HABER-ANALİZ | ALİ DENİZ [email protected] | @alidenizeu
Hayatın normal akışında doların bugün 7.80–8.20 arasında bir yerde olması gerektiğini daha önce anlatmıştım.
Ülkemizde bağımsız bir kurum kalmadığı için ‘hayatın doğal akışı’ gibi bir tanımlama Türkiye için çok lükstür.
Hem 3 kuruş hem de şoför mahalli olmaz.
Hem ekonomi düzelsin hem de siyaseten rant sağlayalım kafası ile kararlar alınıyor. Siyasi rant için orduyu savaşa bile sokabiliyorlar…
Hükümet tarafından ekonominin düzelmesi için yapılanların hemen tamamı ‘siyaseten’ hiçbir şekilde zarar görmeme üzerine kurgulanıyor hatta hadi bunu da geçtik diyelim daha da kötüsü yapılıyor; siyasi çıkar sağlaması üzerine kurgulanıyor. 18 senedir ülkeyi yönetenlerin ilk 7–8 senesinde ekonomide işler yolunda gidiyordu, doğru ekonomik mücadeleler veriliyordu ne zamanki ekonomik dinamikler bağımsızlığını kaybetmeye ve Erdoğan’a bağlanmaya başladı o zaman işler daha da kötüleşmeye başladı.
İnşaat sektörünün bu kadar yüceltilmesine karşı çıkan ekonomi bakanının azarlandığı bir ülke burası, ne beklersiniz…
Elbette bende faizlerin düşük olmasından yanayım ancak burada ekonomik realiteleri konuşmak, açıklamak zorundayız.
Faiz her zaman enflasyon oranının çok az üstünde olması gerektiği için hükümet bu yönde organizasyon yapıyor. Ekonomi bakanının açıkladığı enflasyon oranını kendine mihenk taşı yapan Merkez Bankası temel para politikası faiz oranını yüzde 14'e düşürdü.
Bu da demektir ki TÜİK ısmarlama düşük enflasyon rakamları açıklamaya devam ederse Merkez Bankası faiz indirmeye devam edecek. Sonra bankalar mevduat toplayamayacaklar!
Bankalar yurtdışından aldıkları USD kredileri halka TL olarak kredi verdikleri için büyük bir kur riski ile karşı karşıya kalıyorlar. Dövizde bir patlama olursa bankalar bunun altından kalkamaz. O yüzden özel bankalar kredi vermekten uzak duruyor, hepsi panik halde…
Hiçbir ciddi ekonomi çevresi yüzde 2,5'luk son faiz indirimini beklemiyordu. Faizin yüzde 24 olduğu dönemde bile TL dolar karşısında cazip hale gelememişti.
Daha önce defaatle yazdık, doların düşük olması ile ekonominin iyi olduğunu, olacağını sana bir kitle var. Siyasiler ekonomi yönetmiyor, ‘algı’ yönetiyor. Bunun bedelini halk çok ağır ödeyecek.
Döviz tevdiat hesapları yükselmeye devam ediyor
Ekonomide oynanan tiyatronun farkında olanlar bütün parasını dolara çevirdi, eline para geçtikçe de dolar almaya devam ediyor. Hükümet ekonomik paketler, faiz indirimleri açıklıyor ama bunların merhem olacağına hiçbir ciddi çevre inanmıyor.
AKP’ye, Erdoğan’a güvenen parasız pulsuz olan bir kesimdir! Cumhur ittifakının arkasında iş dünyası yok. AKP’nin en ön saflarında olanlar bile dolarda bekliyorlar. Kendi vatandaşına güven vermeyen Türkiye ekonomisine yabancı sermaye neden güvensin!
Birkaç hafta içinde döviz kurları patlar.
Ciddi bir devalüasyon olacağını düşünüyorum. Ekonomide acı çekilecek ama neticede bir işe yaramayacak.
Türkiye’de yeterli sermaye birikimi yok. Yabancı sermaye olmadan ekonomimiz büyümez, gelişemez.
Devalüasyon olacak ve halk bedel ödemeye başlayacak ama korkarım ki bu da karavana olacak. Çünkü Türkiye normalleşmedikçe yabancı sermaye gelmeyecek ve ekonomi asla düzelmeyecek.
Originally published at https://www.tr724.com on October 27, 2019.
