Başarı Hikayesi: Baran Önen
iOS 6 çalıştıran bir iPad mini’den Swift Student Challenge kazananı olmaya uzanan serüvenim boyunca neler yaptığımı keşfedin!
Merhaba sevgili TurkishKit okuyucuları, bu sefer biraz farklı bir yazı ile karşınızdayım. Bu yazıda, aslında oldukça kısa olan ve Swift Student Challenge kazananı olmaya uzanan, Apple platformlarına uygulama geliştirme serüvenimden ve buna göre biraz daha uzun olan yazılım serüvenimden bahsedeceğim.
Ben Baran, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde 11. sınıf öğrencisiyim. İlgi alanımın genellikle havacılık ve teknoloji üzerine olduğunu söyleyebilirim. Kendimi bildim bileli uçakları sevsem de bilgisayarlarla aram bu şekilde değildi.
İlkokulda okurken arkadaşlarımın iPad’leri veya anne/babalarının cihazları ile oyun oynadığını çok iyi hatırlıyorum. Ben ise o zamanlar teknolojinin tam bir vakit kaybı ve boş bir şey olduğunu düşünüyordum. Okuldaki bilgisayar derslerinde ise genellikle arkadaşlarımla birlikte çaktırmadan oyun oynamaya çalıştığımızı hatırlayabiliyorum.
2012 yılında, (tam olarak 23 Nisan 2012'de) dayım bana bir iPad mini almıştı. Henüz 2. sınıfta olsam da iPad’imle gün geçtikçe daha fazla vakit geçirmeye başlıyordum. Hatta o zamanlar Real Racing oynadığımı hatırlıyorum.
Kodlama ile ilk tanışmam ise bilgisayar öğretmenime sorduğum bir soru ile olmuştu. Bir zamanlar Tiny Tower hayranıydım ve oradaki insanların nasıl, neye göre hareket ettiğini sormuştum. Öğretmenim ise bunun kodlama ile yapıldığını söylemişti. Tabii bu cevaptan pek bir şey anladığım söylenemezdi, çünkü yazılım hakkında hiç bir şey bilmiyordum.
Daha sonra ise üst sınıfların Scratch ile projeler yaptığını görmüştüm. Kendi bilgisayarım olmadığı için anneannemin bilgisayarında Scratch’i açarak bir şeyler yapmayı denemiştim ancak pek başarılı olduğum söylenemezdi.
Kısa bir süre sonra 5. sınıfa geçtiğimde ise bilgisayar derslerinde bloklar ile kodlama öğrenmeye başlamıştık. Üç sene boyunca önce Code.org, daha sonra da Scratch kullanarak küçük projeler geliştiriyorduk.
5. sınıftayken hâlâ bir bilgisayarım yoktu ancak hem anneannemin bilgisayarında, hem de okulda kendimi geliştirmeye çalışıyordum. Kısa bir sürede sınıftaki en iyi Scratch bilen kişi haline gelmiştim.
6. sınıftayken ise halam bana ilk bilgisayarımı almıştı. Hatta bundan birkaç ay önceye kadar da aynı bilgisayarı kullanıyordum. Kendi bilgisayarım olunca yaptığım Scratch projelerine daha fazla zaman ayırarak platformdaki neredeyse her şeyi tamamen öğrenmiştim.
Bu sıralarda bilgisayar öğretmenim bana İstanbul’un Fethi temalı bir Scratch yarışması olduğunu, buna katılabileceğimi söylemişti. Birkaç hafta uğraşıp yaptığım proje ile İstanbul genelinde üçüncü olmuştum.
Bu dönemden 7. sınıfa kadar yeni şeyler öğrenmesem de Scratch ile ufak projeler yapıyordum. 8. sınıfta ise LGS sınavı yüzünden neredeyse yazılıma hiç zaman harcayamamıştım.
9. sınıfa geçtiğimde React Native ile bir uygulama yazmayı denemiştim. Burada bir çok bilgi edinerek projeyi istediğim şekilde tamamlayabilmiştim.
Bir sonraki yaz ise iki arkadaşımla birlikte HTML ve CSS kullanarak websiteleri yazmaya başlamıştık. O zamandan beri de hâlâ bazen birlikte projeler yapıyoruz.
Aynı dönemde olan başka bir gelişme de TurkishKit ile tanışmamdı. TurkishKit, ilk kez Instagram’da karşıma çıkmıştı. İlk katıldığım TurkishKit etkinliği de TKWWDC19 olmuştu. Etkinlikte TurkishKit’e adeta aşık olmuştum.
10. sınıfta okulumuzda robotik kulübü kurulmuştu ve FRC yarışmasına katılacaktık. Ben de bu gelişmeyle birlikte çok sevinmiştim ve ekibe katılmıştım.
2020'de pandeminin başlamasıyla okul da olmadığı için projelerime daha fazla zaman ayırma imkanı bulmuştum. Ancak Swift Student Challenge’a bu sene katılmamıştım. Bu süre içinde Python öğrenmeye de başlamıştım.
11. sınıfa başladığımda robotik kulübünün kaptanı oldum. Ayrıca Teknofest’te Liselerarası İHA Yarışması’na katılabilmek için kurduğumuz yeni takımın da kaptanıyım.
Swift Student Challenge Maceram
2021 yılına girdiğimizde ise bu sene Swift Student Challenge’a katılmak konusunda kararlıydım ve Şubat ayında SwiftUI öğrenmeye başlamıştım. Öğrenmek, aslında beklediğimden çok daha kolay olmuştu.
Kısa bir süre sonra da WWDC Kampı’nın düzenlenmesine yardımcı olmak için TurkishKit ekibinde yerimi aldım.
WWDC21 Swift Student Challenge’ın tarihleri açıklandığında bir proje yapabilmek için sadece sayılı günlerim vardı. Proje fikrini çoktan belirlemiştim, hepimizin günlük hayatında sıkça kullandığı barkodların nasıl çalıştığını anlatacaktım.
Eğer projemi deneyimlemek isterseniz, bu adresten indirebilirsiniz:
Bu konuyu ilgi çekici ve özgün olduğu için seçmiştim. Süre bitene kadar projemi geliştirmiş ve Apple’a yollamıştım. Geriye sadece beklemek kalmıştı.
Bundan sadece bir gün önce gelen mail ise şu şekildeydi:
Hızlıca oturum açtım. Büyük ana saniyeler kalmıştı.
Ve büyük an! Kazanmıştım! Her ne kadar WWDC’ye gidemeyecek olsam da Apple tarafından pin seti ve kıyafet hediyesi alacaktım.
Katılmak İsteyenlere Tavsiyelerim
- Fikriniz yarışma açıklandığında hazır olsun: Süre zaten bir hayli kısa, zaten kısa olan süreyi fikir bulmak için harcarsanız projeyi yapacak zaman kalmayabilir.
- Kodların ne kadar düzgün olduğu önemli değil: Eğer önemli olsaydı büyük bir ihtimalle kazanamazdım. 😁 Apple’ın en çok dikkat ettiği şey bana göre kullanıcı deneyimi ve proje fikri.
- Özgün bir fikir bulun: Bir süredir hastalıklara tanı koymayı sağlayan playgroundlar kabul alsa da bu sene gördüğüm ve kabul almayan bir proje oldu. Bana göre o projenin kabul almamasının tek mantıklı sebebi bu tarz projelerin yaygınlaşmasıydı.
- Apple’ın değer verdiği konulara değinin: Erişilebilirlik gibi Apple’ın önemsediği konular hakkında bir proje geliştirirseniz kazanma olasılığınız artacaktır.
Bu yarışmaya katılmayı kesinlikle düşünün derim. Eğer kodlama bilginizin yetersiz olduğunu düşünüyorsanız az önce de dediğim gibi hiç bir sorun yok, Apple’ın bundan daha çok dikkat etttiği noktalar var.
Umarım bazı okuyucularımıza ilham olabilmişimdir. Hepinizle yüz yüze düzenlenen, pandemisiz bir WWDC’de görüşmek üzere. 👋