Mikromobilite ve E-Scooterların Geleceği

M. Ali Bastem
Tech&Legal Journal
3 min readSep 16, 2020

--

Dünya son 20 yılda teknolojinin getirdikleriyle beraber daha önce hiç bilinmeyen sektörlerin doğup birer dev haline gelmelerine tanık oldu. Tabii ki buna karşı tüm devletler, birtakım regülasyon faaliyetlerinde bulunuyorlar. Sanırım aradaki en büyük fark, bazı sebeplerle bu faaliyetlerin erken dönemde veya sonradan yapılması olmuştur.

Mikromobilite sektörü de ülkemizde ve dünyada hızla büyüyen sektörlerden biri. Hatta altyapı sorunlarımız nedeniyle geriden gidiyoruz bile denebilir. Zira 10 milyonu aşkın paylaşımlı mikromobil araçlardan ülkemizde ancak 30 bin civarında var. Bu sektöre ilişkin özel bir regülasyon faaliyeti ise ülkemizde henüz olmadı. Ancak bu durum pek uzun sürmeyecek gibi görünüyor. Şu anda Türkiye’de e-scooter sektörü; 13 ilde, 3 milyonu aşkın kullanıcıya 30 binden fazla araçla hizmet vermekte. Hatta bunlardan biri kurulduktan çok kısa bir süre sonra, 2019 senesinde ülkenin en çok ciro yapan (fakat zarar eden :)) girişimleri arasında yerini almıştı.

Paylaşımlı elektrik scooter (e-scooter/shared electric scooters) işletmecileri ve kullanıcılarını ilgilendiren bir yönetmelik taslağı üzerinde çalışıldığı 13.09.2020 tarihinde resmi olarak Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından açıklandı. Muhtemel bir düzenlemenin, işletmeciler için aranacak şartları düzenlemesi gerekiyor, habere göre öyle de olacak. Detaylarına aşağıda değineceğim. Fakat şahsen böyle bir haberi ilk gördüğümde kullanıcı odaklı gündemlerin ele alındığını ümit etmiştim. Anlaşıldığı kadarıyla yapılan düzenleme ağırlık olarak mikromobilite işletmecileri üzerine yoğunlaşmış.

Düzenleme ile e-scooter işletmecilerine;

· en az 2.000 adet e-scooter işletme (Yerlilik oranı belli bir yüzdeyi aşan şirketler için bu sayı 1.000 adet öngörülüyor)

· en az 500.000 TL esas sermaye,

· İnternet sitesi ve mobil uygulama bulundurma,

· İnternet ve mobil uygulama sunucularının Türkiye’de bulunması

· Faaliyet izin belgesi alınmış olması

gibi birtakım yükümlülükler öngörülüyor.

Aslına bakılırsa ekosistem içinde yeni bir girişimin ayakta kalabilmesi için bunlardan daha fazlasına sahip olması gerekiyor. Sektör dinamiklerini bir kenara bırakırsak bir hukukçu gözüyle “Yönetmelik” ile şirket kuruluşuna ilişkin esas sermaye sınırı, minimum araç kapasitesi gibi düzenlemelerin yapılmasının hem iktisadi rekabeti engellemeye müsait olduğunu hem hukuk tekniği ile bağdaşmadığını ifade etmek lazım. Hukuk tekniği açısından bunun düzeltilmesinin ise yolları elbette var.

Ayrıca açıklamaya göre e-scooter kullanıcıları azami hız sınırı 50 km/saat’ten yüksek olmayan yollarda en fazla 18 km/saat hız ile seyahat edebilecek. İşletmeciler için olduğu gibi kullanıcıların da kullanım izni gibi birtakım şartları sağlaması öngörülüyor. Ayrıca bu araçlara birden fazla kişi binmek ve araçların üzerinde kişisel eşya dışında yük taşınmasının da yasak olması planlanıyor.

Henüz Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren bir düzenleme söz konusu değil. Benim gibi endişeli olanlar varsa endişelerimiz hala boşa çıkabilir. Hatta işletmeci şirketlerin ekonomiye katkısı göz önünde tutularak beklenti ötesinde altyapı çalışmaları ve kullanım parkurları da görebiliriz. Ben yine de beklentiyi düşük tutma taraftarıyım.

Faydalı Link: NACTO Guidelines for Regulating Shared Micromobility

--

--

M. Ali Bastem
Tech&Legal Journal

I am a legist from Turkey who intent to take place in a smarter future. I share either my predictions or news on blockchain law both in Turkish and English.