Dünyadan ve Türkiye’den vernaküler tipografi çalışmaları
Vernaküler tipografiye yönelik çalışmalar arttıkça kentlerin görsel bellekleri de gözler önüne seriliyor.
Başlarda mimarlık alanında kullanılmaya başlanan, yerli veya yöreye özgü anlamındaki Latince vernācŭlus sözcüğünden gelen vernaküler (vernacular); günümüzde edebiyat, tarih, kültürel çalışmalar, arkeoloji ve tasarım gibi alanlarda geniş kullanıma sahip. Genellikle buluntu yazı için kullanılan bir terim olsa da sadece tabelalar değil, grafitiler, kentsel veya kırsal alanlarda bulunan tüm yazılar da bu kapsamda değerlendirilebilir.
Son yıllarda dünyada ve Türkiye’de yayınlara ve projelere bakıldığında, vernakülere yönelik ilginin arttığı görülür. 2009 yılında Mexico City’de ve 2016 yılında Lizbon’da düzenlenen ATypI konferanslarında Marina Chaccur ve Priscila Farias’ın Brezilya’daki yerel yazılar hakkında sunumlar yapar. Çoğunlukla kentsel tipografiye atıfta bulunan VillaType gibi bloglar, Flickr’da The Center for Vernacular Typography gibi gruplar oluşur. Böylece kentlerin tipografik mirası internet üzerinde sergilenmeye ve arşivlenmeye başlar. Bunu Molly Woodward’ın Vernacular Typography adlı hesabı, Yunanistan’dan Signs From Greece, Berlin’den Berlin Type, İrlanda’dan Irish Type ve Signwriteire gibi sosyal medya hesapları takip eder. Arno Verweij tarafından hazırlanan Amsterdam Typography ise konum bazlı olarak Amsterdam’daki tipografik ürünleri sergilemesi ve hangi ürünün nerede olduğunu ürünün künyesi ile birlikte sunması açısından iyi çalışılmış bir örnektir.
2020 yılında, Londra’daki on yedinci yüzyıla kadar uzanan benzersiz üslup ve biçimdeki sokak levhalarının görsel tarihinin sunulduğu Alistair Hall’un “London Street Signs” adlı kitabı yayımlanır. Hall’un dört yıl süren araştırması sonucunda dört binin üzerinde fotoğrafı bir araya getirdiği kitabı, kentin sahip olduğunu hazineyi ve kolektif tarihin kaydını belgeler. Londra’dan başka bir örnek olan Sam Roberts ve Roy Reed’in kentin yok olmaya yüz tutmuş tabelalarına ve duvar yazılarına yer verdikleri “Ghost Signs: A London Story” başlıklı kitabı, sadece örnekleri sergilemekle kalmayıp bunların nasıl üretildiğine, restorasyonuna ve konservasyonuna ilişkin yazılara da yer verir. Yaklaşık iki yüz elli örnekle okurlarına tipografinin başrolde olduğu kentsel çevre şöleni sunan kitap, hayalet tabelaları (ghost sign) kentsel arkeolojinin büyüleyici parçaları olarak niteler. Sam Roberts aynı zamanda fırça tabelacılığa adanmış BLAG adlı derginin de yayımcısıdır.
Genellikle binaların yan duvarlarında veya tabelalarda karşımıza çıkan, yok olmaya başlamış yazı ve/veya resim içeren görsel iletişim ürünleri; İngilizce “ghost sign”, “fading ads” veya “brickads” olarak adlandırılır.
Jesse Simon’ın 2021 yılında yayımlanan “Berlin Typography” adlı kitabı ise neoklasik anıtlardan neon vitrinlere kadar Berlin’de bulunan en iyi örnekleri toplayarak aynı zamanda Berlin’de yürümenin nasıl yaşayan bir sanat galerisinde gezintiye benzediğini gösterir. Bryan Yonki’nin Los Angeles’taki fırça tabelaların fotoğraflarını paylaştığı Instagram hesabı, daha sonra bin 500’den fazla fırça tabela fotoğrafını içeren “Hand Painted in L.A.: Some Los Angeles Signs” adlı bir kitaba dönüşür. Vernaküler tipografiye yönelik çalışmalar, yalnız yayınlarla sınırlı kalmaz. Küratörlüğünü ve sergi tasarımını üstlenen Tomás Gorria’nın “Harflerin Gölgesi” başlıklı sergisi, 22 Şubat 2024 tarihinde Valensiya Üniversitesi’nde açılır. Serginin odak noktasını, Valensiya’da 1880–2000 yılları arasında kaybolan dükkân tabelaları ve Valensiya’nın karakterini şekillendiren eski dükkanlârın, geleneklerin hikâyelerini anlatan görsel belgeler oluşturur. Kültürel mirasına sahip çıkan kurumlardan birisi de Londra Müzesi… Müze; barların, toplum merkezlerinin, sinemaların, berber dükkânlarının ve diğer işletmelerin tabelalarını toplamaya başladığını, 2026 yılında “Hanging Out” adlı bir sergi düzenleyeceğini duyurur.
Türkiye’de vernaküler tipografinin izleri
Ülkemize bakıldığında ise iki binli yılların başından itibaren vernaküler tipografiyle ilgili gelişmelerde gözle görülür bir artış olur. 2–17 Ekim 2009 tarihleri arasında on üçüncüsü düzenlenen Grafist etkinliğine Central Saint Martins’ten Prof. Phil Baines (1958–2024), seminer ve atölye çalışması yapmak üzere davet edilir. 2024 yılının ocak ayında hayatını kaybeden “Phil Baines vernaküleri neredeyse bir meslek haline getiren biridir. İnsanları sık sık Londra’da yürüyüş turlarına çıkarmış, Lizbon’daki ATypI etkinliğinde yazı meraklılarına şehir yürüyüşü yaptırmıştır.” Aynı zamanda, koleksiyonunda on binin üzerinde fotoğrafın bulunduğu Central Lettering Record’un küratörlüğünü de yapmış olan Baines, grafik tasarım öğrencileri için hazırladığı, daha sonra 1997 yılındaki ATypI konferansı için kaleme aldığı bir yazıya dayanan ve Londra’daki yürüyüşlerinde belgelediği kamusal harflemeleri sergilediği Public Lettering adlı ağ sayfası, 2003 yılında yayımladığı “Signs: Lettering in the Environment” adlı kitabıyla bilinir.
Açıkhava ve Endüstriyel Reklamcılar Derneği (ARED), 2011 yılından bu yana endüstriyel reklam sektörünün geçmişine sahip çıkmak, mesleğin ve sektörde iz bırakan ustaları yeni kuşaklara aktarmak amacıyla “Ustalara Saygı Töreni” düzenler. Bu organizasyon ile ulaşılan tabela ressamlarının özgeçmişleri, 2015 yılından itibaren derneğin ağ sayfasında yayımlanmaya başlar. Aynı zamanda tüm özgeçmişler, çeşitli fotoğraflarla birlikte “Açıkhavada Dünden Bugüne Ustalarımız” başlıklı bir kitapta toplanarak yayımlanır. Dernek, 19 Nisan–19 Mayıs 2024 tarihleri arasında Ankara Rahmi M. Koç Müzesi’nde “Geçmişten Günümüze Tabelalar” başlıklı bir sergi de açar.
Dokuz Eylül Üniversitesi GSF Grafik Sanatlar Bölümü’nde Öğr. Gör. Ömer Durmaz’ın koordinatörlüğünde Prof. Yusuf Keş’in katılımıyla 13 Aralık 2014 tarihinde ders kapsamında teknik gezi düzenlenir, İzmir’in Kemeraltı bölgesindeki fırça tabelaların haritalandırması yapılır. Murat Ertürk, Anadolu Üniversitesi GSF Grafik Sanatlar Bölümü’nün 7–11 Kasım 2022 tarihleri arasında düzenlediği 14. Uluslararası Anadolu Kaligrafi ve Tipografi Etkinliği’nde vernaküler tipografiye ilişkin bir sunum ve çalıştay yapar. Sunumda vernaküler tipografinin kapsamından, Türkiye’deki yerel harflemeleri belgeleme çalışmalarından, Bursa ve Sakarya’daki tabela ressamlarından bahseder. Çalıştayda ise katılımcıların tespit ettiği Eskişehir’deki fırça tabela, cam yazısı gibi ürünlerin üzerindeki yerel harflemeler üzerinden hareketle yeni harfleme çalışmaları yapılır.
Yayın olarak bakıldığında, Mimar Oğuz Öztuzcu’nun (1942–2020) “Korfu’da Fırça Tabelacılığı” adlı kitabı ilk örneklerden biri olur. 2003 yılında tatil için Yunanistan’ın Korfu adasına giden Öztuzcu, dünyada kaybolmaya yüz tutmuş fırça tabelacılığı sanatının Korfu’da yaşamakta olduğunu fark eder ve bu tabelaların tasarım eğitimi almamış yerel sanatkârların ürünleri olduğunu öğrenir. Öztuzcu’nun elli tanesi Korfu’dan, on tanesi Selanik’ten toplam altmış fotoğrafın yer aldığı kitabı 2015 yılında yayımlanır. Cevdet Mehmet Kösemen’in çalışmaları ise 2018 yılında iki cilt olarak yayımlanan, İstanbul’un tarihî semtlerinden beş binden fazla elle yazılmış apartman isimliklerini ve mimari detayları derlediği kitapla somutlaşır. Kösemen’in, İstanbul’daki kültürel değişimi apartman tabelaları üzerinden değerlendirdiği röportajı DW Türkçe’nin YouTube sayfasında yayımlanır. Ardından birçok kentten örneklerin paylaşıldığı ağ sayfaları ve sosyal medya hesaplarının açılmasıyla görünür hale gelir. Deniz Tekkul’un 2013 yılında başlayıp tipografik ürünlerin fotoğraflarına yer verdiği ağ sayfası, İstanbul’dan Apartman İsimleri, Apartman Grafikleri, İzmir’den Apartman İsimleri, Sakarya’dan Sakarya’nın Harfleri, Bursa’dan Yazı Bursa, Konya’dan Konya’nın Harfleri, Eskişehir’den cam yazılarına odaklanan Camdaki Eskişehir, Ordu’dan Signs From Ordu bu örneklerden bazıları. Sadece hâlihazırdaki ürünleri belgeleyip paylaşanlar değil, artık yok olmuş bir meslek olan fırça tabelacılığını sahiplenip tekrar canlandıran İstanbul’da Klasik Tabela Atölyesi’nin kurucusu Bürkan Özkan, Eskişehir’den Dilruba Güneysu, Bursa’dan Arzu Çalışır Gökmen, Ankara’dan Cumhur Çetin, İzmir’den Atölye Karatahta gibi genç tasarımcılar ve atölyeler ortaya çıkar.
Kent öznelinde yapılan saha araştırmalarının sonuçları, yayınlarla görünür hale gelir. Murat Ertürk, 2019 yılında yayımlanan “Görsel İletişim Tasarımında Bir Tasarım Yaklaşımı Olarak Vernaküler” başlıklı makalesinde görsel iletişim tasarımında vernakülerin izlediği süreç ve disiplin içerisindeki konumunu örneklerle açıklar. Sakarya’da Enver Yücebalkan, Cemalettin Vural, Piliççi Kardeşler, Numan Balıca; Bursa’da Cemal Nadir Güler’den başlayarak Mustafa Tezmen, Mehmet Büyükcoşkun, Necdet Şapolyo ve Rahmi Tartan gibi kentte iz bırakmış tabela ressamları ve ticari sanatçılarla ilgili çalışmaları yayımlanır. Bursa Tahtakale Buluşmaları’nda Bursa’nın tabela ressamlarını anlatır. Güven Bayar’ın Haytayan Kardeşler, İstanbul’un ve Ordu’nun tabela ressamları hakkındaki yazıları, 1960’lı yıllarda Karadeniz ve Doğu Anadolu’da faaliyet gösteren Tabela Ressamı Ali Saraç hakkındaki araştırması oldukça ilgi çeker.
Lisansüstü tezler arasında Dilruba Güneysu’nun 2020 yılında Prof. Dr. Sevim Selamet’in danışmanlığında hazırladığı “Fırça tabelacılığında Dün, Bugün ve Yarın” başlıklı yüksek lisans tezi; Ali Yıldırım’ın 2020 yılında Murat Ertürk’ün danışmanlığında hazırladığı, Sakarya’nın çevrimiçi haritası üzerinde coğrafi olarak işaretlenmiş tabela, unvan levhası, apartman isimliği, cam yazısı, duvar yazısı gibi ürünlerle bu ürünleri icra eden sanatkârlara ilişkin bulguları aktardığı “Görsel İletişim Tasarımında Vernaküler Tipografi ve Sakarya Örneği” bulunur.
Vernaküler tipografiye yönelik çalışmalar, kentlerin görsel belleklerinin kayıt altına alınmasına ve mikro tarih çalışmalarına katkı sağlayabilir. Bu konuya yönelik araştırmaların ve çalışmaların sayısının artmasıyla yok olmadan günümüze ulaşmış ürünlere ilişkin farkındalığın artmasına, mevcut ürünlerin korunmasına ve geleceğe aktarılmasına yönelik girişimleri de teşvik edebilir.
Yazar: Murat Ertürk
Editör: Oğuzhan ÖçalanHer türlü görüş ve önerini e-posta ile gönderebilir, sosyal medya hesaplarımızı takip edebilirsin. Eğer hâlâ Tipografi Bülteni’ne abone olmadıysan buradan olabilir, geçmiş bültenlere göz atabilirsin.