Mercury Prize 2018 Adayları Açıklandı

Ismail Aydin
The Artificial
Published in
5 min readJul 27, 2018

Birleşik Krallık ve İrlanda’da yılın en iyi albümüne verilen Mercury Prize’ın bu seneki adayları açıklandı. En az kazananı olmak kadar adayı olmanın da çok büyük bir prestij olduğu ödülün bu seneki adayları arasında Lily Allen, Arctic Monkeys ve Noel Gallagher’s High Flying Birds gibi yıllardır sahne ışığıyla haşır neşir olan müzisyenlerin yanı sıra; Jorja Smith, Everything is Recorded ve Novelist gibi ilk albümlerini yayınlayan sanaçtılar da bulunmakta.

Mercury Prize bu sene 27. Kez sahibini arıyor.

Hiçbir tarz ve kategori sınırı olmayan ödülün felsefesinde sadece müziği göz önünde bulundurarak yılın en iyi albümünü seçmek yatıyor. 1992'den bu yana düzenlenen organizasyonda jüri bu yıl 27. kez yılın en iyi albümünü seçecek. Aynı zamanda geçmişte Mercury Prize adaylarına ve kazananlarına baktığımızda ödülün Birleşik Krallık ve İrlanda’daki yeni çıkış yapan yetenekli sanatçıları desteklemek gibi bir misyonu olduğunu da farkediyoruz. Bu misyonu dünyaca ünlü sanatçılar için pek bir değeri olmayan ama genç müzisyenler için birçok kapıyı açabilecek, ödülün kazanına verilen 25 bin sterlin değerindeki çek de kanıtlıyor. Zaten geçmişte favorilerden çok süpriz adayların kazanmasıyla bir ün yapmış bir ödül Mercury. Örneğin 2008'de çıkardıkları Seldom Seen Kid albümüyle Mercury kazanma onuruna erişen Elbow’un frontman’i Guy Garvey albüm satışlarındaki %700'lük artıştan sonra “Açık ara başımıza gelen en iyi şey” diye tanımlıyor ödülü. Sadece müziğin ön plana koyulduğu bir organizasyonda başarılı olarak aynı zamanda maddi bir başarıya erişmek heralde gerçekten bir müzisyenin başına gelebilecek en iyi şey.

Müzik dünyasının Booker ödülü olarak gösterilen Mercury Prize’ın tarihine biraz göz attıktan sonra bu yılın adaylarına gelelim. Hemen meraklılar için aşağıya bir liste bırakalım ve ardından yorumlarımıza devam edelim.

(Albümleri dinlemek için direkt üstüne tıklayarak albüme ışınlanabilir. Ya da yazının sonuna iliştirilmiş olan Spotify Playlist’i ile bütün albümlere ulaşabilirsiniz.)

Noel Gallgher’s High Flying Birds, Lily Allen ve Arctic Monkeys bu senenin adayları arasında.

Adaylara baktığımızda bu yılki adaylığı ile beraber 4. kez aday gösterilen Arctic Monkeys sanırım en çok dikkat çeken aday. Her albümleriyle kendilerini yenileyen ve son albümleriyle pek çok negatif ve pozitif eleştiri alan Tranquility Base Hotel and Casino bu ödülün kesinlikle favorileri arasında. Grup zaten hali hazırda 4 kez bu ödüle aday gösterilerek yaptığı işlerin kalitesini kanıtlamaya ihtiyacı olmadığını gösteriyor. Ancak yukarda da bahsettik favori olmak Mercury Prize’da aslında bir dezavantaj olabiliyor.

Noel Gallagher’s High Flying Birds’e gelince pek tabii ki akan sular duruyor. Oasis ile aldığı iki adaylıkla beraber bu Noel Gallagher’ın üçüncü aday oluşu. Yeni albümü Who Built The Moon’u ilk dinlediğimde gerçekten tüylerim diken diken olmuştu. Bunun sebebi müziğinde yepyeni bir sayfa açması ve bu yepyeni sayfayı onu efsaneleştiren karakteristik özelliklerini kaybetmeden doldurması oldu. Kendisini hep “dahi” olarak tanımlar Noel, belki de geriye dönüp baktığımızda bu tanıma en çok uyan eseri bu albüm olabilir. Diğer albümlerine laf atmıyorum tabii ki ama bilmiyorum, bu albümde farklı bir atmosfer farklı bir Noel Gallagher var. Ben Liam’dan korkmasam kesin Noel’a takdim ederdim ödülü. :)

Who Built the Moon’un ilk teklisi Holy Mountain

Listede aday olması beni en çok şaşırtan, tatlı sesiyle ve patavatsız sözleriyle tanıdığımız Lily Allen’ın No Shame albümü oldu. Yakın zamanda evliliği biten, Twitter’da insanlar tarafından doğmamış çocuğunun ölümüyle suçlanan ve alkol sorunlarıyla boğuşan sanatçının bu albümü anlattıklarıyla prodüktörü Mark Ronson’ın da dediği gibi en dürüst ve en hüzünlü uzunçaları olmuş. Ama bana kalırsa, müzikal olarak diğer albümlerinden biraz geride. Belki de söyleyeceklerinin, arkasında çalan müzikten daha önemli olduğunu düşündüğünden böyle bir yol seçmiştir. Kendisine de başarılar dileyelim.

Benim üzerine birkaç şey söylemek istediğim diğer bir grup da Everything Everything. Milliyet Sanat ve Back to the Sound’dan tanıdığımız ülkemizde müzik eleştirmenliğinde önde gelenlerden biri olan Bekir Özgür Aybar’ın Türkiye’ye geldiklerindeki onlarla olan sohbetinde, grup “Manchester sahnesinde birileri bizi hatırlarsa ne mutlu.” diyerek Fever Dream albümlerinin istedikleri ilgiyi görememesinden dem vurmuş. Mercury Prize Komitesi sanki bu konuşmaya şahit olmuşlar gibi güzel bir cevap vermiş onları da adaylar arasına alarak. Yaptıkları modern ve orijinal şarkılarıyla bu ödülün süpriz kazananı olmaları bence şaşırtıcı olmayacaktır.

Kritiğimizde sırada melek sesli, bir çığlığı ile yüreğinizi hoplatabilen kadın Florence and the Machine var. Her ne kadar inanılmaz bir sese sahip olsa da Florence, nedense bir önceki uzunçaları gibi High as Hope’da da yine sade prodüksiyondan vazgeçmemiş. Belki onu biz bu haliyle de sevdik ama sanki sınıfları atlaması için biraz daha fazlasına ihtiyacı var. O devasa sesiyle ve daha güçlü alt yapılarla stadyumları yıkabilir aslında. Bizi çılgınlar gibi dans ettirebilir. Peki, Mercury’yi alır mı? Ödül yarışında ön plana çıkan adaylar arasında net bir şey söyleyemeyeceğim tek aday Florence and the Machine.

Benim kişisel olarak adaylığından önce de bildiğim sanatçılar yukarıda bahsettiklerimdi. Diğerlerini de adaylar açıklandığı günden itibaren dinlemeye çalışıyorum ama henüz onlar hakkında söyleyebilecek detaylı bilgim yok. Kazananın açıklanacağı 20 Eylül’e kadar Spotify dinlenme sayılarına, albüm satışlarına katkıda bulunacağımızdan şüpheleri olmasın diyerek onlardan af diliyorum.

Bir, iki dinlememin ardından, onlar arasında da benim için en çok ön plana çıkanı da King Krule mahlasıyla Archy Marshall’ın The OZZ albümü oldu. Gerçekten şuan için sadece “orijinal” ve “kaliteli” olarak yorumlayabileceğim bir uzunçalar. Pitchfork gibi kötüye kötü, iyiye iyi demekten kaçınmayan bir mecrada da “Best New Music” yakıştırmasını almasıyla ödül için şansının yüksek olduğunu düşündüğüm bir albüm The OZZ.

Buraya kadar gelmişken :) son olarak sizlerle ilginç bulduğum birkaç şeyi de paylaşmak istiyorum. Radiohead, Mercury Prize Ödülü tarihine şimdiye kadar en çok aday gösterilen (1997, 2001, 2003, 2008, 2016) ancak hiç kazanamayan grup olarak geçmiş. Alex Turner da genç yaşında Arctic Monkeys ile dört kez The Last Shadow Puppets ile bir kere aday gösterilmiş olarak Radiohead ile bu rekoru paylaşıyor .Ödüle birden fazla layık görülen (2001, 2011) tek sanatçı ise PJ Harvey. Ona da tabii ki şaşırmadık.

Bütün albümleri bir arada topladığım Spotify listesine de burdan ulaşabilirsiniz.

--

--

Ismail Aydin
The Artificial

Musician, Writer, Gemini and a soul dedicated to knowledge. SilverLiners