Yeni Bir Şeyler Öğrenmenin Tek Yolu

Mustafa Hasan Demir
Türkçe Yayın
Published in
8 min readDec 2, 2017

Çizim konusunda daha iyi olmak isteyen bir arkadaşım vardı. Fakat tüm koşulların uygun olması ve Paris’te olması gerektiğini düşünüyordu. Hiç Paris’e gitmedi, şimdi ise floresan lambalar altında çalışarak ve tüm gününü evraklarla uğraşarak hücre gibi bir odada geçiriyor.

Çalıştığım şirketten biri 90 milyon dolar çaldı. İnsanları yargılama konusunda pek iyi değilimdir. Şirket ise battı.

İnsanları sevme eğilimi gösteriyorum. Öğrenemediğim bazı şeyler var.

Bu sebeple, ne kadar çok denersem deneyeyim insanları yargılamak benim için çok zor. Ben de insanları yargılama konusunda daha iyi olan diğer insanları buluyor ve bana yardım etmelerini rica ediyorum.

Eğer istemiyorsanız ve doğuştan gelen bir yeteneğiniz yoksa kendinizi bir şeyler öğrenmeye zorlamayın.

Öğrenmede yeteneğin rolü nedir? Oldukça küçük. Ancak bir yerden başlamak zorundasın. Yetenek becerinin tohumudur.

Bir konuda yetenekli olup olmadığını nasıl anlarsın? Eğer 10 yaşındayken de seviyorsan, o konu hakkında hayal kuruyorsan ve konuyla ilgili şeyleri okumayı seviyorsan; yazıyı okumaya devam edin ve hangi konuda yetenekli olduğunuzu öğrenin.

Herkes birçok konuda çok yeteneklidir’ dediğimde bana güvenin.

Geçtiğimiz 20 yıl boyunca bazı şeyleri gerçekten iyi yapabilmek için öğrenmek istedim. Yazarlık, programlama, iş dünyası becerileri (liderlik, satış, pazarlama, karar verme), komedyenlik, oyunlar.

Bu sebeple öğrenmek için gerekli 10 adım tekniğini geliştirdim.

1. SEVİN

Eğer bir işe “severek” başlamazsan, o işi gerçekten sevenler “beğenen” ya da “nefret eden” herkesi yenecektir. Bu evrenin bir kuralıdır. Sibirya’dan Alaska’ya -60 derecelik soğukta kutup tundrasını ilk kez geçen insanlar yaptıkları işi sevmek zorundaydı. Diğerleri Doğu Afrika’da kaldı.

Bilgisayar programlamaya yeni başladığım zaman “Merhaba, Dünya” yazdığım ilk gün sürekli bilgisayarları hayal ettim. Bilgisayar laboratuvarına gerip dönüp daha büyük programlar yazmak için gece 4.00’te uyandım.

Her gün yazmaya başladığımda, neredeyse tüm gün yazmaya başladım. Kendimi durduramadım ve insanlarla konuşmak istediğim tek şey farklı yazarlardı.

10 yaşımdayken tüm 5. Sınıf arkadaşlarım hakkında dedikodular yazmıştım. Judy Blume’nin tüm kitaplarını okudum. Elimden gelebildiğince okudum ve sevdim.

Arkadaşlarımın çoğu beni sıkıcı bulurdu ve gittikçe yalnızlaştım. Yazdığım zamanlar hariç.

2. OKUYUN

Bobby Fischer satrançta o kadar da iyi değildi. Yeteneği vardı fakat kimse ondan fazlasını da beklemiyordu. Sonrasında 12–13 yaşlarında bir yıl boyunca ortadan kayboldu, bunu daha sonra 20’li yaşlarında da yaptı.

Ancak Bobby 13 yaşına geldiğinde aniden Amerika’nın en iyi satranç oyuncusu oldu. US Championship’i kazandı ve dünyanın en genç satranç ustası oldu.

Peki bunu nasıl yaptı? Bu bir yıllık süre boyunca neredeyse hiç satranç oynamadı.

Bunun yerine iki şey yaptı:

a) 1800’lerde oynanan her oyunu inceledi. Satranç tahtasına geri döndüğünde artık antika açılışların hepsini biliyordu; ancak her birinde iyileştirmeler yapıyordu. Kimse bu iyileştirmeleri nasıl yeneceğini bulamıyordu.

Aslında, 1800’lü yılların birikimini yıllar sonra 1972’de Dünya Şampiyonasının son oyununda Spassky ile oynarken ortaya çıkardı. Maçı devam ettirebilmek için Spassky’nin kazanması gerekiyordu, Fischer ünvanını kazanmak için berabere kalmak zorunda kaldı.

Spassky çok modern bir saldırıyla açılışı yaptı (The Sicilian). Ancak 13 hamle sonra tüm yorumcular şok olmuş bir şekilde bakıyordu; Fischer açılımı “The Scotch Game” adlı eski moda çok güzel bir 1800’lü açılışla ufak bir şekilde değiştirdi, bundan sonra Spassky’nin hiçbir şansı kalmamıştı.

b) Rus satranç dergilerini okumaya yetecek kadar Rusça öğrendi. O zamanlar dünyanın en iyi 20 satranç oyuncusunun tamamı Rus’tu. Amerikalıların pek şansı olduğu söylenemezdi.

Satrançla ilgilenen bütün Amerikalılar Rusların hali hazırda nasıl karşılık vereceğini bildiği hamlelerle ve açılışlarla kafa yorarken, Fischer Rus oyunlarını inceleyecekti.

Sonuç olarak Fischer 60’lı yılların başında ABD şampiyonasında yarıştı, berabere bile kalmadan tüm oyunları kazandı.

Ortalama bir yetenekle başlamış olsan dahi tarihi araştırmak, en iyi oyuncuları incelemek, en iyi oyuncu olmanın anahtarıdır.

3. DENEYİN FAKAT ÇOK ZORLAMAYIN

Bir yazar, iş adamı veya yazılımcı olmak istiyorsanız; çok fazla yazmanız, birçok iş kurmanız ve çok fazla kodlama yapmanız gerekir.

Bazen işler ters gidebilir. Bu sebeple, ilk aşamada nicelik kaliteden daha önemlidir.

Hepimizin müdahil olduğu öğrenme eğrisi başarılılar tarafından oluşturulmamıştır, sadece miktara göre inşa edilmiştir.

Bir şeyi 1000 defa görürseniz, aynı şeyi sadece 10 defa gören birinden daha fazla bilgi sahibi olursunuz.

Önemli kuralı aklınızdan çıkarmayın: mutluluğun sırrı “en büyük olma” değil, mutluluğun sırrı “büyüme”dir.

Yalnızca “denerseniz” kendiniz için doğal olan seviyenizi elde edersiniz. Bu durumda büyüme durur ve mutlu olmazsınız.

4. ÖĞRETMEN BULUN (10 KAT DAHA HIZLI ÖĞRENİN)

Kendi başıma İspanyolca öğrenmeye çalışırsam, hiçbir yere varamam. Ancak Arjantinli birisiyle dışarı çıktığımda (şimdi evliyim) daha çok İspanyolca öğreniyorum.

Satranç, yazı, programlama ve iş dünyası olsun her zaman benden daha iyi birini bulur, her hafta bir aralık belirleyip hazırlık yapıp onlara bir sürü soru sorarım. Bana ödevler vermelerini sağlar, hatalarımı söylemelerini ve hangi aşamada olduğumu belirtmelerini isterim.

Sevdiğiniz her şey için bir öğretmen bulun ve bu sizin 10 kat daha hızlı öğrenmenizi sağlar.

Aslında, bu listede yer alan her şey 10 kat daha hızlı öğrenmenizi sağlıyor. Bu listede yer alan her şeyi yaparsanız, 10x süper hızlı bir şekilde öğreneceksiniz. İşte bu şekilde bir konuda mükemmel olursunuz.

5. TARİHİ ARAŞTIRIN, ŞİMDİYİ ÇALIŞIN

Eğer programlama konusunda –bir uygulama geliştirecek kadar olmasa bile yine de iyi olmak istiyorsanız, makine dili öğrenin.

1’ler ve 0’ları inceleyin. Bilgisayarın tarihini inceleyin, bir işletim sisteminin nasıl oluşturulduğunu, Fortran, Cobol, Pascal, Lisp, C, C++ dillerinden en modern Python diline kadar araştırın.

Daha iyi yazmak isterseniz, 1800’lü yıllardan harika kitaplar okuyun. Hemingway, Virginia Woolf ve Beat kuşağı yazarlarının zaman testine direnen eserlerini okuyun.

Onlar milyonlarca başka kitap karşısında zaman testine tek bir nedenle dayanmışlardır; onlar dünyanın en iyileridir.

Daha sonrasında kaçırdığınız şeyleri görmek için bu kitapların en güncel eleştirilerini inceleyin. Bunu yapmak, ilk okuma kadar önemlidir.

İş dünyasını okumak istiyorsanız Rockefeller, Carnegie, Amsterdam Borsasını, Junk Bond patlamasını, 90’ları, finansal patlamaları okuyun. Bütün bunalım dönemlerini, bunalım dönemlerinde gelişen tüm işletmeleri okuyun.

Peter Thiel’den “Sıfırdan Bire” kitabını okuyun. CNBC’de “The Profit”i izleyin. Steve Jobs hakkında okuma yapın. Moises Naim’in iktidarların çöküşünü anlattığı “Gücün Sonu” kitabını okuyun.

Bireysel yardıma odaklanan iş kitaplarını okumayın. Onlar bir hiç. Modern toplumu oluşturan, büyük bir alana girmek üzeresiniz. Geçen yıl çıkan ortalama kitapları okumayın.

Oyununuzu büyütün, dünyayı bugünkü haline getiren insanları ve buluşları okuyun.

Henry Ford’un doğru olanı yapmak için üç otomobil şirketine nasıl başlaması gerektiğini ve “üç” sayısının onun için neden bu denli önemli olduğunu okuyun.

Ray Kroc’un Franchising tekniğiyle dünyanın en büyük restoran zincirini nasıl oluşturduğunu okuyun. Coca Cola’nın kesinlikle hiçbir şey yapmadığını ama yine de dünyanın en büyük içecek şirketi olmasını okuyun.

Okuduğunuz şeylerden her öğrendiğinizi yazın.

6. İLK OLARAK BASİT PROJELER YAPIN

Tony Robbins bana ilk büyük öğretmenlik deneyiminde nasıl ölümden korktuğunu anlattı.

Bir grup Denizciye keskin nişancı atışlarını nasıl geliştireceklerini öğretmek zorunda kalmıştı. “Hayatım boyunca hiç silah kullanmadım” dedi.

Sonrasında profesyoneller hakkında biraz okuma yaptı ve herhangi bir keskin nişancı sınıfının en iyi skoruyla sonuçlanan bir teknikle döndü.

Hedefi daha yakına çekti.

Hedefi onlardan sadece beş adım uzağa koydu. Hepsi hedefi tam ortasından vurdu. Ardından standart bir mesafeye ulaşana kadar hedefi biraz geriye taşıdı.

Onlar ise hedefi tam ortadan vurmaya devam ettiler.

Richard Branson bir havayolu şirketi kurmadan önce bir dergi açtı. Bill Gates Windows’u yazmadan önce BASIC’i yazdı.

E.L. James (ve evet, ben de ona dahilim) “Grinin 50 Tonu”nu yazmadan önce Twilight hayran kitabı yazdı.

Ernest Hemingway roman yazabileceğini düşünmüyordu. Bu sebeple onlarca kısa öykü yazdı.

Yazılımcılar, arama motorlarını yazmadan önce “Merhaba Dünya” programlarını yazarlar.

Birçok satranç ustası oyunun diğer bölümlerini incelemeden önce satrançta son oyunu (tahtada birkaç taş kaldığı zamanki) incelemenizi önerir.

Bu sizi güvence altına alır, işin inceliklerini öğretir, başarı yolunda atılan her adımda büyüme ve gelişme konusunda sizi daha büyük hislere sürükler.

7. NELER YAPTIĞINIZI ARAŞTIRIN

Geçen gün her şeyi attım. Her şeyi. Tüm kitaplarımı attım (bağışladım). Tüm kıyafetlerimi attım.

Eski bilgisayarımı attım. Hiç kullanmadığım tabakları attım. Ziyaretçisi olmadığım yazıları attım. Mobilyalarımı, televizyonu, eski kağıtlarımı ve her şeyi attım.

Temizlemek istedim ve yaptım.

1991’de yazdığım bir romanı buldum. 24 yıl öncesine ait. Korkunçtu.

24 yıl içerisinde ilk kez tekrardan okudum. Yaptığım yanlışları inceledim (karakteri kafa karıştırıcı buldum, çok belirgin çizgileri vardı. Deus ex machina her yerindeydi).

Birisi bana sevdiğim komedyenlerden biri olan Amy Schumer hakkında bir hikaye anlattı.

Bütün performanslarını kaydederdi. Ardından odasına geri dönüp kendi performansını saniye saniye inceliyordu. “Çeyrek saniyeliğine durmalıydım” diyor olabilir.

Komedi dalında en iyi olmak istiyor. Her performansını araştırıyordu.

Satranç oynadığımda kaybedersem, oyunu hemen bilgisayara girerim. Her hamleye bakarım, bilgisayar daha iyi öneriler sunduğundan, kötü hamleler yaptığım zamanlarda aklımdan neler geçtiğini düşünürdüm ve bunun gibi şeyleri.

Yakın zamanda yatırım yaptığım bir iş battı. Benim için acı vericiydi. Ama tekrardan o işe bakıp neyin yanlış olduğunu görmek zorunda kaldım. Ben nerede hata yaptım?

Her seviyede geriye baktım, olanları yazdım ve nerede daha iyi yardımım dokunabileceğini ve neleri kaçırdığımı gözlemledim.

Eğer hatalarınıza takıntılı değilseniz, boşlukları doldurabilecek kadar sevmiyorsunuz demektir.

İyi sorular yerine: “Nerede yanlış yaptım ve nasıl iyileştirebilirim?” kendine berbat sorular sorarsın: “Ben neden iyi değilim?

Kendi eseriniz hakkında sürekli olarak iyi sorular sorarsanız, berbat sorularla donatılmış insanlardan daha iyi olursunuz.

Örnek: Bir TV programından sonra kendimi izlemekten nefret ediyorum. Bunu hiç yapmadım. Bu sebeple asla bu seviyenin üzerine çıkamam.

8. ÇEVRENİZDEKİ 5 KİŞİNİN ORTALAMASI SİZSİNİZ

Hem yazınsal, hem sanatsal hem de iş dünyasına bir göz atın. İnsanlar nadiren bireysel olarak daha iyi hale gelirler. Gruplar halinde çok daha iyi olurlar.

Beat kuşağı: Jack Kerouac, Allen Ginsberg, William Burroughs ve bir düzine diğerleri.

Programcılar: Steve Jobs, Bill Gates, Ted Leonsis, Paul Allen, Steve Wozniak ve bir düzine diğerleri Homebrew Computer Club’tan çıktı.

50’lerin sanat sahnesi: Jasper Johns, De Kooning, Pollack vb. Tümü New York City şehir merkezindeki aynı caddede yaşıyordu.

Youtube, LinkedIn, Tesla, Palantir, bir noktaya kadar Facebook ve bir düzine diğer şirket “Paypal Mafyası”ndan çıktı.

En iyi grubu bulun, onlarla vakit geçirin ve bir “sahne” olarak sahnenin kendisi olun.

Her biriniz birbirinize meydan okur, birbirinizle rekabet eder, birbirinizin işini sever, birbirinizi kıskanır ve sonunda birbirinizi aşarak geri dönersiniz.

9. SÜREKLİ YAPIN

Her gün ne yaptığınız, bir zamanlar neler yaptığınızdan çok daha önemli.

Çizim konusunda daha iyi olmak isteyen bir arkadaşım vardı. Fakat Paris’te olması gerektiğini düşünürdü.

Hiç Paris’e gitmedi, şimdi ise floresan lambalar altında çalışarak ve tüm gününü evraklarla uğraşarak hücre gibi bir odada geçiriyor.

Her gün yazın, her gün kodlama yapın, her gün satranç oynayın, her gün sağlıklı yaşayın.

Yaptığınız şeylerin miktarıyla hayatınızı ölçün. Öldüğünüzde: 2 oturum yaşında mısınız yoksa 50.000 mi?

10. ŞEYTANİ PLANINIZI BULUN

Sonunda öğrenci ustayı geçer.

Çalıştığım ilk fon yatırım yöneticisi benden nefret ediyordu. Kendi fonuma başladım ve onunki bitti. Şeytani planım en nihayetinde ondan daha iyi olmaktı.

Ama nasıl?

Tüm bunlardan sonra kendi benzersiz sesinizi buluyorsunuz. Ve o sesle konuştuğunuzda, dünya daha önce hiç duymadığı bir şeyi duyuyor.

Eski öğretmenleriniz ve arkadaşlarınız o sesi duymak istemeyebilir. Ancak, sizi sevip saygı duyan insanların etrafında olmaya devam ederseniz, o zaman yeni sesinizi duymaya teşvik edeceklerdir.

“Yeni fikirler yok” diye bir söz var. Ama var.

Geçmişteki tüm güzel fikirler sizi yeni güzel halinizle birleştiriyor. Siz bir kelebeksiniz.

Şimdi ise öğretmek, akıl hocalığı yapmak, yaratmak, yenilik yapmak ve dünyayı değiştirmek için sizin sıranız; hiç kimsenin daha önce görmediği, belki de bir daha asla göremeyeceği.

JAMES ALTUCHER’ın “The only technique to learn something new” yazısının çevirisidir. Çok beğendiğim ve çevirisini bulamadığım için hem kendim okuyup bazı şeyleri iyice kavramak, hem de bir başkasının yararına dokunması adına çevirdim. Hatalarım olmuşsa affola, umarım hoşunuza giden bir çeviri olmuştur. Hepimizin kendi benzersiz sesini bulması dileğiyle.

Görsel: Shutterstock.

Türkçe Yayın Sosyal Medya Hesapları

Facebook: https://www.facebook.com/mediumturkiye

Twitter: https://twitter.com/mediumturkiye

--

--