Öyle bir sunum yapayım ki, kimse sunumum sırasında Facebook’unu karıştırmasın…

Umut Yildiz
6 min readJan 20, 2015

Kariyer hayatım boyunca yüzlerce sunum dinledim ve onlarca sunum verdim. Açıkça söylemek gerekirse efsane sunumların yanında çok kötü sunumlar da dinlemek zorunda kaldım, hatta bazıları rezaletti. Özellikle süper ilginç konuların kötü sunumlarla harcanmasına da defalarca şahit oldum. Bu yazıyı da, biraz önce çıktığım, aslında 45 dakika olması gereken ama tam 1 saat 15 dakika süren, özentisizce hazırlanan 70 slaytın en az 40'ında çok karmaşık teknik denklemler olan bir seminerin ardından yazdım. Monoton ses tonundan sıkılan arka sıralarda oturan şanslı insanlar telefonlarını açıp Facebook’larını kontrol etme lüksüne sahipken, ben en ön sırada konuşmacıyla yüzyüze kalmanın acısı içinde hiçbirşey anlamadan dinlemek zorunda kaldım. Sunumunuz ile insanları bu duruma düşürmek istemiyorsanız, zaman içinde gördüğüm aşağıdaki altın kuralları takip ederseniz hem siz hem de dinleyiciler çok mutlu ayrılacaklardır.

Öncelikle bir sunum vermeden önce, sunum vereceğiniz yer hakkında bilgi almak için şu 4 soruyu önceden sormalısınız.

  1. Sunumda kime hitap edeceğim? Yani karşımdaki insanlar anlatacağım konunun uzmanları mı, yoksa konu dışında insanlar da olacak mı?
  2. Kaç dakikalık bir sunum benden bekleniyor?
  3. Kaç kişi bekleniyor? Bu soru çok önemli değil ama…

--

--

Umut Yildiz

Space Telecommunications, Astrophysicist, Data Geek at NASA Jet Propulsion Laboratory https://umutayildiz.com