Yeniden Yazmaya Başlamak

Ceren INCE
Türkçe Yayın
2 min readMar 25, 2020

--

Beynimiz her zaman kaydetme ve bunu hafızaya aktarmalı bir tempoyla çalışır. Hayatımızda yaşananları insanlara anlatırken bu hafızayı kullanır, olan biteni anlatır ancak bazen küçük detayları unutuveririz. Unutmak kimileri için çok kolay kimilerine hayatının en zor şeyi. Şimdi sizlere Oğuz Atay’ın unutmaya dair birçok sözünü alıntılayabilir veyahut romantik bir yazıya doğru evrilebilirdim ancak bu defalık yazma sebebim bu değil. Unutmamak için yazmayı anlatacağım biraz. İlk günlük tuttuğum günü hiç unutmam mesela, ama sadece sayfayı açtığımı hatırlıyorum, ne yazdığımı o gün neler yaşadığımı değil. Bu da hafıza sonuçta ve her gün yeni olaylar, yeni kişiler, mekanlar ve anılar eklenirken her şeyi hatırlamak imkansız hale geliyor.

Günlüğüm işte bu sebepten çok ama çok değerli benim için. Hayatımın her anında bir günlük tutamadım. Hepimiz isteriz ancak bunu başarabilen çok azdır. Ama önemli günlerimin çoğu bir yerlerde yazılı halde tekrar okunmayı ve hatırlanmayı bekliyor. Kendimi bildim bileli okuyorum. İnanın çok ama çok erken bir yaşta başladım okumaya ve tam 15 senedir yazıyorum. Yazının içeriği değişebiliyor tabi ama ilk günlük tuttuğum gün kardeşimin mamaya başladığı gündü. Bu küçük detayların çoğu hayatın olağan akışı içerisinde gitmesin diye yazmaya başlamam gerektiğini çok küçük yaşta anlamıştım. Yıllar sonra baktığımda, o günün önemini yazdığım sayfalardaki duygu yüklü kelimelerle anlamıştım. Yoksa 5 yaşında aklımdan geçenleri ve mama yeme özlemimi nasıl hatırlayabilirim ki..

Şimdi o halime imreniyorum çünkü uzun süredir tekrardan yazmaya çekiniyordum. Yeterli görmüyordum kendimi. Yazdıklarım bende kalmalı gibi hissediyordum ta ki Medium’la tanışana kadar. Öncesinde biriktirdiğim birçok yazı ile blog açmayı düşünürken, onların hepsini geride bırakıp sıfırdan yepyeni bir sayfa açma kararı aldım hayatımın sararmış yaprakları arasında. Konu, içerik düşünmeden aklıma ne gelse yazmak istiyorum. Uzun zamandır bastırılmış kalemimin, yüreğime ve beynime olan kızgınlığıydı belki..

Neden susturmak istedim kendimi onu da bilmiyorum. Yazdım ama ısmarlama yazılar. Ödevdi, dersti, edebi eleştirilerdi. Hepsinden zevk aldım ama bunlar anlık ve bir işi bitirmenin verdiği küçük mutluluklardı. Asıl bana haz verenin yüreğimden geçenleri kaleme almak olduğunu çıkarmışım aklımdan. Galiba kendimi anlatmayı unutmuştum onca ay içerisinde. Bu yola başlarken yeniden yazmaya başlamanın, okunası yazılar üretmenin benim için zor olacağını biliyordum, ama bunu başta kendim için sonrasında siz sevgili okuyucularım için yapıyorum. Farklı konularda, farklı düşüncelerde görüşeceğiz yazılarımda ama sonunda tanışmış olacaksınız ruhumla.

Ruhumun yazmaya ihtiyacı var.

--

--