Verilen Kararları Yerine Getirmek Neden Zordur?

Zeynep Bengisu Cetin
Türkçe Yayın
Published in
3 min readMay 6, 2020

Kararları yerine getirmekte zorlanmanın kişilikle ya da tembellikle alakası yok! Küçük dokunuşlarla kararları gerçekleştirmek mümkün.

“ Ajandama her gün ne yapacağımı yazıyorum ama nafile, bir türlü yazdıklarımı yapamıyorum.”

“ Aldığım kararları uygulayamadığımı gün bitince fark ediyorum.”

“Bugün diyete başlayacaktım ama canım çikolata istiyor. Neyse yahu! Ne olacak, yarın başlarım canım!”

Yukarıdaki cümleler size tanıdık geliyorsa karar vermekte değil, kararlarınızı uygulamakta güçlük çekiyorsunuz. Erteleme eğilimi gösteriyorsunuz. Bu sizin için can sıkıcı olabilir fakat ümitsizliğe kapılıp bunun değiştirilemez bir özellik olduğunu düşünmeyin! Bu sadece alışkanlıkların getirdiği bir davranış biçimi, kişiliğinizi yansıtan bir özellik değil. Bilim dünyası tarafından beynin nöronlarında esneklik olduğu kanıtlanmış bir gerçektir. Bu sebeple beyinin esnekliğinden faydalanarak davranışlarda ve alışkanlıklarda değişiklikler yaratabilmek mümkündür.

Oturup kahvemizi yudumlayıp film izlemek varken sorumluluklarımızı neden yerine getirmeyi isteyelim ki!

Peki kahve yudumlamak yerine sorumluluklarını yerine getiren insanlar bunu nasıl başarırlar? Bu insanların iç motivasyonları oldukça yüksektir.

Emeğin karşılığını görmek için genelde zamana ihtiyacımız vardır. Başarılı olmak ya da zayıflamak eğer bir ödülse bu ödüle ulaşmak için uzunca bir süre çalışmamız ve sabretmemiz gerekir. Mertebesi yükselen bir kişi belki de yıllarca istikrarlı bir şekilde çalışmak zorunda kalır. Bir diyet programından gözle görülür ve kalıcı sonuçlar almak için en az bir ay, hatta daha fazla, diyet programına uymamız gerekir.

İstikrarı koruyabilen insanlar içsel motivasyonu yüksek insanlardır. Uzun süre dışarıdan ödül alamadığımız eylemlerde içsel motivasyon yoluyla devam etme gücünü buluruz kendimizde. İçsel motivasyona sahip olduğumuzda eylemlerin sadece sonuçları değil, yapıldığı süreç de zevk vermektedir. “Bu süreç acı verse de sevdiğim ve istediğim şeye beni ulaştıracak, bu süreçte bir sürü yeni bilgiler edindim, bu günlerimi geleceğim için planlıyorum, geleceğe umutla bakıyorum.” diyebilmek kuvvetli bir içsel motivasyon gerektirir. İçsel motivasyonunuz zayıfsa verdiğiniz kararları uygulamakta zorluk çekip isteksizlik hissediyor olabilirsiniz. Hatta bu hissiyatın ileri boyutuna psikolojide “apati” denilmektedir. Birçok hastalığın alt yapısında görülen apati, temelinde “isteksizlik, ilgisizlik ve kayıtsızlık” olarak kendini göstermektedir.

Oxford Üniversitesi’nde yapılan beyin araştırmaları sonucunda apati ve beyinin karar verme mekanizması arasında beklenmeyen bir bağlantı tespit edilmiş.

İlk olarak araştırmaya katılan katılımcılar apatisi olan ve motivasyonları yüksek olanlar olarak ikiye ayrılmış. Sonrasında katılımcıların düşünce ve ilgi gerektiren bir oyun oynarlarken tüm süreç boyunca aktive olan beyin bölgeleri incelenmiş. Beyinde harekete geçmemize karar verirken aktifleşen bölge (premotor korteks) apati duygusu yüksek olan insanlarda oyun sırasında karar vermeleri gereken zamanlarda motivasyonu yüksek olanlara göre daha fazla aktifleşmiş. Kısaca karar verme aşamasında apati duygusu fazla olan insanların beyinlerinin premotor bölgesi (karar verme mekanizmaları) daha çok enerji harcıyor.

Aksine ilgisiz ve motivasyonları düşük olan apati sahibi bireylerin beyinin karar verme mekanizmasını daha az kullandıkları düşünülürken böyle bir sonuçla karşılaşmak araştırmacıları hayrete düşürmüş.

Fakat bu bulgular sayesinde araştırmacı psikolog ve nörologlar konuya yeni bir yorum getirmişler:

Özetle, motivasyonu düşük insanlar karar verme mekanizmalarını az kullanmak yerine gereğinden fazla kullanıyor olabilirler. Aslında işlerimizi ve kararlarımız üzerinde tekrar tekrar düşündüğümüzde vazgeçme eğilimi gösterebiliyoruz. Ardından kararlarımız aksiyona dönüşmek yerine düşüncede takılı kalıyor.

Bu bulgunun sonucunda araştırmacıların önerisi: “Karar verirken çok düşünmeden, ertelemeden kararlarınızı uygulamaya dökün” olmuştur.

Siz de eğer verdiğiniz kararları uygulamakta zorluk çekiyorsanız hâlâ umut var:

  1. Farkındalığınızı yüksek tutup kararlarınızı değiştirmemek adına kendinizi kontrol edin.
  2. Bir karar verdiğinizde tam söz verdiğiniz zaman uygulamaya özen gösterin.
  3. Kararlarınızın değişmemesi için kararları verdiğiniz an uygulamayı tercih edin.
  4. “Vazgeçtim” kelimesini literatürünüzden kaldırın.

Pratik yapmak alışkanlık kazanmanızı sağlayacaktır. Motivasyon düşüklüğünün getirdiği kararları uygulamakta zorlanmak kalıtsal ve değişmeyecek, sizinle bütünleşmiş bir kişilik özelliği değildir.

--

--