Maelifell Yanardağı’nın Olağanüstü Oluşumu

Gökhan Kantin
Türkçe Yayın
Published in
4 min readJul 20, 2020

Dünya’nın en tehlikeli yanardağları içerisinde gösterilen Maelifell yanardağının doğuşu Dünya’daki en olağanüstü volkanik oluşumlardan birisi olarak gösterilmektedir. Belki de en ilginci bile diyebiliriz. Buna yazımızı okuduktan sonra siz karar verebilirsiniz.

Maelifell yanardağı bundan yaklaşık 10.000 yıl önce İzlanda’nın güneyinde bulunan Myrdalsjökull Buzulu altında meydana gelen bir patlama sonucu ortaya çıkmıştır. Şeklinden dolayı Maelifell Konisi olarak da adlandırılan bu muazzam doğa harikasının yüzeyi Grimmia adı verilen, İzlanda’nın birçok bitki örtüsü içerisinde yer alan fosforlu yeşil renge sahip yosunlarla kaplı bulunmaktadır. Bu muhteşem yanardağ lav küllerinden oluşmuş bir arazinin ortasında yalnız başına 200 metreye kadar yükselmektedir.

Yalnız, küskün, yeşil bir dev…

Küskün diyorum çünkü her ne kadar Dünya’nın en tehlikeli yanardağları içerisinde gösterilse de Maelifell yanardağı sönmüş volkanlar arasında yer alarak 10.000 yıldır aktif bir volkan özelliği taşımıyor. Böylelikle etrafındaki bu muazzam görüntü hiç bozulmuyor ve üstelik gün geçtikçe daha da güzelleşmeye devam ediyor. O kadarki Maelifell yanardağını yakından görmek isteyenler için bu bölgeye turistik geziler düzenleniyor. Eğer siz de bir gün İzlanda turu yaparsanız mutlaka buraya uğramalısınız derim.

Evet, bu müthiş doğa harikasının oluşumu hakkında sizlere kısaca bilgi vermeye çalıştım ama dikkatinizi bir konuya çekmek istiyorum. Yukarıda da bahsettiğim gibi Maelifell yanardağı bir buzulun altında gerçekleşen bir patlama neticesinde ortaya çıkmıştır.

Buzul… Nasıl yani?

Nasıl oluyor da bir buzul kütlesinin derinliklerinde yanardağ patlaması gerçekleşiyor?

Çıplak gözle bu buzulu gördüğümüzde ne hisseder ne düşünürdük acaba? Bu devasa buz kütlesinin altında kendisine bir o kadar zıt olan ısı varlığının olduğunu düşünebilir miydik? Derinliklerinde nasıl bir öfke beslediğini bilebilir miydik?

Çok zor gibi görünüyor. Basit bir örnek verecek olursak eğer, daha yeni tanıdığımız bir kişinin sadece dış görünüşüne bakarak nasıl olurda kişiliği, düşünceleri hakkında yorum yapabiliriz. Farz edelim ki karşımızdaki kişi hakkında bazı çıkarımlarda, yorumlarda bulunduk. Bu çıkarımlarımızın doğruluk payı ne kadardır sizce?

Ön yargı…

Bizleri dört bir tarafımızdan kuşatmış sinsi bir duygu. Evet, farkındayım yanardağ dedik konuyu buralara kadar getirdik. Ama bir düşünsenize; bir buzulun altında volkanik bir patlama oluveriyor. Gözümüzle hiç görmediğimiz bir ısı kaynağını bu buzul derinliklerinde barındırıyor. Belki de birlikte mutluydular, şarkı bile söylüyorlardı.

Buz ve ateşin şarkısını…

Size bir şeyi hatırlattı değil mi? Dünya’nın her yerinde kalitesini kanıtlamış olan Game of Thrones dizi ve kitap serisini. Keşke Jon buzullara tekrar geri dönmeseydi ama ne yazık ki konumuz bu değil.

Konumuza geri dönecek olursak, bundan 10.000 yıl önce birlikte şarkı söyleyen buz ve ateş ikilisinden birisi, anlaşılıyor ki bu ateş, nakaratta senkronu tutturamamış ve ortaya Maelifell yanardağı adında, sonrasında ise yanardağ ağız kısmına kadar yeşillenecek olan bir dev çıkmıştır.

Buz, Ateş ve Yeşil…

Babası mı buz, annesi mi ateş bilemiyoruz ama bize bu doğa olayı şunu gösteriyor. Etrafımızda zuhur eden olaylar karşısında sadece gördüklerimizle bir kanıya varmayalım. Doğrusunu öğrenmek için araştıralım. Ön yargılarımızla peşinen hükümler vermeyelim. Bunu yapmak zor biliyorum ama en azından deneyelim.

Hep derler ya Buz Dağı’nın bir gözüken yanı vardır bir de gözükmeyen. Ön yargılarımızı yıkabilmemiz için çok doğru söylenmiş bir söz bence de.

Bizim bu buzul kütlemizin altında da, görülemeyen buzulun devamı değil tam tersine bir yanardağ ateşi mevcutmuş ki o dönemde yaşasaydık eğer muhtemelen parmağımızla buz kütlesini gösterip ne kadar soğuktur orası şimdi diyecektik. Hâlbuki içi yanıyormuş içi…

Maelifell Yanardağındaki Yin Yang

Ne diyorsun? Bu yin yang da nedir? Ne alakası var konumuzla? Amma da uzattın dediğinizi duyar gibiyim. Lütfen biraz daha sabredin bitirmek üzereyim.

Nedir yin yang?

Hepimizin az çok bildiği gibi Çin kültürüne ait olan karşılıklı zıt olan kavramların veya maddelerin birbirleri içerisinde dengede olması durumudur. Bu felsefeye göre kâinatta olan her şey zıddıyla birlikte var olabilmektedir. Ambleme gelecek olursak siyah daire yani yin kötülüğü, beyaz daire yang ise iyiliği, siyah kısmın içerisindeki beyaz her kötülüğün içerisinde bir iyiliğin olduğunu, beyaz kısmın içerisindeki siyah ise her iyiliğin içerisinde bir kötülüğün olduğunu temsil eder. Şeklin tamamı ise gerçek dünyayı betimler.

Yin yang elementleri evrende sürekli olarak çift halinde bulunur. Örnek verecek olursak eğer; gece ile gündüz, kadın ve erkek, ateş ve su gibi.

Bunu neden açıkladım hemen anlatayım.

Gelin şimdi biz bu yin yang felsefesini Maelifell Konisi için uyarlayalım. Bizim ateşimiz yin olsun yani siyah rengi ona verelim, beyaz olan yang ise buzulu temsil etsin. Biraz önce söyledik ya evrende her şey zıddıyla beraberdir diye. Bir zamanlar Yang buzulumuz tüm saflığı ile karanlıkların içerisinde bulunan öfkeli yin ateşimizle berabermiş. İyiliği, saflığı temsil eden buzulumuzun içerisindeki kötülük neymiş derseniz tahmin ettiğiniz üzere ateşten başkası değildir. Peki, bu ateşin içerisindeki iyilik ne derseniz işte ona da ben Maelifell Konisi derim.

İşte görüyorsunuz, bazen hiç beklemediğimiz kötü, negatif, karanlık olgular gün gelir muazzam güzellikleri karşımıza çıkarıverir.

Ne dedik; evrende her şey çiftler halindedir.

Hala bir Yin ya da Yang’ınız yoksa eğer en kısa sürede bulabilmeniz dileğiyle…

Başka bir yazımızda görüşmek üzere,

Esenlikle kalın…

--

--

Gökhan Kantin
Türkçe Yayın

📚 Okur ve Yazmaya Çalışır 📖 📰 Tarih, Kültür/Sanat, Uzay, Tasarım