Cinsiyet ayrımına meydan okuyan yazı tasarımları

Yazı tasarımcıları cinsiyet ayrımı tartışmalarına ilgi gösterdikçe cinsiyetçi klişelere karşı yaratıcı çözümler ortaya çıkıyor.

--

Dilde cinsiyet ayrımı tartışmaları yeni değil. Bilindiği gibi Fransızcada zamirler, isimler ve sıfatlar, atıfta bulundukları nesnenin cinsiyetini yansıtır. 2017 yılında dönemin Fransa Başbakanı Édouard Philippe tüm resmî belgelerde cinsiyetten bağımsız Fransızca kullanımını yasakladığını duyurmuş, bunun üzerine Annabelle Timsit, bir dilin yapısını değiştirmenin kadının toplumdaki statüsünü iyileştirebilme potansiyeli üzerine bir makale kaleme almıştı. Bu makale, 5Harfliler tarafından Türkçeye de tercüme edildi. Daha sonra Laura Pitel, Financial Times’ta yazdığı yazıyla Türkçenin cinsiyetsiz zamirlere sahip olmasının, insanları daha kapsayıcı bir düşünceye teşvik ettiğini belirtmiş ve Türkçeyi örnek vererek dilde cinsiyet ayrımı üzerine bir tartışma yürütmüştü.

Cinsiyet ayrımı üzerine yapılan hararetli tartışmalar, sözcükleri eril ve dişil olarak sınıflayan bir dil olan Fransızca üzerinden daha da görünür hâle geldi. Bu tartışmaları, harf biçimleri üzerinden nasıl cinsiyete dayalı yargıda bulunduğumuza ve bunun çeşitli cinsiyet klişelerini nasıl devam ettirdiğine dair Yazı Tasarımcısı Marie Boulanger’nin “XX, XY: Sex, Letters and Stereotypes” başlıklı kitabı takip etti. Boulanger, tipografinin tasarımdaki cinsiyetçi klişeleri ve önyargıları güçlendirmek için nasıl tehlikeli bir araç olabileceği üzerinde duruyordu. Ona göre harfler, çağrışım yoluyla erkek veya kadın olarak anında algılanan işaretler haline geliyor ve bu durum, odağı yazıyüzlerinin biçimsel niteliklerinden uzaklaştırıyordu. Kitabında gliflerin (glyph) tipografik anatomisini inceleyen, onlara neden erkeksi veya kadınsı nitelikler atfettiğimizi açıklayan Boulanger, tasarım endüstrisindeki bu önyargılara meydan okumanın önemli olduğunun altını çizdi.

Beatrice Caciotti’nin tasarladığı Bumpy adlı değişken yazıtipi.

Angela Riechers ise Boulanger’nin kitabına da değindiği cinsiyetsiz bir dilin kendine özel gliflere ihtiyacı olup olmadığını sorgulayan yazısında, bu sorgulamalar sonucunda ortaya çıkan çeşitli yazı tasarımlarına yer verdi. Verdiği örneklerden biri, Yazı Tasarımcısı Beatrice Caciotti’nin tasarladığı değişken yazıtipi (variable font) Bumpy… Değişken yazıtipi biçimi, cinsiyet ayrımcılığının sınırlamalarını aşmak amacıyla özellikle seçilmiş. Cinsiyet klişeleri ile tipografi arasında bir ilişkiyi sorgulama çalışmalarının sonucu olarak ortaya çıkan, kadın hedefli ürünlerin daha yumuşak görünmesi için yapılan baskıyı umursamayan Bumpy, yoğun biçimler ve kıvrımlı gliflerle ikiliği önlemek için değişken hale getirilmiş. Bumpy’nin tasarım yaklaşımının yansız olması amaçlanmış ve klişeler, herkes için doğası gereği kötü bir şey olarak kabul edilmiş.

Sarah Gephart’ın tasarladığı cinsiyetten bağımsız glifleri

Riechers’ın yazısında değindiği bir diğer örnek, Sarah Gephart’ın 2018 yılında tasarladığı cinsiyetten bağımsız bir glif. Gephart bu çalışmasında, bir kullanıcı İngilizcedeki he, she, his, her gibi cinsiyete dayalı bir zamir yazmaya çalıştığında bu zamirleri, otomatik olarak cinsiyetten bağımsız glifiyle değiştirecek şekilde yazıyüzünü programlamış. Projesini anlattığı ağ sayfasında Gephart, bugün iletişimdeki önyargıların geçmişte olduğundan daha zarar verici olduğunu çünkü cinsiyete dayalı kararların gizli algoritmalarda, programlamada ve makine öğreniminde gerçekleştiğini vurguluyor.

Zach Bokhour’ın Inform adlı alfabe tasarımı.

Zach Bokhour, Vassar College’da bitirme tezi olarak yazıyüzlerinin toplumsal cinsiyet normlarını nasıl destekleyebileceğini veya bunlarla nasıl çelişebileceğini keşfetmeyi amaçlayan Inform adlı bir alfabe geliştirdi. Inform, içeriği aktarmak için kullanılan harf biçimlerine bağlı olarak bilinçaltımızda oluşan ilk tepkilerimize sert bir bakış atmaya zorluyor ve varsayımlarımızı sorguluyor.

Yazı Tasarımcısı Mathilde Quentin ise çeşitli düzenlemeler ve dilde yaptığı manipülasyonlarla Fransızcadaki cinsiyetçi ayrımı çalışmalarında vurguluyor. 2021 yılında verdiği bir röportajda Quentin, bu konuda hâlâ yapılacak çok şey olduğunu söylüyor. Bu konu üzerindeki en güncel örnek ise popüler yazı evlerinden Klim Type Foundry’nin ödüllü yazıyüzü Epicene… 18. yüzyıl tipografları Johann Michael Fleischmann ve Jacques-François Rosart’tan ilham alan Epicene, kelime olarak cinsiyet ayrımından yoksun olmak, her ikisinin veya hiçbirinin yönlerine sahip olmak anlamına geliyor. Tanıtım sayfasındaki “Yazıyüzlerinin cinsiyeti yoktur.” vurgusu da dikkat çekici…

Yazar: Murat Ertürk
Editör: Oğuzhan Öçalan

Her türlü görüş ve önerini e-posta ile gönderebilir, sosyal medya hesaplarımızı takip edebilirsin. Eğer hâlâ bültene abone olmadıysan buradan olabilir, geçmiş bültenlere göz atabilirsin.

FacebookTwitterInstagramYouTube

--

--