LİSZTOMANİA /MÜZİKSİZ YAŞAYAMAYANLAR

Lisztomania aslında çağımızda çok sık karşılaşılan ama çoğu kişi tarafından adı bilinmeyen bir psikolojik rahatsızlık olarak tanımlanır. Lisztomania, sürekli müzik dinleme ihtiyacı duyma hastalığı olarak bilinir.

Bu hastalık; evde, işte, dışarıda yürürken, okulda, spor yaparken hatta ders çalışırken bile müzik dinleme ihtiyacı duyulmasıdır.

Bu müzikleri dinlerken bulunduğumuz ortam, yanımızdaki kişiler, o an hüzünlü veya mutlu olmamız hissettiklerimizi etkilemekte büyük rol oynar. Bunların hepsi birleşince beynimiz artık o düşünceleri tutmaya başlar.

Zihin görsel ve işitsel bilgiyi depolar, kaydedilen bu bilgi aynı şarkının tekrar çaldığı bazı durumlarda, sizin o anki hissettiklerinizi aklınıza getirebilir ama bu her zaman böyle olmaz ve iyi ki de olmaz. Olsaydı şarkılar katlanılmaz hale gelirdi değil mi…

Ve bu konuyu biraz irdelediğimizde bazı kadın forumlarında tek cümlede açıklanan bu sözcüğün asıl hikayesinin Liszt adlı eski bir solistin yakışıklı ve dönemin en iyi müzisyeni olarak tanımlandığından kadınların ona ve onun şarkılarına ilgi göstermesi sonucunda ortaya çıkmış ve kendisinin bir rock yıldızı edasıyla hayranı bulunduğundan ötürü bu histerik duruma lisztomania denilmiştir.

Artık içimizi rahat tutabiliriz. Düşünsenize doktora gidip “ben sürekli müzik dinleme ihtiyacı duyuyorum normal mi?”diye sorduğunuzda, doktor size “lisztomania hastasısın fenalaştığın zaman seni dinç tutucak bir müzik dinle, eğer çok mutluysanda yanında mutluluğunu paylaşabileceğin biri yoksa seni düşüncelerin kucaklayabiliyormuş gibi hissettiğin bir müzik dinle.” Ne komik olurdu ama.

Sonuç olarak sizi tepetaklak ettirecek tanımlar, sözcükler duyduğunuzda araştırmadan inanmamak gerektiğini gördük. Bundan sonra başta ben olmak üzere bilgileri süzgeçten geçirip kullanalım.

Buse POLAT