UX Design (Kullanıcı Deneyimi Tasarımı) Nedir? (Örneklerle Anlatım)

Numan Çebi
Tasarım
Published in
5 min readNov 29, 2019
Photo by Uriel Soberanes on Unsplash

UX Design (Türkçe: Kullanıcı Deneyimi Tasarımı) en basit tabiriyle; bir ürünle etkileşimde sağlanan kullanılabilirlik, erişilebilirlik ve arzu edilebilirlik yoluyla kullanıcı davranışını gözlemleme, değerlendirme, gerekiyorsa değiştirme ve istenilen yönde geliştirme işlemidir.

Son yıllarda dev bir yükselişte olan kavram, tasarımcıların ilgisini çektiği kadar, şirketlerin de grup içi toplantılarında ve konferanslarında da çok sözü edilmeye başlanan bir şeye dönüştü.

İnsanları yönlendirmek, para kazanmak isteyen her şirketin işine gelir haliyle. Reklamlar kullanıcı deneyimini doğrudan etkileyen şeyler olmasa da insanları yönlendirmek için üretilmiş görsel ve işitsel medya ürünleri mesela. Yanıltıcı reklam yapmak etik olmasa bile reklamlarda abartılı ifadeler kullanmak, diğerlerini bir şekilde kötülemek ve kendi ürününe yönlendirmeye çalışmak da pasif bir kullanıcı deneyimi hikayesi doğuruyor; pek fark edilmese de bunların birçoğu doğruyu yansıtmıyor ve etik dışı.

Yemek yaparken televizyondan gelen sese kulak vermese de pasif dinlemede olan birinin beynine belli başlı sloganlar ve gizli öğütler kazınıyor ve bir sonraki alışverişinde o kişi, süpermarkette o ürünün adını gördüğünde reklamı baskın olarak düşünmeden alt belleğinde onu almaya şartlandığı için eğilimi bu yönde olabiliyor.

Biraz korkunç bir senaryo gibi ama tamamen gerçek.

Belli başlı senaryolar için üretilmiş kullanıcı örneklerine kullanıcı deneyimi tasarımı süreçlerinde “persona” yani karakter, şahıs vs. denir. Mesela bir ev hanımı, 2 çocuklu, 43 yaşında Selin; ya da 27 yaşında, ikinci üniversitesini de uzatan, işsiz Ali, aynı ürünü kullanabilecek hedef kitlenizin içinde olabilir. Bu persona, ürünü aldıktan sonra o ürün ile ilgili hangi kullanıcı deneyimi aşamalarından geçiyor, bir bakalım isterseniz.

Kullanıcı Deneyimi (User Experience)

Aşağıda örneklendireceğim senaryoyu bir mısır gevreği için de bir kablosuz kulak içi kulaklık için de kullanabilirsiniz. Bu bir kullanıcı deneyimi tasarımı değil, “kullanıcı deneyimi” örneğidir, ikisini karıştırmayın lütfen.

  1. Ürünün türüne bağlı olarak eline aldığında hissettirdiği (kalitelilik hissi, görünüş vs.)
  2. Fiyat faktörü (ayırdığı bütçeden biraz fazlaysa, buna değip değmeyeceği)
  3. Ürünü açtığında, kullanıma hazır hale getirirkenki aşamalar (kolay bir şekilde kullanmaya başlayabiliyor mu, bu süreçte sorun çıkaracak bir şey var mı)
  4. O şeyi kullanırken yaşanan deneyim (tadı, ses kalitesi gibi; çevre etkenler, yani hemen sütün içinde eriyor mu, ses izolasyonu nasıl vs.)
  5. Sorun yaşandığında, nasıl bir müşteri memnuniyeti süreci yaşandığı (paketi açıldıktan bir gün sonra bozulan mısır gevreği ya da bir hafta içinde hışırtı çıkarmaya başlayan kulaklık, sizi nasıl bir yola sürüklüyor; muhtemelen gevreği atar bir daha o marka ürün almayabilirsiniz, kulaklığı ise şansınızı dener, servise gönderirsiniz, “kullanıcı hatası” deyip geri gönderirlerse nasıl davranırsınız, bunlar çok önemli faktör ve ihtimaller)

Bu, marka ve model ile alakalı, love mark (sevilen, favori marka) veya hate mark (nefret kazanan marka) dediğimiz, kullanıcının bir markaya bağlılığını ya da bakışını değiştirebilecek kullanıcı deneyimi örneğiydi. Bunların tamamı, bir web sitesi, bir mobil uygulama ya da insan-makine ilişkisi yaşanabilecek her koşul için geçerli olabilecek durumlar.

Kullanıcı Deneyimi Tasarımı (User Experience Design)

Kendi alanım olan, kullanıcı merkezli mobil uygulama arayüzleri ve web siteleri tasarlamak ile örneklendirerek, çok temel anlatacağım.

Bir web sitesi ya da uygulama tasarlıyorken, öncelikle bunun bir ürün olduğunu unutmuyoruz. Sadece arayüzden ibaret değil, aynı zamanda yazılımının da deneyime dahil olduğunu, kullanıcının gördüğü hata ekranlarının da arayüzü tasarlayan kişi (belki aynı kişi, yani UX tasarımcı, belki farklı bir UI {kullanıcı arayüzü} tasarımcı olabilir) nezdinde “beni ilgilendirmiyor” denmeyecek kadar -aslında- alakalı olduğunu unutmayalım.

Yani kullanıcı deneyimi tasarımı, ürünün fikir aşamasından, son kullanıcıyla -buluşması demiyorum- etkileşimini tamamladığı ana kadarki sürecin tamamını kapsıyor. Yani bir arayüzde reklamların nerelerde görüntülenmesi gerektiği de kullanıcı deneyimi tasarımcısının karar vermesi gereken bir unsur, bir işlem için kaç ekran gezilmesi gerektiği de; hatta yazılım aşamasında yaşanabilecek bir hata (sunucunun geç yanıt vermesi, hizmetin o esnada kullanılamaması / bakım vs.) ekranında kullanıcıya ne sunulabileceği de.

Bunların tamamı, ürünün fikir aşamasından itibaren planlanması gereken detaylar. Yeni donelerle, kullanıcı deneyimi tasarımı da her ürün için her zaman gelişmeye devam eder, yani biten, sonu olan bir süreç değil aslında.

Örneğin şu anda çalıştığım şirkette, her gün milyonlarca insana, milyonlarca ekran gösteriyoruz ve her ay binlercesinden tamamiyle gönüllü ya da ihtiyaç duydukları için geri bildirimler alıyoruz (çoğu zaman bizim özellikle istememiz gerekmiyor bile); bunları değerlendirip, yanlışlarımızı görüyoruz, olması gerekenleri, oldurmaya çalışıyoruz. Herkesi mutlu etmeye çalışırken, temel tasarım ilkelerimizden vazgeçmemeye de dikkat ediyoruz.

Bir kullanıcı deneyimi tasarımı süreci, üç aşağı beş yukarı şöyle ilerliyor;

  1. Kullanıcı ile empati ve ilerleyen aşamada yüz yüze görüşmeler ya da çevrimiçi geri bildirimler ile hedef kitlenin ihtiyacını tam olarak anlama
  2. Persona yaratma (yukarıda bahsetmiştik), storyboardlar (senaryo üretimleri), journey map (müşterinin yolculuk haritası, tahmin edilen süreç)
  3. Problem varsa bunu belirleme (size, üretici olarak problem olarak gelmeyen bir şey, kullanıcıya göre bir problem olabilir)
  4. Tasarım için fikirler üretme, çizimler yapma, gerekirse sayfalarca karalayıp çöpe atma (bir ekran için onlarca çizim yapılabiliyor en kusursuza yakınını bulabilmek için; bu aşamada beyin fırtınaları, kullanıcı akış şemaları üzerinden fikir yürütmeler vs. yardımcı olabilir)
  5. Prototip süreci, yani bir ürünü eğer uygulama ise örneğin, mağazaya yüklemeden önce prototipini üreterek deneme ve denetme, gerçek senaryoları taklit etme (önce bir harita çıkarılabilir, düşük-profil çizimlerle neyin nerede olacağı resmedilebilir, sonra gerçeğe yakın çizimlerle dijital ortamda arayüz hazırlanır, mümkünse interaktif hale getirilebilir -ki en etkilisi budur)
  6. Test sürecinde karşılaşılan engelleri aşma, yeni geliştirmeler gerekiyorsa yapma ve bunlarla birlikte tekrar test edip, sorunsuz hale geldiğine inanana kadar bunları tekrar etme (bazen sınırlı sayıda insanla beta grup oluşturarak, ürünün bu halini onlara sunmak da güzel bir sonuç verebiliyor, kullanım raporları çok büyük yardımcınız olacak bu süreçte)

Son maddede bahsettiğim şeyi son uygulamamız için yaptık. 1000'in üzerinde gerçek iOS kullanıcımız ve 2500'e yakın Android kullanıcımız ile aylarca süren bir beta test süreci gerçekleştirdik (bu sayılar yüksek görünse de her gün milyonlarca kullanıcıya erişen bir hizmetin, hedef kitlesinin yüzde biri bile olmadığı için aslında küçük bir grup diyebiliriz) ve muhteşem sonuçlar aldık. Beta testlerin ardından, uygulamayı çıkardığımızda (herkese açtığımızda) aylarca, uygulamamızın mağazalardaki puanı 5 üzerinden 4,7 ve üstü gezindi. Bu da görmeye çok alışık olmadığımız bir durumdu. Özellikle bu ölçekte bir kullanıcıya hitap eden ve kapsamı bu kadar geniş (özellikler bakımından) bir uygulamada 4,7 çok iyi bir puan diyebiliriz.

Web sitemin anasayfasında, projelerden birinden bahsederken, sonuçta elde ettiğimiz şeyi örnek vermiştim mesela, bu uğraşların neye yaradığını görebilmeniz için anasayfamdan alıntılıyorum;

Arayüzlerini tasarladığım, iOS ve Android platformlarına çıktığımız mobil uygulamamız ile 2019'da üyelerimizin akıllı telefonlarıyla sitemizde geçirdiği süreyi 8 kat artırdık, gezinti hızını 20 katına çıkardık, sayfa yükünü ise mobil sitemizin 4'te birine indirdik. Böylece ortalama bir kullanıcı, her ay mobil sitemizde 5 sayfa görüntülerken, uygulamamızı kullanan her bir kullanıcı, ayda 295 ekran gezer hale geldi.

Kullanıcı deneyimi tasarımınını ciddiyetini anlatabilmişimdir umarım.

Temelde neye yaradığı ve nasıl ilerlediğini ancak böyle özetleyebilirdim. Daha fazla benzer makale için blogumdaki ilgili kategoriyi görüntüleyebilirsiniz.

Originally published at http://blog.numancebi.com.

--

--