Bir İnsan Ömrünü Neye Vermeli?

Burak Kesayak
2 min readNov 27, 2016

--

Son günlerde tekrar tekrar dinlediğim iki şarkı var. Bu iki şarkıyı tekrarlamamın nedeni ise şarkıların bestesinin güzelliğinden ziyade sözlerindeki beni sarsan ve kendimi irdelememi sağlayan sorular. Hasret Gültekin “Bir insan ömrünü neye vermeli?” dediğinde bu soruyu kendime daha önce sormadığımı fark ettim. Bende oluşturduğu cahillik ve pişmanlık hissi, kısa vadede planlarımın ve amaçlarımın olduğunu ancak uzun vadede net bir amacım olmadığını uyandırdı. Sadece bir şarkı bende yeni pencereler açmıştı.

Sonrasında ise Barış Manço’nun değerini daha önce fark etmediğimi anladım. Defalarca dinlediğim şarkısında atladığım, kendi kendime cevaplamaktan kaçındığım bir soruyla karşılaştım. Ne demişti 7’den 70’e herkesin kalbine dokunan o uzun saçlı adam: “altı üstü beş metrelik bez için boşa geçmiş ömre yaşam denir mi?” Oturup düşündüğünde insanın suratına tokat gibi yapışan bu sözleri kendisine yakışır şekilde, dinlerken insanı nispeten eğlendiren bir besteyle söylemişti. Barış Manço çocuğuna terlikle vuran anne ruhuyla vurmuştu, kıyamamıştı.

Şimdilerde ise bu zamana kadar ne yaptığımı, bundan sonra ne yapmak istediğimi ve uzun vadede neler yapabileceğimi kendime soruyorum. Dürüst olmak gerekirse çoğu kişi gibi kısa vadede kendimi refaha ulaştıracak arayışlar içinde olduğumu anladım. Artık kısa vadedeki çıkarlarımı amaç edinmeyi bırakıp, uzun vadede kendime yeni ‘şeyler’ katma derdindeyim. Odak noktası ise; var olmayı anlamlı kılmak. Bir şekilde iki şarkı, bende geçmişi ve geleceği irdeleme hissi uyandırdı.

Aslında Barış Manço’nun 40 yıllık yaşam öyküsünü 40 saniyede anlatırken, ‘var olmaktan’ aldığı zevk bizler için ders niteliğinde.

--

--