İlk Görüşte Aşk Aslında Fizik, Kimya, Matematik
İlk Görüşte aşk gerçek mi? Yoksa bir yanılsama mı? İlk görüşte birine aşık olmak mümkün mü? Aslında insanın aşkı ne olarak tanımladığına bağlı ancak ilk görüşte aşık olmak birçok faktörün tesadüfen bir araya gelmesi ile gerçekleşen bir psikolojik durum.
Bu ilk görüşte aşık olmanın sanıldığı kadar romantik bir durum olmadığı anlamına geliyor. Buna rağmen birçok insan ilk görüşte aşık olduğunu ve bu şekilde bir ilişkinin diğer ilişkilere nazaran çok daha iyi yürüdüğünü iddia ediyor. Ancak ilk görüşte aşık olmak mevcut hislerin geçmiş anılara takılıp kalması ve anlık bir fiziksel beğeni ile ilgili bir durum.
İlk görüşte aşık olduğunuza inandığınız insan size geçmişten bir çağrışım yapıyor. Muhtemelen hayranlık duyduğunuz veya geçmişte bir ilişki yaşadığınız veyahut bir sebeple geçmişte size pozitif ve derin anılar bırakmış birine fiziksel anlamda benzeyen birini bilinçaltı yakaladığı anda sizi kandırıyor. Bu çok zor olmuyor çünkü böyle bir benzerliğe rastgeldiğiniz zaman hormonal ve duygusal bakımından da sevmeye hazırsanız ilk görüşte aşık olduğunuzu zannediyorsunuz. Oysa ki o an zihin yarım kalmış bir konuyu tamamlayarak sizin sorunlarınızdan birine bir çare ürettiğini zannediyor, bunun farkında olmamanız da normal.
Bu nedenle ilk görüşte aşık olduğuna inanan ne kadar fazla insan olursa olsun klinikler ve bu konu üzerine yapılan araştırmalar onlardan daha farklı meselelerden bahsediyor.
Groningen Üniversitesi’nden araştırmacılar 396 Hollandalı ve Alman öğrenci ile birlikte bir çalışma gerçekleştirdi. Bu öğrencilerden şimdiki romantik ilişki durumları hakkında bir anket doldurmalarını ve ayrıca hiç karşılaşmadıkları birkaç potansiyel sevgilinin resimlerine bakmalarını istedi.
Öğrencilerden bu hiç karşılaşmadıkları kişilere karşı aşk, yakınlık hissi, samimiyet duyma gibi konularda hissettiklerini derecelendirmelerini istediler.
Sonra da bu yabancılarla ilgili olarak ‘’İlk görüşte aşkı hissediyorum’’ ifadesine katılıp katılmadıkları soruldu.
Bu çalışma ilk görüşte aşkın olmadığı ile sonuçlandı.
İlk görüşte aşk zannedilen şey ilk görüşte duyulan çekim, hissedilen tutku ve görsel bir beğeni. Bunun da ardında fiziksel çağrışım var. Yani fiziksel olarak kişi geçmişten veya bugünden üzerinizde etkisi olan birine benzer özellikler taşıyor. Bununla birlikte insan hormonal bakımdan uzun veya kısa soluklu bir ilişkiye hazırken bu kişi ile karşılaşmış olma durumu var. Bir diğer etken de mekan ve kişinin içinde bulunduğu ruh hali. Bulunulan mekanın kişinin vakit geçirmekten zevk aldığı ve sıklıkla bulunmak isteyeceği bir mekan olması gerekiyor. Ruhsal olarak da mutlu hissedilen bir an ise tüm bu pozitif şeyler söz konusu kişiden kaynaklıymış gibi bir yanılgı oluşuyor.
Bu kişi ile deneyimlenen o an içindeki her pozitif olgu bir bütünün parçası aslında. Kişi ise bütünü o kişi zannediyor. Oysa uygun faktörler bir araya geldiği zaman fiziksel olarak benzer bir başkasına da aynı hisleri duymanız mümkün.
Dolayısıyla ilk görüşte aşk belli parçaların bir araya getirilmesi ise yaşanması mümkün olan fiziksel ve anlık güçlük çekim ve hoşlantı. Bu duyguyu tetikleyen en önemli etkiyi de sona bıraktım.
Karşı tarafın da aynı hisleri yaşadığına ikna olmak. Karşı taraftan da karşılık varsa tutku büyülü bir aşk içindeymiş gibi hissettiriyor kişiyi.
Durum bu.
