Hikaye Başlıyor. İstanbul’dan Dönüş

Ali Alpaslan Karaca
5 min readDec 12, 2016

--

İstanbul’da Tabelalar Size Sadece Yolu Göstermez

Kaosu, içine düşmek üzere olduğunuz çileyi de gösterir. Vehametin boyutuna bakarken henüz yolun neresindesiniz, bunu görürsünüz. Trafikte insanların suratlarına bakın. Güneş doğmadan önce yola çıkan , güneş battıktan çok sonra evine dönmeye çalışan yüzbinlercesine. Hiçbiri yola bakmıyor. Çok daha uzağa dalıp gidiyor. İnsanları izleyin. Yaşıyor rolü yapan, hayatından her 24 saatte 2 gün eksilen insanları. Kalabalık artık öyle üstünüze geliyor ki her gün ofiste en az 1 saat İstanbul’dan nasıl kaçarım hayalleri kuruyorsunuz. Kaçmayı başaran ne yazık ki çok az insan var. Onlardan biri olmak için bir süre önce start verdiğimiz projeye titizlikle eğiliyoruz. Kaçar gibi değil ama peşinizden biri kovalıyormuş gibi. Mesele kaçmak !

Özellikle bazı konularda İstanbul’un sadece ismiyle sağladığı faydaları asla gözardı edemem. Öğrenciliğim süresince birçok faydasını, şimdilerde de sonuçlarını gördüğüm çok fazla yönü var. Fakat bir süre sonra verdiği faydanın zararından ne kadar fazla olduğunu düşünmeye başlıyorsunuz. Bu evreden sonra monotonluk keyfinizi yavaşça kaçırmaya başlıyor ve sonra zararın neresinde olduğunuzu farkediyorsunuz. Artık ofiste 1 saatinizi buradan kaçmalıyım ! düşünceleriyle harcama düzeyine gelmiş oluyorsunuz. Birçok gözlemime göre 30' unuzdan sonra bunu farketmeniz muhtemelen geç kaldığınız anlamına geliyor. Sebebi rolünüzü artık iyi oynuyor olmanız. Yaşıyor gibi. Ofise gitmeden uzaktan bağlantıyla çalışabilen şanslı azınlıktan değilseniz yapabileceğiniz tek şey geri kalan hayatınızda kahve makinası başındaki muhabbetlerde bi gidemedik be şu şehirden ! siteminden uzağa gidemiyor. Tatillerde geçici olarak gitmek de çözüm değil çünkü dönüş tarfiği Bursa’dan başlıyor. Abarttığımı düşünüyorsanız lütfen bunu yaşayanlar bu bölüme not bıraksınlar şayet bazen o kadar büyük bir kitle yolculuk yapıyor ki Manisa-Akhisar ve Balıkesir çevrelerinin yolun bu kitlesini kaldıramayan bölümlerinde 50–60 km’lik dur-kalk trafikler oluyor. Tek çare metrobüs !

İstanbul’da Retro Eskidendi

Ne yazık ki sadece fotoğraflarda görebiliyoruz bu huzuru. Yakalayabilmek imkansız. Eski zamanlar bu fotoğraflar kadar güzel miydi ? Sanıyorum ki hayır. Yaşayanlar problemlerinin çok daha farklı olduğunu söylüyorlar. O zamanları yaşayıp bu zamanları da gören insanlar her gün, ama her gün hayatlarının çok daha katlanılmaz hale geldiğini söylüyorlar. Onlar gidebilmek için hayal bile kuramıyorlar. Çünkü onlar rol yapmıyor. Bizzat yaşamışlar. Eski zamanı yaşamadığım için içi boş şekilde eskiden her şey daha güzeldi gibi cümleler kurmuyorum. İstanbul’un beni ilgilendiren zamanları hayatımın son 6.5 yılından ibaret. Kimsenin de eskiye dönüş hikayeleri ile ilgilendiğini sanmıyorum. Bize gereken dönüş çok daha güncel olmalı. Bir dertten kurtulup başka derde girmek çok da akıllıca değil. Top Gear ve sonrasında The Grand Tour sunucusu Richard Hammond’ın çok sevdiğim bir sözü var. 80' lerdeki en iyi hatchbackleri bulabilmek için yaptıkları yarışmalarda bu arabaları kullanırken “80'lerden 80'lerde de nefret ediyordum” derken o yaşanmışlık duygusunu bana çok iyi hissettirmişti. Bu sebeple retro bize sadece fotoğraflarda huzur verir. Daha fazlasını değil.

Neden İstanbul’dan Ayrılmayı Düşünüyorum ?

Balık burcu olmamın verdiği sebeplerle beni çileden çıkarabilecek çok az şey var. Şu an bunların en başında günlük trafik çilesine oldukça fazla katlandığım için İBB Beyaz Masa geliyor. Ben gidince arayıp bize Twitter’dan yazmayı unutma diyecekler. Eğlencesi bir yana çözüm için yaşadığım her deneyimi kendilerine bildirmekten hiç çekinmedim. Şunun gibi ;

Fakat ne kadar çalışıyor gibi görünseler de önce kendi deneyimlerime bakarak sonra da İstanbul’un her gün daha kötüye giden trafiğine ve diğer sorunlarına bakarak yetersiz kaldıklarını düşünüyorum. İBB dışındaki yerel belediyeleri saymıyorum bile. Onların sıradan belge işleri dışında herhangi bir belediyecilik faaliyeti yaptıklarını hiç acımadan söyleyebilirim. Yıllardır Avcılar Yanyolunda sağ şeride konulan Avcılar Belediyesi’ne ait büyük çöp konteynerının trafiğe sebep olduğunu heryerden bildiriyorum. Avcılar Belediyesi hiçbir geri dönüş yapmazken İBB her defasında klasik sizin için çalışıyoruz , az sabredin her şey düzelecek metnini paylaşıyor ;

Bacım konteyner diyorum kamyon gibi konteynerı niye yanyolun sağ şeridine löp diye koyuyorsunuz diyorum. 3. Köprüyü napayım ? Ne kadar ilgisiz oldukları halde geri dönüş yapsalar da bu size iyi hissettirmiyor çünkü gerçekten hiçbir şeyin düzeldiğini görmedim. Çok acı şekilde anlatmak istediğim bir konu var. Beylikdüzü’nde oturuyorum ve Beylikdüzü Metrobüs üstgeçidini çok sık kullanıyorum. Merdivenlerin basamaklarında kullandıkları malzemeyi basamağa monte etmek için her basamağın en uç tarafına şerit halinde bir demir takmışlar. Ve özellikle ıslak olduğunda gerçekten kaygan bir zemine dönüşüyor. Kış aylarında sabahları insanlar slow motion olarak iniyor merdivenlerden. 2016 Ocak ayında önümden inen bir adamın kayarak feci şekilde yuvarlanmasına şahit oldum. Çok şükür çok ciddi bir sorunu yoktu ve hemen İBB’ye Twitter’dan yazdım. İlgileneceklerini söylediler fakat geri dönüş yapan olmadı. Tam bir hafta sonra aynı yerde ne kadar dikkatli davransam da bende feci şekilde kaydım ve o gün işe gidemeyecek kadar büyük bir acı cekiyordum. Bu sefer direkt 153'ü arayarak terbiyesizlik yapmadan ne kadar azarlanıyorsa o kadar azarladım.Özür dilediler ve aranacağımı söylediler. Bir hafta sonra beni arayıp konuyla ilgilendiklerini söylediler teşekkür ettiler ve durumu Bakım Onarım bölümüne ilettiklerini bildirdiler. Bu sorunun çözümünü yani basamaklardaki demirin kaldırılarak kaymayan bir maddeyle değiştirilmesini 2016 yılı takvimine aldıklarını söylediler. Benim düşünceme göre Türkiye’deki belediyecilik anlayışı gereği bunu düzeltmeleri için orada Allah korusun bir kişinin kayarak başını çarpıp ölmesi gerekiyor ki ciddiye alsınlar. İnsan hayatının bu ülkede ne kadar ucuz olduğunun göstergesi olarak 2016 yılı içerisinde 3 kez hatırlatmama ragmen basamaklar hala düzeltilmedi. Hala insanlar slow motion iniyor merdivenlerden. Merdivenlerden her inişimde hızlıca inmeye çalışanları uyarıyorum düşmemeleri için. Yani 3.Köprü çok da umrumda değil. İstanbul’dan ayrılmak istiyorum. Nereye mi ? Ben Egeliyim.

--

--