Bir Girişim Hikâyesi

Masumiyet Karinesi
2 min readDec 23, 2016

--

Bundan yaklaşık 4–5 ay kadar önce bir girişim ile yola çıktık. Evet amacımız her kurum/kuruluş gibi kâr etmek. Ancak farklı bir motivasyon kaynağımız var; başarmak…

Eşim sıklıkla farklı girişimler yapmaktan yana olan bir fert. Bense batırmış olduğum bir işten dolayı, temkinli bir melek yatırımıcı gibiyim. Sürekli engeller koyuyorum önüne. Eşimin ürün bilgisi, benim de reklâmcılık geçmişim ve pazarlama yönüm birleşince yeni bir yola girdik.

Neler yaptık?

Tedarik zincirinin nedenli meşakkatli olduğunu e-ticaret işi yapanlar bilir. İlk çözmemiz gereken sorunun bu olduğunu biliyorduk. Ve neredeyse kısmet eseri olarak, ilk tedarikçimizi belirlemiştik. İşin en büyük kısmını tam olarak burada çözdük.

Ürünümüz tek tipti. Ve faydalarının olması yanı sıra, olumsuzlukları da vardı. Müşterilerden geri dönüşler almaya başladık. Daha renklenmeye ve farklı ürünlerle çeşitlemeye gitmeye karar verdik. İkinci ayımızda çeşitlenen ürünler sayesinde, satışlarımız 1.5 kat artmıştı.

Ne mi satıyorduk? Kutu…

Evet bildiğiniz kutu. Şeker, kına, çerez artık ne koymak istiyorsanız o kutuları üretiyorduk. Sadece yapmaya çalıştığımız şey, ambalaja oynamaktı. Aklımızda hep ambalaj kazandırır mottosu vardı. Ve tahminlerimiz tutmuştu. Geldiğimiz güne kadar satışlarımız iyi gitti ve gitmekte. 4 aylık girişim yaklaşık 20bin liralık bir ciroya ulaştı. Ancak Türk tipi müşterinin belirli noktalarda sorunları olduğunu eşime söylemeden takip ediyordum.

En nihayetinde ray değiştirme kararı aldık. Yurtdışına satmalıydık. Ama nasıl ? Birkaç reklam çıktık ancak istediğimizi alamadık. Arap pazarını hedeflemiştik. Ancak arap pazarının ne tür kullanıcı tipi vardı bilmiyorduk.

O kısmı da çözdük. Çünkü kadınları hedeflediğimiz bir gerçekti. Ancak 18–55 yaş arası arap kadınları, sosyal medyada muhafazakar bir tutum sergilemekteydi. Ve birebir kullanıcıya ulaşmaya başladık. İşte tam olarak dönüşüm de burada başladı. Yüzlerce adet kutu sattığımız bir konumdan, binerce kutu satmaya başlamış bir girişime dönüştük.

Pazarı açmıştık artık. Eşim halihazırda bir şirkette üst düzey yönetici olarak çalıştığından, ülkeye döviz sokalım formunun gerekliliklerinden bahsediyordu. Söyledikleri doğruydu. Biz de tam olarak bunu yapıyorduk.

Şimdi girişimimizde tek bir amacımız var. Kazandığımız paralarla ülkeler gezmek. Hiç gezmiyormuşuz gibi algılanmasın. Ancak girişimimiz farklı coğrafyaları gezmek gibi bir farklı motivasyona dönüşmüş durumda. Gezmek ve başarmak motivasyonunun, bu kadar kamçılayabileceğini düşünmemiştik. Şimdi farklı bir noktaya gidebilmek için, aynı motivasyonla hayatımıza devam ediyoruz.

Neden anlatıyorum bunları?

Para kazanmak zor değil dostum. Sadece ne istediğimizi bilmiyor ve aklımızı kullanmıyoruz. Onu kullanmaya başlamak için geç değil, sadece inancını diri tutmak gibi zor bir görev seni/sizi bekliyor. Eh kolay gele…

--

--