Zengin Olmanızı Sağlayacak 7 Yöntem!
Zenginlik: Belki de uzun süredir duyduğunuz ama hiç tanışmadığınız bir kavram olabilir. Yazının başlığını dahi okumuş olmanıza karşın asıl demek istediğim bakış açısını görememiş olabilirsiniz.
Varlık bilincinden bahsediyorum!
Elinize geçen ilk toplu para ile birikmiş kredi kredi kartı borcunuzu ödüyor, alışveriş yapmanın sizi rahatlattığını düşünüyorsunuz. O çok uzun zamandır istediğiniz elektronik oyuncak artık sizin olmalı, 12 taksitle alabilirsiniz. Ufak ufak ödersiniz nasıl olsa. Borç yiğidin kamçısı değil mi zaten. Bu kadar çalışmanın acı çekip uzun mesailerde yorulmanın bir karşılığı olmalı değil mi?
Daha fazla borç ve stres mi bunun karşılığı?
Bu yılın başında, hayatımı tekrar tasarlamaya karar verdiğimde öncelikle yılın yarısına kadar mevcut borçlarımın tamamını silmiş olmayı hedefledim. Buna öncelikle yeni borçlar yaratmayarak başarabilirim.
Size kumarda kazanmanın sırrını veremem ama kaybetmemenizi garantileyebilirim. Hem de hiç oynamayarak!
Evet belki klişe geldi belki size özel durumlar yaşadığınızı düşünüyorsunuz ama emin olun benzer çalışma şartlarında çalışıyoruz. Bu coğrafyadaki büyük şehirlerden birinde, hele ki İstanbul’da yaşadığınızda ihtiyaçlarınız çoğunluğunkilerle üç aşağı beş yukarı aynı oluyor.
Bolluk yaratmak önce kıtlıktan çıkmakla başlıyor aslında. Bunun bir süreç ve bilinç durumu olduğunu kavradığınızda sis perdesi birazcık aralanıyor. Yakın çevrenizdeki arkadaşınızın neden sürekli parasız olmaktan şikayet ettiğini, babanızın aslında neyi yönetemediğini görmeye başlıyorusunuz. Çevrenizdeki neden-sonuçları daha berrak görmeye başladığınız için kendinize daha dürüst oluyor ve açıklıkla kendinizi eleştiriyorsunuz. Hatalarınız gün gibi ortada olduğu için bir yandan da seviniyorsunuz çünkü artık sorunun kaynağını görüyorsunuz.
Kurban rolü oynamak ise zaten var olan sonucun büyük bir parçası. “İş yerinde önümü kesiyorlar”, “Patron zam yapmadı”, “Yeterince hak edip etmediğimi bilmiyorum zaten kötü ekonomik şartlarda yaşıyoruz.”
Hiç bir zenginin kurban rolünde olduğunu göremezsiniz. Olur da görürseniz zenginliğinin uzun sürmeyeceğini bilin.
İpe çıkmak değil ipte kalmak mühim olan.
Çok para kazanıyorken bile fakirlik psikolojisine kapılıp gelen parayı olduğu gibi hızlıca kaybetmeniz mümkün. Bilinçli şekilde hayattaki rolünüzü benimsemediğinizde, yani zenginliği üzerinize tam oturmayan bir palto gibi giydiğinizde bunun sizi terk etmesi, üstünüzden aniden süzülüp düşmesi an meselesidir.
Yani zenginlik ne kadar paranız olduğu ile ilgili değil kesinlikle. Bu bir bilinç durumu. Ancak bu fikre kendinizi alıştırmaya başladığınızda oluşan bir farkındalık hali. Bu noktada çok yardımı dokunacağına emin olduğum iki kitabı mutlaka okumanızı öneririm.
İlki, daha önce Evrenden Torpilim Var ile 275 baskıyı geçen Aykut Oğut’un Artık ZENginim isimli kitabı. Eğlenceli ve bir nefeste okuyacağınız türden bir kitap. Sokaklarda yaşamış bir adamın yalnızca bilinç durumunu değiştirdiğinde nasıl bir fark yaratacağını oldukça samimi biçimde anlatıyor.
İkincisi de Babilin En Zengin Adamı. Dünya çapında para yönetimi ve tutumluluk adına ilk 10’da yer alan bir kitap. 1926 yılında basılmış bir kitaptaki bilgilerin hala çok değerli ve uygulanabilir, basit prensiplerden yola çıkması pek şaşırtıcı değil. Dünyanın en eski uygarlıklarından Babil’in bu prensiplerle, 8000 yıl önce ticaret ve finansı yönetiyor olması kuşkusuz olağanüstü. Biraz clickbait gibi oldu ama zenginliğin 7 yolunu işte bu kitapta bulabilirisiniz.
İkisi de paraya karşı olan bakış açınızı değiştirecek, bu konudaki bilincinizi tazeleyecek ve yeni bir yön almanızı sağlayacak türden kitaplar, şiddetle öneririm.
Hayatınızdaki, diğer tüm önemli olaylarda olduğu gibi paranın da ne derece değerli olduğunu ve dikkatli yönetilmesi gerektiğini öğrenmeye başladığınızda hem kazanç hem de yaşamınızın yönetimini büyük ölçüde değiştirmeye başlıyorusunuz.
Mesela, piyangodan para kazanıp mutlu ve başarılı olan bir kişinin bile olmamasının sebebi daha önce parayla olan ilişkilerinin yetersiz ve çarpık olmasından kaynaklandığını anlıyorsunuz. Bugüne kadar hep paranın kontrolünde yaşamışlar, hiç kontrol eden taraf olmamışlar çünkü.
Hayattaki bir çok şey gibi bunu da kısa sürede öğrenip başaralı olmak istediğimizde tökezliyoruz aslında.
Yıllar içerisinde küçük küçük kilo alırız. Fark ederiz aslında ama çok da önemsemeyiz. Biraz göbeğimiz çıkar, biraz gıdımız sarkar ama bir anda gerçekleşmediği için bu şişmanlık çok fazla gözümüze batmaz. Sonra bir gün bir vitrin camının önünden geçerken kendimizi profilden görür ve şok oluruz(!)
Sonrası daha acıklı. Yıllar içerisinde aldığımız kiloları bir anda, bir kaç ayda kendimize çok yüklenerek vermek, kurtulmak isteriz. Oysa o kiloları nasıl aldıysak aynı yollarla verebiliriz ancak. Küçük küçük ve zamanla…
Borçlardan kurtulup zengin olmak da böyle.
Okuduğunuz için teşekkürler.
Alkış düğmesine basılı tutmaktan lütfen çekinmeyin.
Twitter> // Facebook> // Instagram> // Linkedin>
Podcast| Youtube | Slack | Facebook | Twitter | Instagram | Kodcular