Photo by Simone Secci on Unsplash

Gitmek

Hilal Tonkur
Türkçe Yayın
Published in
2 min readMay 26, 2021

--

Gitmekle değişiyor mu her şey? Hisler, hissedilenler, hissedilmesi mümkün olanlar? İnsan giderken her şeyi arkasında mı bırakıyor? Giderken unutuyor mu onu yaralayanları ya da ona merhem olanları? Peki giderken arkasında bıraktığı enkazdan sağ çıkıp mı devam ediyor hayatına? Takılı kalmıyor mu hiç? Tüm bu soruların cevabı kimine göre evet, hayır gibi basit şekilde yanıtlanabilse de bana göre öyle değil. Hem evet hem de hayır.

Elbette gitmekle her şey değişmiyor ama değiştirmek istiyorsunuz. Arkada bırakılıyor doğru çoğu şey evet ama her gidiş bir enkazı da doğurmuyor. Her gidişin ardında aslında gideni vefasız sıfatıyla suçlamak kime göre neye göre doğru? Bazen anlaşılmadığın, anlayamadığın, anlaşılmanın da pek mümkün olmadığı ortamlarda uzaklaşmak gerekir. Eskiden yalnızca insanların iyi veya kötü olduklarına dair genel bir yargıyla yaklaşırdım. (Gerçi bazı insanlara karşı hala öyleyim de neyse..) Ama artık olaya biraz da insanların bize iyi gelip gelmediğine , aslında kötü diyebileceğimiz bir insanın yalnızca bize iyi gelmediğine şahit oldum. Bu onu kötü yapmaz ki? Tıpkı bu insanın gitmesinin onu vefasız yapmadığı gibi. Bilemeyiz ki belki yaşamın her anı ona zorlu süreçler, zorlu enkazlar bırakırken bir de sizinle uğraşmak onu yoruyordur? Hayatının her anı mücadeleyle geçmiş bir insan bir de size iyi gelmek gibi bir çabayla uğraşmak istemeyebilir. Kimisi bize omuz olmayı kendine ağırlık olarak görür. Burada bencil düşünmesi aslında biraz da yorgunluğundandır. Dediğim gibi bazı gidişler ne insanı vefasız ne de kötü yapar. Tabi bu genellemenin dışında kalan gidişlere, vazgeçişlere, boşunalıkla bizi sınayanlara gelecek olursak işte onlar tam manasıyla bir hayal kırıklığıdır. Bizim zorla ittire ittire devam ettirdiğimiz, çekilemez hallerini bile alttan aldığımız, kabullendiğimiz insanın aslında bizim ona tahammül etmemize tahammül edemeyişi canını sıkmış olacak ki gitmeyi tercih ediyor. Çok iyi yapıyor boşverin, o zaten gitmeye meyilliymiş. Ama her gidiş iki tarafı da kötü veya iyi ikilemine sokmaz ki? Bazen uyumsuzluk, bazen içe sinmeyiş, bazense küçük bir sebep gitmeye, arkayı dönmeye sebep olur. Bunun sebepleri yalnıza biz değiliz elbette. O kişinin yaşantısı, hayatında yaşadığı türlü olaylar onu tahammülsüz veya birine karşı anlayışsız yapar. Bize de o kısmı denk gelir. Bilemeyiz. Ama ben hiç pişman değilim gittiğimde arkamda bıraktıklarımdan. Yine aynı şekilde gidenlere sesleniyorum. İyi ki gitmişsiniz! Daha çok şey öğrendim yokluğunuzda. Varlığınızda öğrenemediğim kadar çok hemde! Bence asıl sıkıntı, ne gidende, ne gittiğiniz için veya ne arkada bırakılanda bence asıl sıkıntı pişmanlık. Pişman olmayacağınız ilerlemeler olsun hayatınızda. Pişman etmeyen insanlar, pişman etmeyen yollara gidiş olsun hep…

--

--