şöyle yeşillikler içinde kendimizi harap etmeyelim canım

Yabancı Ülkede Nasıl Mutsuz Olunur?

runaway turk
Türkçe Yayın
Published in
3 min readJul 23, 2018

--

Sonunda oldu. Sonunda başardım. Tembellik etmeyi bıraktım, tanımadığım insanlara derdimi anlatmayı göze aldım ve klavyemi tamir ettirdim. Bunun getirdiği mutluluk ve yazılarımı özlediğini söyleyen arkadaşlarımın (iki kişi) verdiği yetkiye dayanarak yine üstüme vazife olmayan bir konuda fikir paylaşayım dedim. Hadi bakalım.

Daha önceki yazılarda biraz bahsetmiştim. Dört ay kadar önce Tayvan’dan Kamboçya’ya taşındım. Tayvan yaşamak için güzel bir ülkeydi ama vize almanın, o vizeyi uzatmanın zorluğunu Tayvan’ın yemeklerinin lezzetine oranladığımda bu kadar uğraşmak gereksiz kalıyordu. Üstelik sıkılmıştım.

Kamboçya ise tam tersine tüm yabancılara kucak açan, dolarları bayıldığın sürece ne yaptığına pek karışmayan bir ülke. Hatta eskiden daha da rahat kafalıymış. Neyse, bu kafa rahatlığını keşfedince uçağa atladım. Ve buraya gelince anladım ki birçok Türk arkadaş çoktan aynı şeyi keşfedip buraya gelmiş. Tayvan’da bir buçuk yılda tanışmadığım sayıda Türk arkadaşla burada birkaç haftada tanıştım (Nasıl tanıştın diye sorarsanız cevabım: Kafe ve restoranlarda Türkçe konuştuğunu duyduğum insanları rahatsız ederek). Hem çok güzel arkadaşlarım oldu, hem de Türkçemde gelişmeye başlayan o “Yha ummm…siz ona ne diordunuzz”u atmış oldum.

İşte böyle çeşitli Türk arkadaşlarla tanıştıktan ve onlardan da bolca bilgi aldıktan sonra, kendimde Kamboçya’da yaşayan Türkleri kazmaca ikiye ayıracak ışığı görüyorum.

  1. İşinde gücünde olan ya da bir şekilde işinde gücünde olma planı olanlar
  2. Ekstra maddelerin de yardımıyla (Hadi o maddelere ben maydanoz diyeyim mesela) çok arabesk bir boşluğa düşen ve tüm gün maydanoz yiyerek kendini kaybedenler

Tabii birinci grubun da burada yaşadığı sıkıntılar var ama ikinci gruptaki “padişah tarafından Fizan’a sürgün edilmiş” havası yok mesela. İkinci grupsa sadece Kamboçya’ya özgü değil. Daha az maydanozsuz, bol arabeskli versiyonu pek çok ülkede mevcut aslında.

Peki niye böyle büyük bir fark var kafamdan uydurduğum iki grup arasında?

Bence nedenlerden en büyüğü yurt dışından mucize beklemek. Kendi ülkende mutsuzken yurt dışına çıkınca dertlerinin bir bir çözüleceğini, ekonomik kriz ve baskıcı yönetimden kurtulunca kafanın tüy gibi hafif olacağını sanıyor insan bazen. Ama öyle olmuyor. Mutsuzluk yönetim biçimlerinden ve ülkenin halinden bağımsız olarak insanın başına bela olabilen bir şey. Sokaktaki yazıların farklı dilde olmasının getirdiği heyecan geçtikten sonra yine kendisiyle baş başa kalıyor insan. Her yerin yeni sorunu da oluyor üstüne. O yüzden yeni ülkelere doğru yola çıkarken gerçekçi beklentilerimizin olması ve yabancılık hissine hazır olmak önemli sanırım.

Diğer bir neden de bizim başka kültürlere “ÖFFF BU NE YAA?” diye bakmaya yatkınlığımız. Cidden ben bizim kadar yabancı kültüre empati kabızlığı yaşayan bir millet görmedim. Ya direkt kınarız, ya da dalga geçeriz. Sen çok mu farklısın, çok mu aydınlandın bu konuda? diye sorarsanız, tabii ki hayır. İki yıldır yurt dışındayım ama gün içinde sık sık içimden dört parmağımı başparmağımla birleştirip elimi sallayarak “Kardeşim bak neden böyle yapıyorsun?” demek geçiyor. Sonra, hafta sonları için favori aktivitem diğer Türk arkadaşlarla buluşup kültür çekiştirmek. Yani 40 yılda tek kelime Almanca öğrenmemiş bir Almancı kadar olmasa da o kabızlık bende de var. Ama işte bu da insanın kafasını rahat tutmasına engel olan bir şey.

Misafiri olduğumuz ülkeleri olduğu gibi kabul etsek, daha mutlu edecekse hafiften asimile olsak, yeni yerin güzel taraflarına odaklansak daha güzel olur aslında. Böyle yapınca, bir de beklentilerimizi gerçekçi tutunca her ülkeden bir şeyler kapıyoruz sonuçta (Size karşı ırkçılık yapan bir ülkedeyseniz o ayrı, o zaman gerçekten (çoğunluğu) eşşek gibi insanlar arasındasınız ve aralarında mutlu olmakta zorlanmakta sonuna kadar haklısınız).

Neyse arkadaşlar, iyice uzattığım bu yazıyı çok acıkmam sebebiyle hızla ve hepimize dünyanın her yerinde mutluluk dileyerek sonlayayım. Hatta en çok da en güzel insanları için endişelendiğim ülkemize mutluluk dileyeyim. Sağlıcakla arkadaşlar.

Podcast| Youtube | Slack | Facebook | Twitter | Instagram | Kodcular

--

--