Zenginle Fakir Eşitlendi Mi Şimdi?

Cansu Arıcan
Türkçe Yayın

--

“Kimisi arayı kapamak için ekstra mesai yapacak, kimisi arayı kapamak için ekstra seyahat edecek.”

Korona döneminde dünyanın her yerinde “şimdi herkes eşitlendi”, “çok parası olan da gezemiyor”, “o paraları ne yapacaklar şimdi, bak para her şeyi satın alamıyor” vb vb. oldukça fazla kere insanların eşitlenmesi konusu üzerine yazıldı, çizildi. Yani sanki bir nevi zenginlere dendi ki “bakın; siz de bizim gibi insansınız, ne oldu sonunda fark ettiniz değil mi?”

Bence fark etmediler (-ler diyorum çünkü ben de zengin değilim). Çünkü bence hiçbir zaman eşitlenmeyecekler. Hastalığı, salgını geçtim; ölüm de bile eşit değiller ki çoğu zaman. Bu süreçte ne olmuştur mesela diyelim ki hayatta 10–0 öndelerse korona 9–0’a düşürmüştür, hadi sizin güzel hatrınız için 8–0 olsun; bu yani eşitlendiğimiz. Bir de zengin derken kimi kast ediyorum o da önemli, aşağıda bir kaç isim vereceğim oradan bir fikriniz olur diye düşünüyorum. Öyle bizim gibi maaşla 9–6 mesaisi yapanlardan bahsetmiyorum pek.

Şimdi ben bu konuya neden takıldım? Geçen Serdar Kuzuluoğlu’nun kovid üzerine olan YouTube konuşmasında şöyle cümleler duydum “Şimdi zenginin biri kendine bir solunum cihazı satın alabilir mi? E almasına alır bazısı” “Ronaldo ada satın almış, virüs bitene kadar orada kalacakmış”. Sonra Nil Karaibrahimgil bir Boğaziçi mezunu olarak bizim okulun Instagram yayınlarından birine çıktı şöyle cümleler kurdu; bi’ dedi ki “sevdiklerimiz yanımızda olsun gerisi boşmuş”, bi’ dedi ki “şimdi apartmanda olsaydık çocuğum için bu süreç çok zor olurdu, doğayla bir sürü hayvanla iç içe olmak ona çok iyi geliyor şu an”, bir de şey dedi “evimize kütüphane yaptırdık (ben sanıyorum ki kitaplık var kitaplar var), küçük bir mutfağı ve banyosu var, kütüphane ev gibi bir şey oldu” dedi… Bir de Demet Akalın hanımefendiye çok şaşırmıştım o da “en çok ben kazanıyorum, ben bile zorlanıyorum” demişti…

Bir de yasaklar meselesi var. Sokağa çıkma yasağıyla ilgili en güzel Tweet bence şuydu; David Beckham bilmem kaç tane futbol sahası, sinema salonu, havuzu, ıvırı zıvırı olan evinde ne yapacakmış? Sokağa çıkma yasağına uyup karantinaya alacakmış kendini…Bak sen!.. Şehirlerarası yasağa gelecek olursak o da şu şekilde gelişti; emekçi kardeşlerim fabrikalarda çalışabilmek için şehir değiştirdi, zengin kardeşlerim tekneyle Bodrum’a geçtiler. E yasaktı? Valla bana yasak dediler, ben evimde oturuyorum.

Sağlık konusuna gelelim; diyelim ki zenginler fakirlerle aynı ihtimalle koronaya yakalanma konusunda eşitlendiler, (bence onda bile eşitlenmediler de…) onun da tedavisi konusunda eşitlenmediler. Siz şimdi sanıyor musunuz ki her gün tanı konulan binlerce kişiyle Fatih Terim aynı muameleyi gördü tedavi süresince? Kraliyet ailesi hastanede yer bulunamadığı için çamaşır odasında yerlerde mi yattı?

Gezme konusunda ise, Allah’tan ülkelerin sınırları kapalı da yurtdışı seyahatine çıkılamıyor. Ama her şey yoluna girdiğinde ne olacak? Birisi 4 aydır evine ekmek götüremediği için ne iş olsa yapacak, birisi bu yeni sezon stilettoları nasıl kaçırmışım diye kahrolacak. Kimisi arayı kapamak için ekstra mesai yapacak, kimisi arayı kapamak için ekstra seyahat edecek.

Velhasıl, kimse kimseyi kandırmasın. Korona da hayat gibi hiç adil değil. Kimsenin rızkında gözümüz yok ama şu gerçeği de göz ardı edemiyoruz; her zaman birileri birilerinden daha iyi olacak. Sanırım önemli olan, her şey yoluna girdiğinde kendi “en iyi”mize nasıl ulaşabilirizi keşfetmek. Moral ve motivasyonumuzu yüksek tutmamızı sağlayan şeylere dört elle sarılıp, yola devam etmek. Düştüğümüzde kalkmayı öğrenebilmek, ders alabilmek, güçlü kalabilmek.

Bir gün herkesin en azından “kötü günlerde” şartlarının eşitlenmesi dileğiyle…

Yazımı şöyle bitirmek istiyorum: Şimdi Cansu’cum iyi dedin de, açlıktan ölenler de var. Biliyorum var, çok şükür halimize. Ben sadece kimse kimsenin gözünü boyasın istemiyorum, bizleri sevgi sözcükleriyle oyalamasınlar istiyorum :)

--

--

Cansu Arıcan
Türkçe Yayın

A passionate marketer, rookie blogger. Being a marketer is about sharing the spark around you so that you can inspire. Hope my notes inspire you. Please enjoy!