Sporun ve Hukukun İtalyancası

Özgür Kılıç
Topsuz Alan
Published in
4 min readMay 12, 2021

Av. Tuncer Özgür Kılıç — Av. Mehmet Sait Uğur

Türkiye Futbol Federasyonu’nun Süper Lig Kulüp Başkanlıklarına gönderdiği ortaya çıkan 3 Mayıs tarihli belge ile “Süper Lig kulüplerinin FIFA ve UEFA talimat ve düzenlemeleri ile bu kurallara uygun hareket edilmesi konusunda yaşanan hukuki sıkıntılar konusunda ve kulüplerin futbolcu ve teknik adamlar ile imzaladıkları uluslararası boyutu olan sözleşmelere ilişkin hukuki tavsiye ve danışmanlık alınarak ileride doğabilecek uyuşmazlıkların hak kayıplarının önlenmesi adına” TFF ile İtalya’da yerleşik Gallavotti Bernardini & Partners Hukuk Firması arasında 3 Mart 2022 tarihine kadar geçerli olacak danışmanlık sözleşmesi imzalandığını bildirmiştir. TFF, bu hukuk firmasına da yabancı değil; Mayıs 2015 tarihinde TFF Riva Milli Takım Tesisleri’nde gerçekleştirilen Uluslararası Futbol Hukukçuları Derneği Kongresi’nde firma ortaklarından Mario Gallavotti konuşmacı olarak yer alıyordu.

Bu kapsamda TFF, İtalyan Hukuk Firması ile Türk Kulüpleri arasında aracılık fonksiyonu göstererek ücretsiz bir şekilde kulüplerin bu hukuki danışmanlıktan faydalanmasını sağlayacak. Daha sonra da FIFA, UEFA, CAS ve benzeri kurumlardaki uyuşmazlığa ilişkin ileri bir hizmet alındığı takdirde de Firma, hizmet talep eden kulübe indirimli bir fiyat sunacağını taahhüt etmiştir. Anlaşılan, aracı olarak TFF tanışma ve danışmanlık görüşmesini ücretsiz hale getirip daha sonra hizmet alınırsa da güzel bir ıskontoyla uluslararası bir firmadan destek alınmasını sağlayarak Türk futboluna katkı sağladığını düşünmekte. Ancak TFF tek bir danışmanlık sözleşmesiyle birçok kanunu ihlal etmektedir. TFF’nin bünyesinde barındırdığı hukukçulardan bağımsız olarak, böyle bir anlaşma ile Türkiye’de çalışan avukatlara ve özellikle de spor hukukçularına yönelik böyle bir davranışın sebebinin açıklanması gerekmektedir.

İlk olarak TFF bu anlaşmaya kendi kuruluş amacına ve statüsüne aykırılık göstermiştir. TFF Statüsü 2. maddesi’nde TFF’nin amaçlarına yer verilmiştir. Bu maddenin (n) bendinde futbol alanında faaliyet gösteren kişilerin menfaatlerini korumak amacı belirtilmiştir. Bu anlaşma ile TFF futbolun birçok paydaşından biri olan yabancı futbolculara karşı bir cephe alarak kulüplere yakınlaşmış ve onların menfaatini ön planda tutmuştur, zira TFF ayni imkanı yabancı futbolculara sunmamakta ve kulüpler lehine tek taraflı bir imkandan bahsedilmektedir. Bu şartlarda TFF’nin futbolun paydaşlarına eşit mesafede durması gerekliliği ve halihazırda eleştirilen tarafsızlığı daha da zedelenmiştir.

TFF Statüsü madde 63/3 uluslararası ihtilaflarda FIFA’nın yetkili olduğunu düzenlemiştir. Uluslararası ihtilaf ile kastedilen ise yabancılık unsurunun varlığıdır. Ulusal ihtilaflarda yetkili olan TFF, kendi yetkisi olan alanda böyle bir hizmet sağlayamayacağı için bu danışmanlık sözleşmesinin konusu uluslararası boyutu olan unsurlarla sınırlandırılmıştır. Ancak unutulmamalıdır ki, yabancı futbolcular da yerli futbolcular ve kulüpler kadar Türk futbolunun paydaşıdır ve Türk futboluna katkı sağlamaktadır. Bu sebeple, TFF’nin tek taraflı olarak yalnızca kulüplere böyle bir hukuki hizmet sunması ve yabancı futbolcuların bu hizmetten faydalanamayacak olması TFF’nin eşitlik ve tarafsızlık ilkesi ile bağdaşmamaktadır.

TFF’nin ihlal ettiği kanunlardan bir diğeri ise Avukatlık Kanunu’dur. Avukatlık Kanunu’nun 44. maddesi’nin (b) bendinde “…Yabancı sermayeyi teşvik mevzuatı çerçevesinde Türkiye’de faaliyet göstermek isteyen yabancı avukatlık ortaklıkları, bu Kanuna ve avukatlık ortaklığı düzenlemesine uygun olarak kurulmak koşuluyla, yalnızca yabancı hukuklar ve milletlerarası hukuk konularında danışmanlık hizmeti verebilirler.” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu kapsamda TFF’nin danışmanlık hizmeti alımı yaptığı İtalyan hukuk firmasının Türkiye’de kulüplere danışmanlık verebilmesi için Kanuna ve avukatlık ortaklığı düzenlemesine uygun olarak Türkiye’de avukatlık ortaklığı kurmak zorundadır. Aski takdirde vereceği hizmetler Avukatlık Kanunu’na aykırı olacak ve TFF de kanunun ihlal edilmesine yardım etmiş olacaktır.

İkinci olarak; Avukatlık Kanunu’nun 48. maddesi’nde yer alan düzelemeye göre “Avukat veya iş sahibi tarafından vadolunan veya verilen bir ücret yahut da herhangi bir çıkar karşılığında avukata iş getirmeye aracılık edenler ve aracı kullanan avukatlar altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” Bu madde açıkça TFF’nin yaptığı davranışını tanımlamaktadır. TFF, tarafı olduğu danışmanlık sözleşmesi ile İtalyan hukuk firmasına Türkiye’den müvekkil bulması konusunda kolaylık sağlamakta ve aracılık etmektedir. Kulüpleri ücretsiz danışmanlık ve indirimli hukuki hizmet fiyatlarıyla İtalyan firmaya yönlendirmektedir. TFF’nin hapis cezası ile cezalandırılabilecek bir uygulamaya imza atması da bu mesele en iyi niyetli yaklaşımla hata bile olsa, Türkiye’de spor yönetiminin ne kadar kötü bir halde olduğunu göstermektedir.

TFF’nin danışmanlık hizmeti sağlama eylemiyle ihlal ettiği kanunlardan bir diğeri de 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’dur. Bu kanunun 4. maddesi’nde “Belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemleri hukuka aykırı ve yasaktır.” ifadelerine yer verilmiştir. Bu haller özellikle sayılmış olup (d) bendinde yer verilen hal ise; “Rakip teşebbüslerin faaliyetlerinin zorlaştırılması, kısıtlanması veya piyasada faaliyet gösteren teşebbüslerin boykot ya da diğer davranışlarla piyasa dışına çıkartılması yahut piyasaya yeni gireceklerin engellenmesi” dir.

Aynı kanunda teşebbüs kavramı, piyasada mal veya hizmet üreten, pazarlayan, satan gerçek ve tüzel kişilerle, bağımsız karar verebilen ve ekonomik bakımdan bir bütün teşkil eden birimler olarak tanımlanmıştır.

Avukatlık hizmeti de 4054 sayılı Kanun kapsamında korunmaktadır. Rekabet Kurulu’nun 15–28/309–90 sayılı ve 07.07.2015 tarihli kararında belirttiği üzere “Kanunda geniş bir teşebbüs tanımı kabul edilmektedir. Bu tanım çerçevesinde, bağımsız olarak ekonomik bir faaliyet yürüten avukatların teşebbüs niteliğini haiz olduğu kuşkusuzdur.” Teşebbüs sayılmak için vatandaşlığın da bir önemi yoktur, 4054 sayılı kanun yabancılara da uygulanabilir. Bu bakımdan İtalyan hukuk firması, bu sözleşme kapsamında teşebbüs olarak değerlendirilmektedir. TFF’nin de teşebbüs sıfatına haiz olduğu da Rekabet Kurulu’nun 16–04/82–36 sayılı ve 10.02.2016 tarihli kararı ile de tespit edilmiştir.

TFF yaptığı bu anlaşma ile Türkiye’de yürütülen avukatlık hizmeti piyasasına ilişkin rekabeti kısıtlayan bir eylem ortaya koymuştur. TFF’nin uluslararası unsurlu uyuşmazlıklarda -Türkiye, FIFA’da en çok dosyası olan ülke konumunda- tek bir hukuk firması ile anlaşma yaparak, Türkiye futbol pazarında yer alan kulüplere -bu senaryoda tüketicilere- piyasa şartlarının altında fiyattan hizmet vermesi pazarda sözleşme süresini kapsayacak bir tekel yaratmakta ve diğer teşebbüslerin (avukatların) pazara girişlerini engellemektedir.

Türkiye’de futbolu düzenleme yetkisine sahip olan TFF’nin yaptığı yönlendirme ve ücretsiz danışmanlık ile indirimli hizmet fiyat gibi uygulamalar, hiçbir şüpheye yer vermeden rekabetin kısıtlanması ve engellenmesi anlamına gelmektedir. Ayrıca teşebbüs olarak avukatların ve avukatlık bürolarının/ firmalarının, kulüplere vereceği hizmetler açısından faaliyetleri zorlaştırılmaktadır. Hiç şüphesiz ki TFF’nin İtalyan hukuk firması ile yaptığı bu eylemi Rekabet Kurulu tarafından bir ön araştırmaya veya soruşturma konu olacaktır ve ceza alması muhtemel gözükmektedir.

Sonuç olarak, Türkiye’de futbolun paydaşı olan yerli ve yabancı bütün futbolcular, antrenörler, teknik adamlar, taraftarlar ve diğerleri uzun zamandır ihmal ediliyorlar. TFF tarafından alınan kararlar futbolun öznelerinin katkılarıyla alınmamakta, yalnızca Kulüpler Birliği Vakfı’nın bazı tavsiye ve görüşleri bu kararlara etki edebilmekte. Güçlü ve yayılmış bir yönetim anlayışının eksikliğini çeken Türk futbolunun son ötekisi de yabancı futbolcular ve avukatlar oldu. Ayrıca yabancı futbolculara kadrosunda yer veren alt lig takımları da bu hizmetten faydalanamayacaklar. Tek bir eylemiyle üç farklı mevzuatı ihlal eden TFF’nin aldığı kararlarda daha özenli olması ve futbolda eşitlik ilkesini tarafsız tutum ve hizmetlerle yüceltmesini bekliyoruz.

--

--