Ne, Üstinsan mı?

Ömer Doğan
TechSheet
Published in
4 min readDec 14, 2022

Hiç sonsuza kadar yaşamayı hayal ettiniz mi? Daha yükseğe zıplamayı ya da daha güçlü olmayı, doğuştan gelen bir eksikliğinizi ortadan kaldırmayı istediniz mi? Eğer bu sorulara cevabınız evet ise sizleri transhümanizm ile tanıştırayım, bir başka deyişle sizleri insanüstü olmaya davet ediyorum.

Doctor Who evreninden bir Siber fotoğrafı, yanında Siberlerin mottosu olan “Delete!” ve “You will be upgraded” yazıyor. Fotoğrafın aslına şu linkten ulaşabilirsiniz: https://www.deviantart.com/bluenchanter/art/Cyberman-Wallpaper-Delete-Upgraded-496358346
Cyberman Wallpaper [Delete! Upgraded!] by bluEnchanter

Transhümanizm, insanın fiziksel potansiyelini ve kapasitesini genişletmeye yönelik bir akımdır. Bu akım, insanın doğal sınırlarını aşmak için teknolojik ilerleme ve gelişmeyi kullanır.

Bu konu, insanlığın geleceğini düşündüğümüzde önemli bir konudur ve insanların doğal sınırlarını aşarak daha ileri bir seviyeye ulaşmasını sağlamayı amaçlar. Bu konuda birçok farklı görüş ve fikir vardır ve insanların geleceği hakkında çok sayıda spekülasyon yapılmaktadır.

Transhümanizm, insanların fiziksel ve zihinsel yeteneklerini geliştirmeyi amaçladığı için, bu konuda en çok konuşulan konuların başında teknolojik araçlar gelmektedir. Örneğin, insanların vücutlarına entegre edilebilecek aygıtlar ve eklemeler sayesinde insanların görme, işitme ve diğer duyularını geliştirebilir ve bu sayede insanların dünyayı daha iyi algılayabilme yeteneklerini arttırabiliriz. Ayrıca, insanların beyinlerine entegre edilebilecek teknolojik aygıtlar sayesinde insanların zihinsel yeteneklerini geliştirebilir ve bu sayede insanların düşünme ve hafıza gibi yeteneklerini arttırabiliriz.

Peki ya size son iki paragrafın yapay zeka tarafından yazıldığını söylesem? Transhümanizmin genel tanımını da yapay zekaya yaptırdığımıza göre, “Niçin kendimizi yükseltmeliyiz? diye sorarak devam edelim.

Sorunun cevabı basit:

Çünkü insan zayıftır.

Biraz daha derine inecek olursak insanoğlu aklı erdiği zamandan itibaren ölümsüzlüğü aramıştır. Öyle ki tüm kültürlerde ölümsüzlük ile ilgili hikayelere rastlayabilirsiniz. Hatta insanlar yüzyıllar boyunca insan ömrünü arttırmanın yollarını aramış ve gerçekten de bulmuştur.

Peki bu çaba neden? Niçin insanlar daha fazla yaşamanın peşinde?

Şu şekilde bir yorum yapabiliriz:

Yaşam 2 temel üzerine kurulmuştur: Hayatta kalmak ve neslin devamını sağlamak. Canlılar bu 2 temel üzerine evrilmiştir.

18. yüzyılda ortalama insan ömrü 30’larda iken şimdi ise 80’lere dayanmış durumdadır. Sırf modern tuvalet ve kanalizasyon sistemlerinin varlığı bile ortalama insan ömrüne 15–20 yıl eklemiştir.

Şehir hayatında sıcak suya ulaşım daha kolay olduğu için el yıkama, diş fırçalama gibi alışkanlıklar daha yaygınlaşmıştır. Yaşanılan ortamın ısısını ayarlayabilmek insan ömrünü en az 5–10 yıl daha uzatmıştır çünkü hastalıklara yakalanma riski azalmıştır.

Bütün bunları düşününce modern tıp ve ilaçlar ortalama insan ömrünü en fazla 5–6 yıl uzatabilmiş.

Örneğin 50 yıl önce beyin kanseri olan biri ortalama 12 ay yaşayabiliyordu, bugün modern tıbbın tüm imkanlarıyla bu süre 16–17 aya çıkabiliyor. Son 300–400 yılda ortalama insan ömründe yaşanan 40–45 yıllık kazanımın neredeyse 35–40 yılı, sırf modern hayatın kazandırdığı konfordan ve hijyenik koşulların iyileşmesi sayesinde kazanılıyor. Tıbbın belki de insan ömrüne yaptığı en büyük katkı, çocuklukta yapılan koruyucu aşılarla çocuk ölümlerini azaltmasıdır.

Modern tıptan önce de kendine bakan, iyi şartlar altında yaşayan ve sağlıklı genlere sahip insanlar 70–75 yaşını görüyormuş, bugün yine görüyor.

Tüm bunlara dayanarak insan ömrünün neredeyse biyolojik olarak ulaşabileceği maksimum ömrüne yaklaştığını görebiliriz. Biyolojik sınırlarımıza gelmiş olabiliriz ama burada duracak mıyız? Elbette hayır!

İnsanlık evrimini kendi eline alacaktır. Bunu bilim ve teknolojiyi kullanarak, biyolojik limitlerini esneterek veya ortadan kaldırarak yapacaktır. Günümüzde yüksek maliyetler ve çeşitli etik sebepler dolayısıyla çok fazla siborg canlılar göremiyor olsak da bu yeterli teknolojiye sahip olunmadığı anlamına gelmiyor. Çoğunlukla ‘yükseltme’ amacıyla değil de daha çok eksiklikleri gidermeye yönelik çalışmalar yapılıyor.

Peki insanların zayıflıklarını ve eksiklerini gidermeyi amaçlayan transhümanizm bunları nasıl yapacak ve nasıl yapıyor?

Örnekler üzerinden gidelim, protez uzuvlar ve yapay organlar ile bozulan parçalarımızı değiştirebilir veya daha fazla özelliğe sahip olan alternatifleri ile yükseltebiliriz:

Bacağını kaybeden birinin eski bacağı yerine robotik bir bacak takılması.

Parkinson hastalarının kontrolsüz titremesini önleyecek implantın beyinlerine yerleştirilmesi.

Görme yetisini kaybetmiş birinin biyonik gözle tekrardan görebilmesinin sağlanması.

Felçli bir hastanın hasar görmemiş sinir sistemi ile bağlantı kurularak onun hareket etmesini sağlayan ekzoiskelet.

Bu örneklerin çoğu şu anda uygulanan teknolojilerdir. Oldukça hızlı bir şekilde kendimizi yükseltiyoruz, geliştiriyoruz, güncelliyoruz. Birçok insan bu değişimi fark etmiyor, edemiyor. Farkındalık kazandırmak amacıyla sizlerle çok da uzak olmayan geleceğe ufak bir yolculuğa çıkalım:

Bir sabah uyandınız ve çevre kirliği yüzünden yükseltilmiş ciğerlerinizin filtre değişimini yaptınız. Ardından içilebilir olmayan suları da içebilmeniz için geliştirilmiş böbreklerinizdeki tuz kristallerini temizlediniz. Artık güzel bir kahvaltı yapabilirsiniz. Tabi bu sırada kendinizi “Ya ben neye dönüştüm, hâlâ insan mıyım?” diye sorgularken bulabilirsiniz. İşte tam o anda insanlığın yüzyıllardır bunun için uğraştığını, bunun olması gerektiğini ve olmak zorunda olduğunu fark edeceksiniz.

Bu konuyla ilgili benim çok sevdiğim birkaç örneği sizlerle paylaşacağım.

Xenobots (Yaşayan robotlar)

Uzaktan kumandalı böcekler 😊

Beynine yerleştirilen implantlar sayesinde tek başına kekini yiyebilen felçli hasta

https://singularityhub.com/2022/07/05/a-paralyzed-man-used-his-mind-to- control-two-robotic-arms-to-eat-cake/

Kaybettiği bacağı yerine kendi biyonik bacağını yapan bir mühendis.

Bu yazıda transhümanizmden genel olarak bahsettim ama yükseltme çeşitlerine girmedim, o da başka bir yazının konusu olsun.

Bu yazıda yakın geleceğe bir pencere açtık. Sonraki yazılarda uzak geleceği birlikte düşlemek üzere, hoşcakalın.

"Bu yayın insan ırkı için. Siberler bu dünyadaki her bir kara parçasını işgal edecek, ancak korkmanıza gerek yok. Siberler korkuyu silecek. Siberler cinsiyet, sınıf, renk ve inancı kaldıracak. Hepiniz birbirinizin aynısı olacaksınız. Sizler bizim gibi olacaksınız."

--

--

Ömer Doğan
TechSheet

Ankara University computer engineering student @bycycomr