Yurtdışında Staj Bulmak

Barancan Sönmez
Türkçe Yayın
Published in
7 min readDec 28, 2023

Geçen hafta IEEE — Marmara Üniversitesi Öğrenci Kolu’nun düzenlediği etkinlikte yurtdışında staj bulma konusunu kısaca anlattım. Bu konuyu bana birçok arkadaşım daha önce sordu. Özellikle en çok sorulan soru “Nasıl şirket buldun?”. Kendi deneyimlerim çerçevesinde yararlı olmasını umduğum bir cevap hazırladım.

Kısaca, ben Elektrik ve Elektronik Mühendisliği 4. sınıf öğrencisiyim. Daha önce üç farklı Erasmus deneyimi edindim: biri öğrenim, diğer ikisi ise stajdı. 2022 bahar döneminde normal Erasmus, yazında üç aylık bir akademik staj, 2023 yazında ise beş ay şirket stajı yaptım. Bu yazıda özellikle staj bulmanın, genellikle düşünüldüğü kadar zor olmadığını, aksine kendi uyguladığım yöntemle muhtemelen sizin de bulabileceğinizi göstermek istiyorum.

Klasik Staj İlanları (1. Yöntem)

Benim de ilk denediğim yöntem, yurtdışı staj ilanlarına başvurmak oldu. Bu yöntem işe yaramadı. Bu, sizin için de işe yaramayacağı anlamına gelmiyor tabi. Ancak, benim gibi orta düzeyde bir öğrenciyseniz, herkesin bu sitelere başvurduğu için kabul edilme şansınız var ama çok yüksek değil. Yine de yurtdışında staj ilanları paylaşan popüler sitelere başvuru yapmayı deneyin. Bu bilgilere ulaşmak oldukça kolay ve birçok yerde bulabileceğiniz için bu adımı detaylandırmak istemiyorum. Birkaç hafta içinde 50–60 yerde başvuru yaptıktan sonra, reddedilmeye hazır olun. Herkes bu sitelere başvuruyor!

Eğer bu sitelerden iyi bir staj kabulü aldıysanız, tebrikler. Ancak kaba bir tahminle çoğunuz benim gibi buradan staj bulamayabilirsiniz. Bu durumda vurgulamak istediğim ikinci yöntemi denemenizi öneriyorum. Bu yöntem benim için çok verimli çalışıyor!

Orta Ölçekli Şirketler (2. Yöntem)

İlk yöntemi yaklaşık bir ay boyunca denedikten sonra stratejimi değiştirdim ve çok kısa sürede bir şirket buldum. Öncelikle orta ölçekli şirket ne demek bunu açmak istiyorum. İsmini daha önce hiç duymadığınız, birkaç yüz çalışanı olan, belirli bir alanda diğer büyük şirketlere hizmet veren şirketleri kastediyorum. Örneğin, benim staj yaptığım şirket olan System Teknik, 100–200 çalışanı olan, Danimarka ve Polonya’da iki ofisi bulunan bir şirketti. Ben bu şirkette 5 aylık stajımı yaparken, çok büyük diğer şirketlere kontrol ve dağıtım panelleri tasarlayıp bunları üretiyorduk. Polonya ofisinde 10 kişilik bir mühendis takımında stajımı yaptım. Çok fazla kendi deneyimimle yazıyı sıkıcı yapmak istemiyorum ama umarım orta ölçekli şirketten ne kastettiğim anlaşılmıştır.

Bunu açıklamadan önce şu kritik noktayı vurgulamak istiyorum, bu adımda bu şirketlerin hiçbir staj ilanı olmayacak. Siz bu şirketleri bulmalı ve bu şirketlere başvurmalısınız. Bu yöntemin avantajı da tam bu noktada yatıyor, kabul alma şansınız çok daha yüksek çünkü kimseyle yarışmıyorsunuz, bu şirketlere sizden başka başvuran kimse olmayacak. Dolayısıyla mülakata girme ihtimaliniz ve sonrasında kabul alma ihtimaliniz epey artıyor. Ancak bu durum bu şirketlerin iyi olmadığı anlamına gelmiyor, aksine benim deneyimime göre oldukça faydalı ve öğretici bir staj oldu. Bir diğer avantaj ise muhtemelen ilk yöntemde bulduğunuz stajlara göre daha iyi bir maaş alacaksınız (bunu kendi kişisel gözlemlerime dayanarak iddia ediyorum, yanılıyor olabilirim). Eğer stajınızı Erasmus gibi bir programa bağlarsanız hibe desteği de alabilirsiniz. Aklıma gelen bir diğer avantaj ise normal Erasmus öğrenimi epey rekabetli olabiliyor hem ingilizce düzeyiniz hem akademik not ortalamanız etkili oluyor. Ancak staj için gördüğüm kadarıyla pek bir rekabet yok veya çok daha az var dolayısıyla not ortalamasını dert etmenize gerek yok. Dolayısıyla bu yöntemde bulacağınız stajın diğer yöntemlere göre çok daha avantajlı olduğunu düşünmekteyim.

Ortaölçekli şirketlerde staj yapmak; örneğin benim staj yaptığım takımda biz Kuzey Atlas Okyanusunda inşa edilen rüzgar tarlalarının kontrol ve dağıtım sistemlerini tasarlıyorduk. Facebook/Meta’nın veri merkezleri için hvac panellerini tasarladık.
Ortaölçekli şirketlerde staj yapmak; örneğin benim staj yaptığım takımda biz Kuzey Atlas Okyanusunda inşa edilen rüzgar tarlalarının kontrol ve dağıtım sistemlerini tasarlıyorduk. Facebook/Meta’nın veri merkezleri için hvac panellerini tasarladık.

Nasıl Şirket Bulunur

Bu noktada ismini bile hiç duymadığınız bu şirketleri nasıl bulacaksınız? Sorusu üzerine düşünmeniz gerekiyor. Kısaca kişisel deneyimim, ben sadece Polonya’da büyük olmayan bir şehir seçtim ve bu şehirde haftalarca şirket aradım. Hem yerel dilin İngilizce olmaması hem de şehrin büyük olmaması olması epey umutsuzluğumu artırıyordu ancak denemeyi bırakmadım ve bu şartlara rağmen bu yöntem kısa sürede çalıştı. Siz eğer bir şehir değil, üç şehir seçerseniz şansınız daha da artacaktır. Bu durumda şöyle yapın, üç adet şehir seçin, mesela Krakow, Gdansk ve Berlin’i seçelim.

LinkedIn arama motorunu kullanarak bu şehirlerin isimlerini girin ve daha sonra filtreleri kullanarak istediğiniz şirketleri listeleyin. Bu arama sonuçlarından size uygun olan şirketleri not alın. Daha sonra bu şirketlerin web siteleri veya LinkedIn sayfaları üzerinden bu şirketlerde çalışan insanlara ulaşın. Mesela ben direkt CEO’ya yazarak buldum. Takım liderleri, insan kaynakları veya yöneticilere iyi hazırlanmış bir e-posta atın. LinkedIn arama motoruna ek olarak garip bir şekilde Google Haritalar işinize yarayabilir. Birazcık belirlediğiniz şehirlerin haritalarında gezinirseniz şaşırtıcı derecede şirketler, teknoparklar ve iş merkezleri bulabilirsiniz. Bunun dışında seçtiğiniz şehrin yerel web siteleri ve iş bulma grupları da size yardımcı olabilir. Ancak muhtemelen LinkedIn arama motoru aşamasında bile birçok mülakat daveti alacaksınız çünkü muhtemelen tek başvuran sizsiniz!

İyi Hazırlanmış Mail Atmak

İyi hazırlanmış e-posta atmak konusunda herhalde internette benden daha iyi açıklayan profesyoneller bulabilirsiniz. Yine de kişisel fikrimi söylemem gerekirse şirketi hızlıca araştırın, belirli noktaları not alın ve daha sonra bir 10 dakika ayırıp kısa güzel bir şekilde amacınızı açıklayan, başvurduğunuz alan ile ilgili tecrübelerinizi, karşı şirkete katkıda bulunabileceğiniz noktaları vurguladığınız özenli bir mail atın. Mailiniz yeterince ilginç ve çekici olmalı ki karşı taraf size cevap vermek istesin. İllaki yapay zeka araçlarını kullanın ama kopyala yapıştır yapmak bence boş iş. Nacizane fikrim epey sıkıcı oluyor yapay üretilen yazıları okumak. Bu durumda ise yararlı bir tavsiye karşı tarafa mailinizin sonunda şunu belirtmeniz olacaktır: “Benim X ülkesinde çalışma iznim var öğrenci olduğum için, sizin sponsor olmanıza gerek YOK”. Bunu eklemek neden önemli, çünkü karşınızdaki insana uzun uzun staj sistemini, çalışma izniniz için şirketin sponsor olmaması gerektiğini açıklamak sıkıcı ve uzun olabilir. Şirketten mülakatı başarıyla geçerseniz ihtiyacınız olan tek şey kabul mektubu. Size hiçbir vize işlemleri için sponsor vesaire olmaları gerekmiyor, genellikle kendi üniversiteniz bu konuda devreye giriyor. Bu detayların doğrusunu zaten üniversitenizin uluslararası ofis websitesinde bulabileceğiniz için bana sormayın. Bunları uzun uzun mailde açıklamak yerine tek bir kısa cümlede karşı tarafın ilgilendiği bilgiyi onlara vermeniz daha etkili olacaktır.

Mülakat

Eğer mailinize cevap alırsanız, ya “hayır” yanıtı aldınız ki birçok yanıt böyle olacak ancak pes etmemenizi öneririm, ya da size mülakat için uygun bir tarih sorarlar. Bu noktada bir mülakat uzmanı değilim ancak kendim eğer şirket ilgilendiğim bir alanda ise bir veya iki gün bu mülakata çalışırım. Örneğin, en son stajımı yaptığım şirkette takım liderim ile iki mülakat yaptık. İlki daha çok sohbet ve tanışma havasındaydı ve ikinci teknik mülakatı iki gün sonra müsait zamanının olduğunu söyledi. Bu durumda ben iki gün boyunca şirketin çalıştığı konulara günlük 4–5 saat çalıştım ve bir kursu hızlıca bitirdim. Elbette ki iki günde öğrendiğiniz hiçbir şey sizi uzman yapmayacak ancak en azından mülakatta bu konulara karşı boş olmadığınızı ikna edecek kadar bilgi verecektir. Son mülakat tavsiyem ise en son maaş konusu geldiğinde başvurduğunuz ülkenin minimum maaşını veya 1.5 katını teklif etmeniz uygun olur, sonuçta öğrencisiniz. Eğer başvurduğunuz alanda yeteneklerinize güveniyorsanız, bu durum kişiye göre değişebilir tabii ki. Benim gibi ortalama bir mühendislik öğrencisi olduğunuzu düşünüyorsanız benim gibi yapabilirsiniz. Bunun dışında mülakat anında çok heyecanlanıyorsanız, veya kendinizi iyi ifade edemediğinizi düşünüyorsanız ne yapmanız gerektiğini bilmiyorum. Mülakat konusunu daha iyi bilen insanlardan tavsiye isteyebilirsiniz.

Akademik Staj Yapmak (3. Yöntem)

Eğer amacınız akademik staj yapmak ise iyi haber; akademik staj bulmak daha kolay. Yapmanız gereken şey daha basit: beş üniversite seçin, örneğin AGH Krakow, Münih Teknik, Politechnika Wrocławska, Politechnika Gdańska, West Pomeranian University of Technology (ZUT). Bu üniversiteleri seçerken bir tanesi çok iyi, ikisi orta düzey, ikisi daha az bilinen üniversiteler olarak seçerek şansınızı arttırabilirsiniz. Siz bu seçimleri kendi ülke ve bölüm tercihlerinize göre araştırarak bulun. Daha sonra bu üniversitelerdeki kendi bölümünüzün websitelerini inceleyin, ilginizi çeken laboratuvarları ve profesörleri, doktorları listeleyin. Daha sonra seçtiğiniz hocaların çalışma alanlarını inceleyin, makaleleri okuyun. Son olarak hocaya yazın, kendisiyle birlikte araştırma stajı yapmak istediğinizi belirten, iyi hazırlanmış, konuya ilgili olduğunuzu kanıtlayan bir mail gönderin. Bunun detaylarına girmek istemiyorum, bir önceki başlıkta mail ile ilgili değindiğim noktalar yine geçerli.

Eğer ilerde akademisyen olmayı planlamıyorsanız, benim gibi, yinede akademik staj yapmak iyi bir tecrübe olabilir. Benim staj yaptığım profesör kendi alanında epey başarılı birisiydi ve öğretmeyi gerçekten seviyordu. Dolayısıyla kendisiyle labaratuvarda geçirdiğim her gün benim için oldukça verimliydi.

Research internship in Prof. Tomasz Chady’s lab, West Pomeranian Univerity of Technology (ZUT)

Son bir nokta

Dediğim gibi kabul alma şansınız akademik stajlar için daha yüksek, bu bir avantaj tabii ki ancak beraberinde getirdiği dezavantaj muhtemelen para almayacaksınız. Erasmus hibesi alabilirseniz onunla geçinmeniz gerekiyor. Ben iki Erasmus’ta hibe aldım ancak akademik stajımı yaparken hibesiz yaptım. Bu durumu haftada üç gün bir restoranda çalışarak dengeledim. Siz de en kötü durumda hem hibesiz hem de ücretsiz akademik staj bulduysanız ve bu durumda zorlanacağınızı düşünüyorsanız nacizane tavsiyem; evet, zor olacak ancak gençsiniz, biraz cesaretli olun, çözersiniz bir şekilde tüm problemleri. 🙂

Üçüncü Erasmusum için geldiğimde, vize ve uçak bilet masraflarından sonra cebimde sadece 20–25 euro kaldığını hatırlıyorum. Eğer benim gibi zengin değilseniz, fakir demek istemedim, yine de kendinizi denemekten alıkoymayın, aksine bu tarz programlar tam da bizler için sunulan fırsatlar. Değerlendirin, problemlerle illaki karşılaşacaksınız, onları da vakti geldiğinde çözersiniz. Aklınıza konaklama, maddi durumlar, vize, kağıt işleri gibi birçok soru takılabilir, bunların hepsini tek seferde çözmeye çalışmayın. Adım adım çözün, motivasyon olması için arkadaşım Emirhan ÇELİK’in bilgelik dolu şu sözü aklıma geliyor:

“Sir” Emirhan Çelik

Özet

Tüm bu detayları özetleyen geçen haftaki etkinlikte paylaştığım sunumumu ekliyorum.

Staj Bulma Algoritması

--

--