İnsanlık Tarihinde Önemli Kişiler # 2: Louis Pasteur

Louis Pasteur bakterilerden gelen hastalıkları keşfeden ilk insanlardan birisidir.Genellikle süt şişelerinde gördüğümüz “ Pastörize” kelimesi de onun adından gelmektedir.

Pasteur,küçük yaşlarda sanatla oldukça ilgiliydi ve iyi bir ressamdı.Fakat babası büyüdüğünde bir artist olmasını değil,iyi bir öğretmen olmasını istiyordu.Louis aynı zamanda kimya ve diğer bilim alanları ile de ilgiliydi.Sonunda babasının fikrini kabul etti ve üniversiteye gitmeye karar verdi.

Üniversiteden sonra Paris’te ünlü bir okulda kimya ve fizik öğretmek üzere eğitimler aldı.Bu okulda yaptığı araştırmalarla tanınmaya başladı.Daha sonra Lille Üniversitesi’nde dekan ve kimya profesörü olarak göreve başladı.

Pastörizasyon

O dönemlerde bir Fransız şarap şirketinin başı ekşiyen şarapları ile belaya girmişti ve Pasteur’dan yardım istediler.Yaptığı bir sürü araştırmadan sonra Pasteur problemin bakterilerden kaynaklandığını keşfetti.Çözüm ise şarabı ısıtmaktan geçiyordu.Böylece zararlı bakteriler öldürülebilirdi.Bu fikir herkes üzerinde şok etkisi yarattı fakat işe yaradı.Bundan sonra bira,süt gibi çeşitli içecekler ısıtılmaya başladı.Bu yöntem ise “pastörizasyon” olarak adlandırıldı.

Paris’te “şarbon” adında hayvanlarda görülen korkunç bir hastalık yayılmaya başladı.Her yıl binlerce koyun ve inek ölüyordu.Pasteur ilginç bir şey keşfetti.Eğer bir hayvan bu hastalığa yakalanıp iyileşiyorsa bir daha o hayvana hastalık bulaşmıyordu.Pasteur,şarbon bakterilerini sağlam hayvanlara enjekte etmeye karar verdi ve bu hayanlar hastalığa yakalanmadan yaşamaya devam etti.Böylece şarbona karşı bir aşı geliştirmiş oldu.

Kuduz Aşısı

1885 yılında bir doktor Joseph Meister adında 9 yaşında bir çocuğu Pasteur’a getirdi.Çocuk kuduz bir köpek tarafından ısırılmıştı.Pasteur daha önce hastalıklı hayvanları kurtarmıştı fakat bu yöntem insan üzerinde işe yarayacak mıydı ? Ya da çocuk ölecek miydi ? Pasteur oldukça heyecanlı aşıyı çocuğa yaptı ve ne olacağını izlemek için yatağına oturdu.Sonunda çocuk kurtuldu ve bu haber dünya çapında yayıldı.

Saygı

Pasteur çalışmalarına devam etmek için bir enstitü kurmak istedi ve tüm dünyadan insanlar ona yardım etmek için para göndermeye başladı.Nihayet 1888 yılında enstitü açıldı ve Pasteur 1895 yılında ölene kadar enstitünün yöneticisi olarak çalışmalarına devam etti.

Yıllar sonra,İkinci Dünya Savaşı boyunca Almanlar Paris’e sık sık geldi.Alman subaylar Pasteur’un mezarını açmak istediler fakat yaşlı bekçi izin vermedi.Subaylar ona ya mezarı açarsın ya da ölürsün dediklerinde ise bekçi kendini öldürmeyi tercih etti.Bekçinin adı Joseph Miester’di.

Türkçe Yayın Sosyal Medya Hesapları

Facebook: https://www.facebook.com/mediumturkiye

Twitter: https://twitter.com/mediumturkiye