[UX mevs] #03 —Hick’s Yasası ve Tasarım Süreçlerine Etkisi
#S01E03
Önsöz
Merhaba Ben Çağdaş ve burası TurkNet Design. UX Mevs’in üçüncü bölümünde, her tasarımcının müşterisinden muhakkak bir defa bile olsa işittiği “ekrana daha çok şey sığdırsak mı böyle çok boş kalmış” söyleminin bilimsel arka planına bakacağız.
Şimdi tasarımlarınızı boşluk dengesini de gözeterek çalıştığınızda bu yasa, çıktılarınıza +36 değer puanı kazandıracak bu konuyu biraz irdeleyelim.
Giriş: Hani tasarım yapıyorduk, yasa falan nerden çıktı?
Bir yerden çıkmadı. Aslında hep vardı. Sadece yıllar önce adı kondu. Hatta çoğumuz, farkında olmadan da buna maruz kalıyor hatta tasarımlarımızda bunu bilinçsiz bir şekilde olsa da gözetiyoruz.
Önce neymiş bu Hick’s Law çok kısa buna bir bakalım daha sonra da UX Mevs’in ana konsepti olan “bunlar gerçek hayatta ne işimize yarayacak” sorusuna cevap verelim.
Yasa kısaca şunu diyor: Seçeneklere boğulan kullanıcılar, yorumlama ve karar verme için daha çok zaman harcamak zorunda kalıyor ve bu dikkat dağınıklığı ile birleşince istenmeyen bir bilişsel yüke dönüşüyor.
Gelişme: Tasarım Süreçlerinde Hick’s Yasası
Giriş bölümünü dikkatli okuduğunda kafanda, şu canlanabilir. “Yani daha çok e-ticaret ekosistemi için önemli bir konu.” Hayır değil. Çok genel bir prensip bu ve hem fiziksel hem de dijital ürün tasarımı söz konusu olduğunda bu prensipten rahatlıkla yararlanabilirsin.
Tasarım süreçlerinde Hick Yasası’nı bilinçli şekilde kullanabilmek için şunlara dikkat etmen önemli.
1- Yanıt süreleri kritik olduğunda, karar süresini iyileştirmek için seçenekleri minimize etmen önemli.
2- Bilişsel yükü azaltmak için karmaşık görevleri küçük adımlara bölmelisin.
3- Kullanıcıları sıkıntıya sokmamak için önerilen seçenekleri vurgulayarak bunaltıcı ve kafa karıştırıcı detaylardan kaçımalısın.
4- Yeni kullanıcılar için bilişsel yükü azaltmak için aşamalı adaptasyon süreçlerini deneyebilirsin.
5- Basitlik her zaman iyidir ve iyi olacak. Tasarım süreçleriniz kompleks olabilir ancak çıktılarınızı basitleştirin.
Apple ve Hick’s Law
Şimdi bu maddeler ışığında tüm ürün ve hizmetlerinde bu yasayı içselleştirmiş firmayı açıklıyorum. Elbette Apple! 🍎
Şimdi burada yazıya bir ara verin ve yukarıda okuduklarınızın ışığında lütfen Apple’ın sitesini tekrar bir inceleyin. Lütfen, yalvarıyorum! 😛 Her şey bir anda daha net olmaya başlayacak. Apple sadece şık olmak için mi websitesini bu şekilde tasarlıyordur?
Apple’ın bu yasayı uyguladığı tek şey web sitesi değil. İnternette Hick’s Yasası’nı araştırdığında karşına çıkan ve çıkacak olan en yaygın örnek Apple TV kumandası olacaktır. Ne kumandası diyebilirsin. 🤓
Eğer, “tamam anladık, basit tutmuşlar işte abartma” diye içinden geçirdiysen lütfen aşağıdaki görseli de incele:
İlk yazıdan da hatırlayacağın üzere bunlar zaten rahatlıkla bulabileceğin içerik ve örnekler. Biz UX Mevs’in özüne dönecek olursak, yukarıda anlattığım tüm başlıkların üzerinden validasyon metoduyla geçmeliyiz. Ve elbette ölye yapacağız.
1- Yanıt süreleri kritik olduğunda, karar süresini iyileştirmek için seçenekleri minimize etmen önemli.
Bu maddeyi simüle etmek için senaryomuz şu olacak: TWS kulaklık almak istediğimizi varsayalım ve bunun için bir araştırmaya girelim.
Evet Youtube’da inceleme videoları izleyebiliriz ancak ürünlerin detaylarına bakabilmek için web sitelerine girdiğimde durum şu:
2- Bilişsel yükü azaltmak için karmaşık görevleri küçük adımlara bölmelisin.
Bunun en iyi örneği e-ticaret ekosistemindeki sepet adımlarıdır. Hepsiburada’dan, Trendyol’dan ya da herhangi bir e-ticaret sisteminden bir ürün almak istediğinizde sizden kart bilgisi, adres vb. birçok bilgi ister.
Bu adımları parçalara bölerek bize vermeleri her adımda küçük işler başararak siparişimizi daha kolay tamamlamamızı sağlar.
Fakat gelin biz kör göze parmak yerine başka bir örnek verelim.
Yukarıda örnekte TurkNet, abonelerinin tamamlaması gereken adımları küçük görevlere ve bu görevleri de basit bir oyunlaştırma kurgusu üzerinde konumlandırmış.
Bu abonelerin çeşitli ihtiyaçları tek bir akış içerisinde çözümlemelerini sağlamayı amaçlıyor.
3- Kullanıcıları sıkıntıya sokmamak için önerilen seçenekleri vurgulayarak bunaltıcı ve kafa karıştırıcı detaylardan kaçımalısın.
Tatil arayışınızı hangisinde yapmak istersiniz? Burada önemli olan otel ya da AirBnb seçimi değil. Yani tatil anlayışı ve kültüründen bahsetmiyorum. Bahsettiğim şey arama sonuç ekranında hissettiğiniz? Hangisi daha erişilebilir, okunabilir, anlaşılabilir duruyor? Yasa, ürününüzün çıktısını Etstur ya da Airbnb olmasını sağlıyor.
4- Yeni kullanıcılar için bilişsel yükü azaltmak için aşamalı adaptasyon süreçlerini deneyebilirsin.
Bu da sıkça kullanılan best practice bir yöntem ve temeli yine bu yasaya dayanıyor. Ziyaretçilerine, üyelerine, abonelerine ürününle ilgili bilgileri doğru zamanda ve doğru şekilde sunman çok önemli. Tüm ürünün anlatısı tek bir yerde toplanmamalı. Aynı aşağıdaki örnekte olduğu gibi. 👇
Sonuç: Basitlik Kazanacak!
5- Basitlik her zaman iyidir ve iyi olacak. Tasarım süreçleriniz kompleks olabilir ancak çıktılarınızı basitleştirin.
Çok karışık bir ürün tasarımı süreci işletiyor olabilirsiniz. Duyarlı tasarım konsepti içerisinde duyarsızlaşmış olabilirsiniz. Projeniz B2C ya da B2B olabilir. Tasarım süreçlerinizin odağına yukarıda yazılanların ışığında yürütmeniz kullanıcı deneyimi ve ürün tasarımının en önemli elementlerinden biridir.
