Söyleşi: Cem Eskinazi
Dünyanın önde gelen yazı evlerinden Occupant Fonts’ta çalışan Cem Eskinazi ile pazarlama iletişimi eğitiminden yazı tasarımcılığına uzanan kariyer yolculuğunu konuştuk.
Emerson College’da pazarlama iletişimi, yan dal olarak da fotoğraf eğitimi aldın, ardından Rhode Island School of Design’da grafik tasarım üzerine yüksek lisans yaptın. Pazarlama sektöründe çalıştığını da biliyoruz. Bu süreçte yazı tasarımına ilgin tam olarak ne zaman ve nasıl başladı?
Sanırım 2011 yılının kış aylarıydı. Şans eseri bir tasarım işi almıştım. İnternet sitesine ihtiyacı olan bir üniversite hocam — Photoshop bilgim var diye olsa gerek — benden yardım istemişti. Ben de o iş sayesinde tipografi ile ilk defa tanıştım. Vakit ilerledikçe fontların ne olduğunu öğrendim ve yazı tasarımına karşı bir hassasiyetim oluşmaya başladı. Fontları tanımaya başladım. Bir proje bir diğerini getirmeye başladı. Basılı işler, film başlıkları, foto-kitap gibi küçük ve bir hayli amatörce projeler yaparken, satın aldığım kitaplar eşliğinde kendimi eğitmeye başladım. Ellen Lupton, John Kane gibi başlangıç kitaplarını okudukça fontlara ve tipografiye olan merakım daha da arttı. Küçük bir portfolyom oluşmaya başlamıştı ki, bu işi daha profesyonel olarak yapmak istediğime karar verdim. Boston’da okul sonrası reklam ajanslarının kreatif departmanlarına başvurdum ve onlarca red aldım. Bir çok yerden yetenekli olduğum ancak, resmî bir grafik eğitimim olmadığı için bu işe kalifiye olmadığım gibi geri dönüşler geldi. Bu olay üzerine de RISD’ye (Rhode Island School of Design) başvurdum, onlar benim vizyonumdan etkilenip yüksek lisans programına beni kabul ettiler. RISD’ye geldiğimde hocalarıma hemen, font tasarlamayı nasıl öğrenebilirim gibi sorular sormaya başlamıştım. Bu işi kariyer olarak yapmaya niyetim hiç yoktu ama font tasarım sürecini öğrenmek istiyordum. O zamanki öğretmenim, şuanki kreatif direktörüm ve Occupant Fonts’un kurucusu Cyrus Highsmith’in verdiği Font Tasarımına Giriş adlı dersi aldım ve hikaye böylece başlamış oldu.
Bir röportajında yazı tasarımcısı olarak kariyerinin şans eseri başladığını belirtmiştin. Occupant Fonts gibi iyi bir yazı evinde işe başlamak için şanstan daha fazlasına ihtiyaç var gibi…
Şans çok büyük bir faktör. Doğru zamanda doğru yerde olmak da önemli ama en önemlisi, meraklı olmak ve merakın peşinden gitmek oldu. Biraz önce bahsettiğim Cyrus Highsmith’in dersinde, ilk yazı tasarımı denemem Mond’u yaptım. Caslon’dan esinlendiğim, geçiş serifi (transitional serif) yapısında bir tasarımdı. Ders sonunda tatmin olmadım ve Cyrus ile birebir çalışmalarıma devam ettim. Mond serisini başka dillere genişleterek font tasarımı hakkında daha da çok şey öğrendim ve işin şans kısmı burada devreye girdi. 2017 yılında Morisawa, Occupant Fonts’u satın aldı. Merakımı ve hırsımı hâlihazırda bilen Cyrus, beni takıma davet etti. Sınıf arkadaşım ile beraber ikimiz, Occupant Fonts’un ilk yazı tasarımcıları olduk. Üç yıl içerisinde takım beş kişiye çıktı.
Occupant Fonts, Japon Yazı Evi Morisawa tarafından satın alındığında, Morisawa’nın Latin alfabesindeki üretimler için Occupant’ı seçtiğini düşündük ancak, son zamanlarda Yunan ve Kiril alfabeleri tasarlıyorsun. Şirket politikasında değişikliğe mi gidildi?
Aslında biz ağırlıklı olarak Latin üretimi yapıyoruz. Ben işe ilk başladığımda bir sene boyunca Kiril ve Yunan alfabeleri tasarladım. Global, bir çok kültürü ve alfabeyi destekleyen fontlar günümüz tipografi pazarında bir standart olmaya başladı. Bir çok büyük yazı evi çoklu alfabe fontları (multiscript fonts) denilen esnek ürünler ortaya koymaya başladı. Morisawa, halihazırda ÇJK (Çin/Japon/Kore) ürünleri üzerinde uzman olduğu için, biz de Occupant Fonts bünyesi altında birçok dili ve alfabeyi destekleyen ürünler yapmak istedik. Tamamen arz ve talep üzerinden gelişen bir konu oldu. Ben Heron Serif projesinden sonra bir daha Kiril ve Yunan alfabeleri çalışmadım ancak iş arkadaşlarım hâlâ bu alfabeleri barındıran projeler çiziyorlar. Sonuç olarak yayımladığımız her ürünün, en azından Kiril ve Yunan alfabesini desteklemesini istiyoruz. Hayalimiz, Ortadoğu ve Güney Asya ülkelerinin alfabelerini de bir gün destekleyebilmek ve Morisawa’nın ÇJK uzmanlığını kullanarak global yazı sistemleri yaratabilmek.
Ana dilinden farklı bir alfabe için yazı tasarlamak üzerine bilgi verebilir misin?
Kiril ve Yunan alfabeleri Latin alfabesine yapısal olarak çok benzediği için, Latin alfabesi tasarlayan kişi, Yunan ve Kiril alfabelerinin büyük bir kısmını tasarlayabilir ancak Kiril alfabesinde, yerelleştirme üzerine birçok ek harf biçimleri var. Örnek olarak Bulgarca veya Makedonca’da bazı harflerin değişik biçimleri tercih ediliyor. Bütün bunların araştırılması, sistematik bir şekilde ürünlere kodlanması bir hayli vakit alıyor. Bu dilleri konuşan ve bu alfabeler üzerinde uzman olan tasarımcılardan danışmanlık alarak süreç sonunda Yunan ve Kiril alfabelerini kurallarına uygun bir biçimde çizmeyi öğrenmiş olduk. Bu tarz bilgilerin %85'i, Type Drawers tarzındaki internet sitelerinde mevcut. Geri kalan detaylar ise bazı tasarım kitaplarında yavaş yavaş yayımlanmaya başladı.
Occupant Fonts’daki rolünden ve üretim sürecinden bahseder misin? Grafik tasarımcılıktan yazı tasarımcılığına geçişinde ne gibi farklılıklar yaşadın? Bu geçiş senin için zor mu oldu?
Occupant Fonts’da iki türlü proje yapıyoruz: Font üretimi ve orijinal tasarımlarımız. Her tasarımcı iki rolü de oynuyor. Font üretimi işin biraz daha sıkıcı kısmı ama eğitim ve deneyim için en besleyici kısım.
Cyrus’un başlattığı bir tasarımı alıp genişletip yayımlanabilir bir ürün haline getiriyoruz. Eskiz veya başlangıç seviyesindeki bir alfabeyi, bir çok genişliği ve ağırlığı olan ve her biçemin eğik sürümünü barındıran, bazen Kiril ve Yunan alfabesi desteği olan yazı sistemlerine ve son ürün olan fontlara çeviriyoruz.
Orijinal tasarımlar ise kendimize ait fikirlerin ürünleştirilmesi sürecini kapsıyor. Her tasarımcı yeni bir yazı karakteri fikri ortaya atıyor ve eğer tasarım ürünleştirilmeye değer bulunursa, bu proje sizin bir sonraki projeniz oluyor. Font tasarım süreci kabaca şu adımları barındırabilir: Fikir sunumu, basit büyük harf, küçük harf, noktalama işaretleri, diğer ağırlıkların ve genişliklerin çizimi, aksanlar, semboller ve ek alfabelerin eklenmesi, eğikler, uyumlama, programlama, kalite kontrol (QA), fontu/yazı sistemini adlandırma, yazı numunesi ve pazarlama için görünürlük malzemelerinin tasarımı ve yayımı. Bütün süreç proje boyutuna göre 1 ila 2 yıl arası sürebiliyor.
Üzerinde çalıştığın son proje hakkında bilgi verebilir misin?
2018’de başladığım orijinal tasarımı bitiriyorum şu anda. Ray mahlaslı, 24 punto boyutunda, İskoç Roman tarzı bir yazı ailesi. Ultra kalın ağırlıklara kadar çıkan ve tuhaf detayları olan bir tasarım. Sergi veya başlık fontu olarak kullanılmak üzere tasarlanmış bir aile. Umuyorum, 2020 bitmeden önce Occupant Fonts tarafından yayımlanacak.
Rhode Island School of Design’da eğitim de veriyorsun. Bir eğitimci olarak yazı tasarımı eğitimine bakışın nasıl?
RISD’de derslerim her zaman grafik tasarım üzerine ancak yazı tasarımından öğrendiğim bilgiler grafik tasarıma olan bakış açımı bir hayli etkiledi. Sonuç olarak yazı tasarımcıları grafik tasarımcılar için ürün üretiyor. Grafik tasarımcılar ile yazı tasarımcıları arasında oluşması gereken ve bence henüz tam olarak oluşamamış bir geribildirim döngüsü var.
Ek olarak, yazı tasarımında saatlerce hatta günlerce siyah ve beyaz ve soyut şekiller üzerinde çalışıyoruz. Bu sayede soyut formları anlama ve anlatma, formların anlamlarını deşifre etme, soyut kavramları anlamak için doğru ve etkili metaforlar kullanabilme gibi konuları daha derin bir biçimde sınıfa ve öğrencilere aktarabiliyorum.
En son 2019 yılında düzenlenen ISType’da bir sunum yaptın. Türkiye’deki tipografiye ilişkin üretimleri, gelişmeleri takip ediyor musun?
İnternet üzerinden takip ediyorum. Internete bir sunum veya konuşma yüklenirse izlemeye çalışıyorum. Neredeyse 12 yıldır Amerika’dayım ve grafik tasarım terimlerini Türkçe olarak anlatmakta zorluk çekiyorum. O yüzden her fırsatta Türkçe kaynakları okumaya gayret ediyorum. :)
Ülkemizdeki yazı tasarımı alanında kendini geliştirmek isteyen öğrencilere ne tavsiye edersin?
Yukarıda belirttiğim gibi bu alanda kendini geliştirmek isteyen öğrencilerin girişimci ruhlu, istekli ve kendi kendine öğrenebilme yetenekleri olması gerekiyor. Maalesef yazı tasarımı çok ağır öğrenilebilen bir zanaat ancak, tipografi camiası çok yardımsever tasarımcılarla dolu. Özellikle Type Crit Crew gibi oluşumlar sayesinde öğrenciler bir ücret karşılığı olmadan bu işin en iyilerinden geribildirim ve eleştiri alabilirler. Grafik tasarım kadar büyük bir alan olmadığı için çok daha samimi ve cömert insanlar var. Ben bu işe ilk başladığımda bir sürü tasarımcının yardımlarıyla ve geribildirimleriyle olduğum noktaya gelebildim, bu yüzden bana yardım isteği için ulaşan her öğrenciye veya meraklıya elimden geldiği kadar vakit ayırmaya çalışıyorum.
Son olarak senin için sarı renk niçin bu kadar önemli?
Sarı renk biraz uzun bir hikaye ancak başka bir röportajda bu konuyu ele almak isterim! ;-)
Söyleşi: Murat Ertürk
Editör: Oğuzhan ÖçalanHer türlü görüş ve önerini e-posta ile gönderebilir, sosyal medya hesaplarımızı takip edebilirsin. Yazı tasarımcılarıyla yaptığımız söyleşilere buradan göz atabilir, Tipografi Bülteni’ne abone olmadıysan buradan olabilirsin.