Wilson İlkeleri Nedir, Wilson İlkelerinin Maddeleri

Semra Şenol
Türkçe Yayın
Published in
4 min readNov 11, 2019

14 ilkeden oluşan Wilson ilkeleri Birinci Dünya savasında kazanan ve kaybeden tarafların kesinleşmeye başladığı bir dönemde ortaya çıkmıştır. Beklenenden uzun süren 1. Dünya savaşı iki tarafı da olumsuz etkilemiş, savaşın etkileri ağırlaşmıştı.

8 Ocak 1918 günü ABD Başkanı Woodrow Wilson tarafından hazırlanan ilkeler, her iki tarafında savaştan en az zararla çıkmasını ve dünya üzerinde bir daha böyle bir savaşın yaşanmamasını hedeflemiştir.

Taraflar arasında antlaşma koşullarını sınırlayan Wilson İlkeleri 14 maddeden oluşmaktaydı. Daha sonrasında eklenen maddelerle bu sayı 27 prensiplere ulaşırken tüm dünya kamuoyunda yayınlanmıştır.

Wilson İlkelerinin Amacı

Wilson ilkelerinin ilk amacı taraflar arasındaki savaşı barış içinde bitirmektir. Savaş sonrasında uluslar arası sınırların belirlenmesi ve ilişkilerin güçlendirilmesidir. Tüm dünyayı etkisi altına alan 1. Dünya savaşı çoğu ülkeye açlık, yoksulluk ve ölüm getirmiş, çok ağır sonuçlar doğurmuştur. Wilson İlkeleri yenilen devletlerinde toprak bütünlüğünü korumak gayesinde olsa da, kazanan tarafın devlet çıkarlarını gözetmesiyle ancak kağıt üstünde kalmıştır.

14 madde Wilson İlkeleri

1. Tam bir açıklık içinde varılmış barış anlaşmalarından sonra hiçbir özel uluslararası anlaşmaya gidilmemeli ve diplomatik etkinlik her zaman içtenlikle ve kamuoyunun gözü önünde yürütülmelidir.

2. Denizlerin uluslararası sözleşmeler gereğince bütünüyle ya da kısmen kapatılabilmesi dışında, savaşta ve barışta karasuları dışındaki bütün denizlerde mutlak seyrüsefer serbestliği sağlanmalıdır.

3. Barışı onaylayan ve korumak için anlaşan ülkeler arasındaki bütün ekonomik engeller olabildiğince kaldırılmalı ve ticaretin eşitlik temelinde yürütülmesi sağlanmalıdır.

4. Her ülkede silah gücünün iç güvenliği sağlamaya yetecek en düşük düzeye indirilmesi için yeterli güvenceler karşılıklı olarak verilmelidir.

5. Sömürgelerin bütün talepleri serbest, açık görüşlü ve tümüyle tarafsız bir yaklaşımla ele alınmalı, bu tür egemenlik sorunlarının çözümünde ilgili halkların çıkarlarıyla egemenliği tartışılan devletin adil taleplerinin eşit ağırlık taşıması ilkesine kesinlikle uyulmalıdır.

6. Rusya İmparatorluğu’na ait bütün topraklardan yabancı askerler çekilmeli, Rusya’yı ilgilendiren bütün sorunlar, kendi siyasal gelişimini ve ulusal politikalarını bağımsızca belirlemesine olanak verecek biçimde dünyanın öbür uluslarının en uygun ve özgür işbirliğiyle çözülmeli, Rusya’nın kendi belirleyeceği kurumsal yapıyla özgür uluslar topluluğuna içtenlikle kabul edimesi, hatta gereksinim duyabileceği ya da isteyebileceği her türlü yardımın yapılması sağlanmalıdır. Gelecek birkaç ay içinde öbür ulusların Rusya’ya karşı tutumları iyi niyetlerinin, Rusya’nın gereksinimlerinin kendi çıkarlarından farklılığını kavrayıp kavramadıklarının ve bencillikten uzak, akıllı bir yaklaşımla onun sorunlarına yakınlık duyup duymadıklarının kesin göstergesi olacaktır.

7. Yabancı askerler Belçika’dan çekilmeli ve bu ülke hiçbir kısıtlama olmaksızın bütün öbür özgür ulusların sahip olduğu egemenlik haklarına yeniden kavuşmalıdır. Bunun gerçekleşmesi, ulusların birbirleriyle ilişkilerini düzenlemek amacıyla koydukları kurallara duydukları güvenin yeniden sağlanmasında en önemli rolü oynayacaktır. Bu düzeltme yapılmadan uluslararası hukukun yapısı ve geçerliliği örselenmiş kalacaktır.

8. Bütün Fransız toprakları özgürlüğüne kavuşmalı ve işgal edilen kesimler geri verilmelidir. 1871'de Alsace-Lorraine konusunda Fransa’ya Prusya tarafından yapılan ve yaklaşık elli yıldır dünyada istikrarlı bir barışın kurulmasını önleyen haksızlık, herkesin çıkarlarına olan barışın yeniden sağlanabilmesi için düzeltilmelidir.

9. İtalya’nın sınırları, açıkça belirlenmiş ulusal sınırlar temelinde yeniden çizilmelidir.

10. Avusturya-Macaristan halklarının uluslar arasındaki yeri korunmalı ve güvence altına alınmalı, bu halklara özerk gelişme olanağı tanınmalıdır.

11. Yabancı askerler Romanya, Sırbistan ve Karadağ’dan çekilmeli, işgal edilen topraklar geri verilmelidir. Sırbistan’a denize serbest ve güvenli çıkış sağlanmalıdır. Çeşitli Balkan devletleri arasındaki ilişkiler tarihsel bağlılık ve ulusal sınırlar temelinde dostça görüşmeler yoluyla yürütülmelidir. Balkan devletlerinin siyasal ve ekonomik bağımsızlığıyla toprak bütünlüğüne ilişkin uluslararası güvenceler anlaşmada yer almalıdır.

12. Bugünkü Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Türk kesimlerine güvenli bir egemenlik tanınmalı, Türk yönetimindeki öbür uluslara da her türlü kuşkudan uzak yaşam güvenliğiyle özerk gelişmeleri için tam bir özgürlük sağlanmalıdır. Ayrıca Çanakkale Boğazı uluslararası güvencelerle gemilerin özgürce geçişine ve uluslararası ticarete sürekli açık tutulmalıdır.

13. Polonyalıların yaşadığı tartışmasız olan toprakları içine alacak bağımsız bir Polonya devleti kurulmalı, bu devletin denize serbest ve güvenli çıkışı sağlanmalı, siyasal ve ekonomik bağımsızlığıyla toprak bütünlüğü de uluslararası sözleşmeyle güvence altına alınmalıdır.

14. Büyük küçük bütün devletlerin siyasal bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü konusunda karşılıklı güvence vermek üzere özel sözleşmelerle bütün ulusları içine alan bir birlik oluşturulmalıdır.

Wilson ilkelerinin diğer İtilaf ve İttifak devleri arasında imzalanması savaşın daha önce bitmesine neden olmuştur. Yenilen taraf İttifak devletleri Wilson ilkeleriyle umutlanırken, İtilaf devletleri ilkeleri kendilerine göre yorumlamıştır. Bunun sonucunda Kurtuluş savaşı ve 2. Dünya savaşıyla birlikte Wilson ilkeleri amacını yitirmiştir…

--

--

Semra Şenol
Türkçe Yayın

Gözyaşındayım, AKKOR Kitaplarının Yazarı, Onedirki metin yazarı https://semrasenol.com/ Wattpad; İnstagram: https://www.instagr