Zincirleri Kopartmak Üzerine

Seda Durmuş Mercan
Türkçe Yayın
Published in
3 min readAug 16, 2024

Son zamanlarda tesettürden çıkmak üzere çok fazla video ile karşılaşır oldum. Sanırım bunun yakın zamanda tesettüre girmiş olmamla bir ilgisi var. Sonuçta bir takım algoritmaların üzerimize koşar adım geldiğinin hepimiz bilincindeyiz.
Bu videolarda daha çok karşılaştığım durum tesettürden çıkan insanların sanki zincirlerini kopartmışçasına, bu durumu özendirmeye çalışırcasına video yaptıklarıydı. Günümüz trendlerini elinin tersiyle iten ve Allah’ın farzlarını birinci sıraya yerleştiren tesettürlü insanlar mıydı zincirle bağlı olan yoksa herkesin aynı olduğu bir dünya da yaşayan insanlar mıydı zincirlerle bağlı olanlar? Çünkü aslında düşündükçe fark ettim ki el alem putuna düşmeyi reddederek sadece içimde ki isteğe kulak vererek tesettüre giren ben değil miydim zincirlerini kopartan. Düşündükçe daha çok düşündüm, daha çok, daha çok… Sonra sizinle paylaşarak, sizin de düşünmenizi istediğime karar verdim. Dedim ki kendi kendime;

Biz neden her şeyi gözümüzde bu kadar büyütüyoruz? Neden namaz kılınca bize vahiy gelecekmiş gibi davranıyoruz? Veya tesettüre girdikten sonra hayatımız da ne değişmesini bekliyoruz? Neden dini vecibelerimizi yerine getirmeye kalkıştığımızda kendimizi Mesih yerine koyuyoruz? Neden bu kadar önemsiyoruz kendimizi? Beklentilerimiz arşa dayandığında ve tabi ki karşılığını alamayınca da İslam mı kötü oluyor? Kendi beklentilerimizi kontrol altında tutmamız gerekmiyor muydu? Bu sadece dini hayatımız için değil, hayatımızın herhangi bir alanı içinde geçerli değil miydi? İnsanlarla olan ilişkilerimizde, hırslarımızda, amaçlarımızda, başarısızlıklarımız da hayatımızın her alanında belli bir beklenti seviyesini geçtiğimizde bazı şeylerin alt üst olduğunu veya çok büyük hayal kırıklıklarına maruz kaldığımızın hepimiz farkındayız. O zaman neden dini görevlerimizi yerine getirirken bu beklentileri Allah’ın yarattığı en iyi 10 kul arasında olacakmışız ve Allah’ın kimseye bahşetmediği nurlu kapıları bize açacakmış gibi bir beklentiyle yapıyoruz?

Bence kaçırdığımız şeyler var. Araştırmalarıma göre 1400 yıldır, ilk Müslümanlardan bu yana kimse namaz kıldığı veya tesettüre girdiği için bu dünya da mükemmel bir hayat yaşamadı. Hatta aklınıza gelebilecek en kötü şeyleri yaşadılar ki samimiyetlerini ölçtü Yaradan. Biz ise namaz kılarken almak istediğimiz lezzetten, tesettüre girdiğimizde cennetin yedi kapısından birden girecek gibi davranmaktan ibadet etmeye vakit ayıramaz olduk. Ya da kimin karşısında ibadet ettiğimizi unuttuk.

Bana göre bunların hepsinin tek bir sebebi var. Biz, kendimizi çok önemsedik. Öyle bir önemsedik ki alamadığımız ilk lezzette, karşılaştığımız ilk zorlukta vazgeçtik bizi Yaradan’dan.

Hayatımızın değişeceğine o kadar odaklandık ki, neyi ne için yaptığımıza aldırış etmedik. Söylemeden edemeyeceğim ama hayatınız cidden değişecek, değişmeyecek değil. Çünkü daha özgüvenli, sorumluluk sahibi, daha bilinçli ve karizmatik olacaksınız. Karizmatik mi dediğinizi duyuyorum sanki. Evet, karizmatik. Kimseye aldırış etmeden inandığını yapabilen, el alem ne der putuna düşmeden hareket edebilen insan kadar karizmatik başka bir canlı var mı?

Mesela ben karizmatik bir insanım. Çünkü ben dişiliğimi kullanmadan bir birey olarak hayatta var olmayı amaç edindim. Toplumsal hayatta var olmak için sessiz kalmadım, bana emredileni yapmaya cesaret ettim. İş hayatında var olmak için dinimi görmezden gelmedim ve dinimin yanlış bulduğu ortamlarda bulunmayı reddettim. Kendi kararlarımı verdim. Özgür olmaya cesaret ettim. Özgürlüğün açıklık veya çıplaklıkta olmadığına inandım, inandığımı da gösterdim. El alem ne der putundan kurtuldum. Ben kendimi geliştirmek için daha çok okumaya, dinimi ve kendimi yükseltmeye daha çok emek verdim. Kimseye hiçbir şeyi kanıtlamaya ihtiyaç duymadan hayatımı yaşamaya başladım. Hayatımı 29 yaşında ellerime tekrar aldım. Hayatıma sahip çıktım.

Eğer sizde karizmatik bir hayat istiyorsanız tesettürden kendini kurtarmışçasına videolar çeken, anlatım yapan insanlara aldırış etmeyin. Allah onları da bizi de affetsin. Siz karizmatik bir hayat istiyorsanız imandan ve inanmaktan başka çare yok. El alem ne der putuna düşmeden, siz zincirlerinizi kopartın ve kendi hayatınızın kahramanı olun.

S.D.M.

--

--