Psikokinezi

Geçen sayıda kinezilerden bahsetmiştim. Bu sayıda da en detaylısı olan Psikokinezi’den bahsedeceğim.

Öncelikle psikokinezi neydi bir daha hatırlayalım. Psikokinezi bir cismin uzaktan bir etkiyle hareket ettirilmesi ya da biçim değiştirilmesi olayıdır. Başka bir deyişle psikokinezi fiziksel temas olmadan eşyaları zihin ve düşünce gücüyle hareket ettirebilmektir.

Psikokinezinin tarih boyunca hep olduğuna inanılmış. Hatta birçok dini olayla da ilişkilendirilmiş. Mesela Hz. Musa’nın Kızıldeniz’i ikiye ayırması. Birçok parapsikolog psikokineziyi normal bir olay olarak kabul ediyor. Hayaletli evlerdeki eşyaların hareket etmelerini orada bulunan varlığın ve yeteneği olan varlıklara bağlıyorlar.

Duke Üniversitesi’nde yapılan araştırmalarda psikokinezinin olduğuna olumlu bir etken bulunmuş. 1934'te Rhine’ın bu konuda yeteneği olan insanlarla yaptığı deneyde, insanlar sadece zar atarak istedikleri sayıyı tutturmaya çalışmışlar. Ve görünen o ki %85 oranında bir başarı yakalanmış bu deneylerde.

Yukarıda da bahsettiğim gibi hayaletli evlerde eşyaların hareket etmesine verilebilecek örneklerden biri de Andrew Green’in Hayalet Avcılığı kitabında da geçmektedir.

Psikokineziyle ilgili çalışmalar Nelya Mihailova’yla başlamıştır. Leningradlı bir ev hanımı olan Nelya psikokineziyi kullanarak birçok işini yapabiliyordu. Deney sırasında bir kurbağanın kalp ritim hızını arttırıp azaltabildiği görülmüştür. Ayrıca kendisine kuşkuyla yaklaşan bilim adamınında kalp ritim hızını arttırarak bayılmasını sağlamış.

Parapisokolojide son yüzyılın en tanınmış kişilerinden Uri Geller’in en büyük yeteneği ise madeni eşyaları zihin gücüyle bükebilmesiydi. Ayrıca kendi görmeden çizilen başka bir şekli çizip zihnen okuyabilirdi.

Bahsettiğim psikokinezi zihin kontrol yöntemlerinden sadece biri ve en zayıfı. Elektromanyetizma yöntemiyle karşıdaki kişiye güçlü dalgalar gönderip başını ağrıtabilir hatta daha ileriye de gidebilirsiniz. Eh, biz gene uyarımızı yapalım. Siz çok da bulaşmayın bu işlere. İyi okumalar…

Editör: Zeynep BÜYÜK