Bu 7 Film Gerçekten Geleceği Tahmin Edebildi mi?

Bazı filmler, hikayeleriyle onlarca yıl sonra gerçeğe dönüşebiliyor. İşte geleceği öngörebilen yedi film üzerine bir göz atış…

Hüseyin Güzel
Technical Library
5 min readJun 30, 2024

--

Did these 7 films really predict the future?” by Atharva Gosavi | IE

Hayal gücünün keşfedilmemiş bazı alanlarının farkına varmak, insanları her zaman büyülemiştir. Sayısız yaşam iyileştirici bilimsel teknolojilere ek olarak, insan beyni de dünyada kalıcı izler bırakan yaratıcı başyapıtlar üretme konusunda güçlü bir geçmişe sahiptir. Filmler de, insan hayal gücünün bu tür bir tezahürüdür.

Filmler, sadece bir eğlence kaynağı olmanın ötesinde, çoğu zaman sığındığımız bir limandır. İster sokaklarda Dominic Toretto gibi hızla ilerleyen bir araba sürücüsü olarak kendinizi hayal edin, ister sürekli olarak o karanlık büyücüyle mücadele eden sevgili Harry Potter olarak, bu türün kendine has bir mutluluk sunduğunu reddedemezsiniz!

Bazı filmler, insan hayal gücünün sınırlarını zorlasa da, diğerleri zamanla hikayelerinin gerçek dünyada hayat bulduğunu kanıtladı. Bu yazıda, bir zamanlar yalnızca kurgu olan ancak günümüzde gerçekliğe dönüşen teknolojilere dönüşen yaratıcı başyapıtları ele alıyoruz.

2001: A Space Odyssey (2001: Bir Uzay Macerası) (1968)

Görüntülü görüşmeler, uzay yolculukları ve Siri ile Alexa gibi yapay zeka asistanları çağında yaşıyoruz. Bugün bunları normal olarak görebiliriz, ancak 1968'de bu, uzak bir hayaldi. Stanley Kubrick’in efsanevi yönetmenliğinde ve Arthur C. Clarke’ın “2001: A Space Odyssey” eserinden uyarlanarak yapılan film, duyarlı bilgisayar HAL 9000 ile Jüpiter’e yapılan yolculuğu ele alıyor.

Yapay zeka, dünya dışı yaşam ve insan evrimi gibi temalar filmde önemli bir yer tutar. Eğer filmi beğendiyseniz, önceki nesillerin Skype ve Facetime üzerinden görüntülü görüşmeleri nasıl hayal ettiğini izlemek sizi şaşırtabilir.

Geçmişten bahsederken, sizin için derlediğimiz bazı en eski mühendislik kitaplarını bilmek de faydalı olabilir.

Blade Runner (Bıçak Sırtı) (1982)

“Do Androids Dream of Electric Sheep?”, Philip K. Dick tarafından yazılmış bir romandır. Yazar, sadece hayali bir hikaye değil, aslında geleceği de yazdığını pek düşünmemiş olabilir. Ridley Scott’ın “Blade Runner” filmi sayesinde, bu hikaye görsel bir esere dönüştürüldü.

Replikantlar olarak adlandırılan sentetik insanların güçlü Tyrell Corporation tarafından biyolojik olarak tasarlandığı distopik bir gelecekte geçen hikaye, haydut replikantları avlamakla görevlendirilmiş bir blade runner olan Rick Deckard’ın etrafında dönüyor.

Film, yapay yaşamın etrafındaki etik ikilemleri, gelişmiş yapay zeka ve insansı robotlar üzerinden vurguluyordu. Yüksek gökdelenlerle ve sürekli yağmurla karakterize edilen kentsel manzara, bugün karşı karşıya olduğumuz gelişen mega şehirlerin ve çevresel endişelerin bir yansımasıydı. Yapay zeka ve robot teknolojisindeki ilerlemelerle, filmdeki kimlik ve insanlık keşfi hala geçerliliğini koruyor.

Film, günümüz neslinin yapay yaşamla ilgili karşılaştığı etik ikilemleri, artan mega kentlerin çevreye olan etkilerinden tutun, bu tehditlere kadar aydınlatıyor. Ayrıca, yüksek gökdelenlerle dolu kentsel manzaralar, yapay zeka ve robotik dünyasını inceleyen bir film için fütüristik bir vizyon sunmak adına iyi bir tercihtir.

The Truman Show (Truman Gösterisi) (1998)

Peter Weir’in yönettiği ve Jim Carrey’nin Truman Burbank olarak rol aldığı film, insan varlığının yapay sınırlarını sorguluyor. Film, reality TV’nin yükselişi ve gözetim kültürünün öncüsü olarak kabul edilir. “Big Brother” ve “Survivor” gibi programlarla sıradan insanların televizyon şovlarına dönüşmesinin yolunu açmıştır. Ayrıca, Truman’ın yaşamındaki sürekli gözetim, gizlilik hakları ve teknolojinin hayatımızı ne derecede izlediğiyle ilgili güncel endişeleri de yansıtmaktadır.

Minority Report (Azınlık Raporu) (2002)

Steven Spielberg, Hollywood’un en yetenekli yönetmenlerinden biri olarak tanınır ve fütüristik vizyonlarıyla bilinir. ‘Azınlık Raporu’, bilim kurgu türünde, bilimsel gelişmeleri önceden tahmin eden filmler arasında kaçırılmaması gerekenlerdendir.

Film, özellikle jest tabanlı teknoloji, kişiselleştirilmiş reklamcılık ve tahmini polislik gibi teknolojik ilerlemeleri öngörüyor. Kişiselleştirilmiş reklamların betimlenmesi dikkat çekicidir, çünkü bu artık gerçekliğin bir parçası. Filmde ayrıca, Microsoft Kinect ve VR sistemlerinde görülenlere benzer jest tabanlı arayüzlerin varlığı da öngörülüyordu.

WarGames (Savaş Oyunları) (1983)

Eğer bugün siber suçlardan haberdar değilseniz, adeta bir mağarada yaşıyor olmalısınız! Fakat 1983'te “Savaş Oyunları” yayınlandığında, insanlar suçların bilgisayarlar aracılığıyla işlenebileceğini anlamıyorlardı. John Badham’ın yönettiği “WarGames”, nükleer savaş simülasyonları yapmak üzere tasarlanmış bir ABD askeri süper bilgisayarına sızan genç bir hacker olan David Lightman’ın öyküsünü anlatır.

Film, siber suç kavramının yaygınlaşmasından çok önce, siber güvenlik meselelerine dikkat çekiyor. Bilgisayar ağlarının güvenlik açıklarını ve siber savaşın olası etkilerini sergiliyor. İşte size şaşırtıcı bir bilgi:

Film o kadar etkileyiciydi ki, ABD hükümetinin siber güvenlik politikalarını şekillendirdi! Eğer bilime ilgi duyuyorsanız, bu filmleri mutlaka izlemelisiniz.

Back to the Future Part II (Geleceğe Dönüş II. Bölüm) (1989)

Dokuz yıl önce 2015 vardı, ama 80'lerin sonunda yaşayan insanlar, geleceğin nasıl olacağına dair bir referans yılı olarak 2015'i hayal ettiler. Marty McFly ve Doc Brown’ın, hayatlarını alt üst edebilecek olayları engellemek için 2015'e yaptıkları zaman yolculuğunu anlatıyor bu film.

Film, video aramaları, giyilebilir teknolojiler ve 3D filmlerin popülerliğini doğru bir şekilde tahmin etti; uçan kaykaylar tam olarak tasvir edildiği gibi olmasa da, gerçek hayatta prototiplere ve kişisel ulaşım yeniliklerine ilham kaynağı oldu. Akıllı gözlükler gibi giyilebilir cihazların kullanımı ve büyük ekran televizyonların yaygınlaşması da film tarafından başarıyla öngörüldü.

Her (Onun) (2013)

Şu anki durumda bu oldukça yenilikçi bir konsept. Spike Jonze’un yönetmenliğini yaptığı ‘Her’, yapay zeka ile duygusal bir ilişki kuran yalnız bir yazarın öyküsünü anlatıyor. Yapay zeka o zamanlar var olan bir teknoloji olsa da, bir yapay zeka asistanıyla duygusal bağ kurma fikri, bugün sanal yapay zeka sevgililerle yaşadığımız deneyime paralel.

Bu filmler, ileriye dönük hikaye anlatımıyla geleceğe yönelik vizyoner bakış açıları sunuyor. İnovasyon yapmaya ve ilerlemeye devam ederken, insan hayal gücünün ürünlerinin gelecekteki gelişmeler için doğru tahminler olabileceği fikri büyüleyici.

Atharva Gosavi | IE

Teknik ve Teknolojik Paylaşımlar ve Hayata Dair Her Şey…
Editor | Website | Medium | Linkedin | Facebook | Twitter | Instagram | Deepbloo | Flipboard | Threads
Destek olmak için bana bir kahve ısmarlayabilirsiniz :) ve E-Posta Bültenimize de üye olabilirsiniz…

--

--

Hüseyin Güzel
Technical Library

EEE | PSM | Technical Editor & Writer | Siemens Mobility | Technical Library | Mentor of Sabancı Vakfı | huseyinguzel.net