Yapay Zeka (AI) Evrimi, Etkileri ve Olasılıkları

Buradan nereye doğru yol alıyoruz?

Hüseyin Güzel
Technical Library
3 min readFeb 20, 2024

--

Artificial Intelligence 101: Its Evolution, Implications And Possibilities” by Bernard Marr

Yakın bir zamana kadar yapay zeka yalnızca bilim kurgudan ibaretti. Yürüyen, bizim gibi davranan konuşan robotlar (her ne kadar duygulardan yoksun olsalar da) ya da bizim çıkarlarımızı gözeten ya da istemeyen süper güçlü bilgisayarlardır.

Bugün yapay zeka büyük ölçüde bir gerçekliktir ve günlük yaşamın giderek daha ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Peki bu noktaya nasıl geldik? Ne tarafa doğru yol alıyoruz? Peki yapay zekanın 2024'teki öneminden bahsederken tam olarak neyi kastediyoruz?

Yapay zeka anlayışımızın nasıl gelişmeye devam ettiğini incelerken bu soruların bazılarına burada değineceğim. Yapay zeka hayatımızın daha fazla alanına dokunduğundan ve toplumu yeni şekillerde etkilediğinden bunu anlamamız bizim için çok önemli.

2024'te Yapay Zeka

Yapay zeka kavramı teknolojiden çok daha uzun süredir gündemimizde. Antik Yunan filozofları “düşünen makineler” hakkında teoriler geliştirdiler ve insan beynini belki bir gün yeniden yaratabileceğimiz veya simüle edebileceğimiz karmaşık bir mekanizma olarak gördüler.

Bununla birlikte, 20. yüzyılın ortalarında problem çözme ve istatistiksel analiz yapabilecek kadar güçlü bilgisayarlar ortaya çıkana kadar bu kavram büyük ölçüde akademi ve eğlence sektörü ile sınırlıydı.

1950'lerden 1980'lere kadar, makine öğrenimi alanında ilerleme devam etti; karmaşık görevleri yerine getirme konusunda makinelere verileri kullanarak kendi çözümlerini bulmayı öğretmenin, onlara açık talimatlar vermekten daha etkili olduğu ortaya çıktı. Araştırmalar genellikle insan beyninin bazı öğrenme mekanizmalarını taklit etmeye çalışan yapay sinir ağı modeline odaklandı.

Derin öğrenmenin ve derin sinir ağlarının geliştirilmesiyle 2000'li yılların sonu ve 2010'lu yılların başında ileriye doğru büyük adımlar atıldı.

Bilgisayarlar giderek daha güçlü hale geldiğinden, çok daha büyük sinir ağları inşa etmek mümkün hale geldi; bu da bilgisayarların daha karmaşık muhakeme ve karar verme süreçlerini gerçekleştirmesine olanak sağladı. Bu, bilgisayarlı görme ve doğal dil işleme gibi teknolojilerin ortaya çıkmasına yol açtı.

2010'lar, herkesin ve her şeyin çevrimiçi olması ve bağlantı kurması sayesinde dünyadaki veri hacminde patlama yaşandığı büyük veri çağıydı. Bu noktada, daha fazla veri ve daha fazla işlem gücünün, işlerini giderek daha iyi yapan sinir ağlarına ve algoritmalara yol açtığı ortaya çıktı.

Ve belki de şu ana kadar, en önemlisi üretken yapay zekanın ortaya çıkışı oldu. Bu, ChatGPT ve Dall-E gibi herkesin yapay zeka ile çalışmasını ve onu günlük yaşamda kullanmasını mümkün kılan araçlarla teknolojik olduğu kadar toplumsal bir atılım olarak da görülebilir.

Buradan nereye doğru yol alıyoruz?

Daha önce de incelediğimiz gibi, yapay zekayla ilgili acil zorluklar muhtemelen etik, düzenleyici, kültürel ve toplumsal ön kabuller olacaktır. Ancak kaçınılmaz olarak daha fazla teknolojik atılım olacak ve bunlar muhtemelen her şeyi bir kez daha altüst edecek!

İnternet benzetmesine geri dönecek olursak, 2000'li yıllarda doğan ve akıllı telefonlarla büyüyen bir çocuk için çevirmeli modem ve Netscape Navigator’ın ilk interneti ne kadar tanınmıyorsa, 10 ya da 20 yıl içinde yapay zekanın da bugün bizim için tanınmaz olacağına inanıyorum.

Daha akıllı, daha hızlı ve hayal edebileceğimiz hemen hemen her şekilde hayatımıza daha entegre olacak. Bunun nedeni kısmen bilgisayarların daha hızlı ve daha güçlü olmaya devam etmesi (kuantum hesaplama gibi yeni ortaya çıkan teknolojiler dikkate alındığında) olacaktır.

Ancak bunun nedeni aynı zamanda günümüzün toplumsal kabulle ilgili sorunlarının çözülmesinin, teknolojinin hayatlarımızı güvenli ve etik bir şekilde iyileştirme yeteneğine daha fazla güven duymasına yol açması olacaktır.

Bugün en ileri teknolojiye sahip yapay zekayı geliştirenlerin çoğunun amacı, bizi tıpkı bir insan gibi herhangi bir görevi yerine getirmeyi öğrenebilen genel (veya “güçlü”) yapay zekaya ulaşmaya yaklaştırmaktır.

Ancak 2024 yılında bu noktaya sorumlu bir şekilde ulaşmak için öncelikle bugün karşılaştığımız sorunları çözmemiz gerektiği açıkça görülüyor. Ve önceki on yılın sorunlarından farklı olarak, bunların yalnızca daha fazla işlem gücü ve veri harcanarak çözülmesi pek olası değil.

Bernard Marr

--

--

Hüseyin Güzel
Technical Library

EEE | PSM | Technical Editor & Writer | Siemens Mobility | Technical Library | Mentor of Sabancı Vakfı | huseyinguzel.net