eder ve iş birliğine izin verirler, böylece bir uygulama topluluğu olma kriterlerini yerine getirirler.

Dijital alanda yaşayan uygulama topluluklarında, eğitimciler dünyanın dört bir yanında profesyonel gelişime öncülük eden yaratıcı ve etkileyici etkileşimlere erişebilirler. Bu toplulukları herhangi bir mesleki gelişim çalışmasının merkezine yerleştirerek eğitimciler, birbirlerinin büyümesine ve öğrenmesine yardımcı olabilir ve sonuçta öğrenciler üzerinde kalıcı bir etki yaratabilirler.

Yine de öğretim tasarımına tek bir ‘doğru’ yaklaşım yoktur. Farklı grupların farklı gereksinimleri vardır. Uygulama toplulukları, yaşam boyu öğrenenler gibi belirli bir tür öğrenen grubu için önemli bir alternatiftir. Katılımcıların alana ait belirli bir bilgi düzeyine sahip oldukları ve bireysel olarak, yapıcı bir şekilde katkı sağlayabildikleri durumlarda oldukça faydalıdırlar.

Sonuç olarak, giderek daha da değişken ve hız odaklı bir hale gelen dünyamızda, internetin sağladığı açıklık, sosyal medya araçlarının herkesin erişimine açık olması ve küresel düzeyde bilgi paylaşımına olan gereksinim de düşünüldüğünde, sanal uygulama toplulukları daha da yaygın ve önemli hale gelecektir. Yenilikçi ve girişimci eğitimciler, özellikle de yaşam boyu öğrenme açısından bu tasarım modelinin güçlü yönlerinden nasıl faydalanabileceklerini araştıracaktır. Bununla birlikte, sadece ortak ilgi alanına sahip çok sayıda insanı bir araya getirmek etkili öğrenmeye yol açmayacaktır. Dikkat edilmesi gereken, etkili uygulama topluluklarını oluşturan tasarım ilkelerinin hayata geçirilmesidir. Bu, meslektaşlarıyla ve meslektaşlarından öğrenmek için bir araya gelen eğitimci ağlarının çoğaldığı mesleki gelişim alanı için özellikle önemlidir.

Kaynaklar:

https://owningthelanguage.wordpress.com/2014/01/22/cops-plcs-communities-of-practice-professional-learning-communities/

https://www.adb.org/sites/default/files/publication/29784/managing-knowledge-project-environments.pdf

https://elearningindustry.com/elearning-communities-of-practice-6-forms-practical-application

https://thesystemsthinker.com/communities-of-practice-learning-as-a-social-system/

https://www.learning-theories.com/communities-of-practice-lave-and-wenger.html

https://edtechmagazine.com/k12/article/2018/12/communities-practice-professional-development-theory-digital-age

https://www.innovativelearning.com/teaching/communities_of_practice.html

Dijital Çağda Öğretim, A.W. (Tony) Bates

Görsel: http://beateachereisapassion.blogspot.com/2015/11/

Facebook | Twitter | Instagram | Slack | Kodcular | Editör | Sponsor

--

--

Gamze Gacaloglu
Türkçe Yayın

Learning Experience Designer, Project Manager. Curious about life, expressing herself beter by writing...