Yıllarca İyiliğin Peşinde Koşmak

Murat Yaman
Türkçe Yayın
Published in
2 min readJun 10, 2024

Hayatım boyunca “İyilik iyidir, insanlarda iyidir”, “Aşk, kendinden vazgeçmek, sevdiğin kişiye dönüşmektir”, “Bu dünyayı sevgi kurtaracak”, “Para, güç nedir ki, yeter ki gönüller bir olsun” gibi inançlarla yaşadım. Bu değerler beni şekillendirdi ve onları hayatımın merkezine koyarak yaşadım.

Sevdiğim insanlar için adeta bir fedakarlık makinasına dönüştüm, kendimi neredeyse yok sayarak, diğer insanlara yardım edebilmek için kendimi parçaladım. “Delikanlı adamın, rakısı sek, sevdiği tek olur” diye düşündüm hep.

Photo by Vladislav Babienko on Unsplash

Ancak şimdi, 50 yaşını geçmişken, bu inanç ve fedakarlıkların beni ne hale getirdiğine baktığımda, sonuçlar oldukça sarsıcı. Uykusuz geceler, gözyaşları, kızgınlıklar, öfkeler. Gönlümdekileri ve elimdekileri kaybettim. Sağlığımı kaybettim. Hepsinden önemlisi yaşama sevincim orta yerinden kırıldı.

Çevreme baktığımda ise, diğer insanların benim gibi hissetmediklerini, düşünmediklerini ve dolayısıyla yaşamı benden çok farklı yaşadıklarını, bu arada beni hiç umursamadıklarını gördüm.

Belki biraz geç oldu ama dünyanın adil bir yer olmadığını, iyiliğin o kadar da iyi bir şey olmadığını, kötü olmanın insanları cezbettiğini, güç ve paraya sahip olmanın ne kadar önemli olduğunu fark ettim. İnsanların iyilik, barış, güzel bir dünya, hak, adalet, eşitlik derken ne kadar ikiyüzlü olabildiklerini anladım.

Ben, etrafımdakileri, sevdiğim insanları bile değiştiremiyorsam, dünyayı nasıl değiştireceğim ki? Ayrıca, dünyayı tek başına değiştirmek gibi idealist bir görevi neden tek başına üstleniyorum? Dünyanın bu ne kadar umurunda? Dünya delikanlı olsa yuvarlak olmazdı ki.

O zaman şimdi ne zamanı?

--

--

Murat Yaman
Türkçe Yayın

İnsanları korkuları ve arzuları yönetir. Onları besleyen şey de cehalettir!