Minimalist Sinemada Gerçekçilik Amacından Saptı Mı?

Ece Zeren Aydinoglu
Türkçe Yayın
Published in
3 min readApr 25, 2020

( 3 ).1900’lerin dünya genelinde etkisini düşünecek olursak onu; sanatın her alanında köklü değişimlerin yaşandığı, çeşitli akımların ortaya çıktığı sosyal ve kültürel açıdan yoğun ve yorucu bir dönem olarak değerlendirebiliriz. Endüstriyel gelişimin, savaşların ve değişen tüketim alışkanlıklarının katkısıyla(!) toplum psikolojisinin yanı sıra düşünürlerin, bilim insanlarının ve sanatçıların tekrar tekrar kendilerini buldukları bir dönem 20. yy.

Denise Jans, Unsplash.

Bilindiği üzere sanat, sanatçının özünün yanı sıra sosyal yaşamın, kültürel, siyasi ve ekonomik değişimlerin de etkisiyle kendini yenileyen, değiştiren ve geliştiren bir disiplin. Dolayısıyla 1900’lerde yaşananlar dönem ideolojilerinin, toplumlarının, sanatının da dahil olduğu pek çok şeyi değiştirdi.

Sanatın en çarpıcı ifadelerinden biri olan sinemada minimalizm etkisi ise yalınlık, gerçekçilik, nesnellik ve işlevsellik üzerinden şekillendi.

Daha önce de bahsettiğim gibi 60’larla birlikte yükselişe geçen minimalizm akımı tüm dallara yaşattığı yönelimi sinemaya da yaşattı. Tıpkı diğer disiplinlerde olduğu gibi minimalizm, sinemada da “abartı ve göz alıcı etkiden uzak, gerçekliği destekleyen ve can suyunu sadelikten alan” bir forma yerleşti. Biçimsel ve gerçekçi bir bakış açısıyla nesnelerin öznelliğine yönelen, abartı ve ekstra değişkenlerden uzak duran bir yapılanmaya eğilim gösterdi.

Aynı zamanda minimalizmi altında yatan “aşırıya kaçmış tüketim alışkanlıklarına bir tepki” olarak da düşünmeliyiz. Yani onun sosyolojik ve ekonomik boyutlarını da göz ardı etmemeliyiz. Konu oldukça detaylı ve üstüne tartışılabilir olsa da burada masaya koyacağım şeyin yalnızca minik detaylar oluştuğunu belirtmek isterim.

Denise Jans, Unsplash.

Barry Grant, Jim Hillier, Steve Blandford ele aldıkları The Film Studies Dictionary’de “Sinemada minimalizm terimi resimde minimalizm ile ilişkili olarak, kurgu, kamera hareketleri gibi sinematik olanın aza indirgendiği filmler için kullanılır” açıklamasına bulunuyorlar. Bu temelde değerlendirirsek sinemada etki şu şekilde gerçekleşiyor:

Profesyonelliğin getirdiği yapmacık, mimiklerin aşırı kullanıldığı oyunculuktan kaçınır. Amatör oyunculuğu destekler.

Oyunculukta sadelik ve doğaçlama tercih edilir.

Yapay efektlere başvurulmaz. Dış müzik gibi destek öğelere sık rastlanmaz.

Birkaç oyuncu aynı tipi oynamaz. Bir oyuncu bir karakteri karşılar.

Dekor ve objeler olabildiğince sade ve işlevseldir.

Olabildiğince doğal ışıktan yararlanılır.

Öykülerde hayatın içinden, daha gerçekçi konular tercih edilir.

Sıklıkla planların uzun tutulduğu, sabit kamera açıları tercih edilir.

Dublaj yerine sesli çekim tercih edilir.

Gerçekliğe bağlı kalan ve tüm ifadesiyle sadeliği destekleyerek hareket eden sinemada minimalizm, yoğunluk ve yapaylıktan, tiyatral/teatral duruştan arınmış bir tavır sergiler ve zaten var olan gerçekliği ekstra efektlerle desteklemeye çalışmanın gereksiz olduğunu düşünür.

Fakat, zamanla sinemada bu akımın kendiyle çeliştiği durumlar da meydana geldiğini görüyoruz. Sunulan gerçeklik bazı durumlarda daha sıradan ve iniş çıkışsız bir ifadeye evrilebiliyor. Yani hayatın içindeki etki tepki durumunu da yavanlaştıran bir olguya dönüştürebiliyor.

Dolayısıyla gerçekliğe dönüş konusu aynı zamanda gerçeklikten kopuşu da doğurmuş oldu. Minimalizm akımını sahiplenenlerin belli kurallara fazlasıyla bağlı oluşu yoksunlaşan ve derin olmayan bir indirgemeyle karşı karşıya kalmalarına sebep oldu.

M A N S O O R, Unsplash.

Bu yüzden bir yönetmeni tam anlamıyla minimalist olarak nitelendirmek doğru olmayacaktır. Ancak bugün sinemada minimalizm etkisini oldukça keyifli yansıtan yönetmenlerin de varlığı yadsınamaz. Öncü fiiller olarak Yasujiro Ozu ve Robert Bresson’ın sinematografideki yalın çizgilerinin yanında Bahman Gobadi, Satyajit Ray gibi isimlerin sayılabileceği gibi Türkiye’den verilebilecek en iyi örnek de Nuri Bilge Ceylan‘dır. Kendisinin gerçeklikle olan bağını hepimiz biliyoruz.

Sinemada minimalist etkiyi yönetmenin kendisine ya da tarzına eklemektense üretimlerindeki etkisini değerlendirmeliyiz. Çünkü sanat başlı başına çok yönlü bir alan.

Minimalizm serisinin üçüncü konusunun da sonuna geldik. Bir diğer alanda görüşmek üzere :)

Minimalizm Serisi:

Edebiyatta Minimalizm Sınırları Aşmak Mı, Kendini Sınırlamak Mı? (2)

Minimalizmi İnsan Mı İstedi, Sanat Mı İnsanı Zorladı? (1)

Kaynakça:

Blandford, S., Grant, B.K., Hillier, J. 2004, “The Film Studies Dictionary.”

Pelin Özdoğru, 2004 “Minimalizm ve Sinema, Es Yayınları.”

İlyas Kaya, 2011, “Sinemada Minimalizm ve 2000 Sonrası türk Sinemasında Minimalist Yaklaşımlar.”

--

--

Türkçe Yayın
Türkçe Yayın

Published in Türkçe Yayın

Kelimelerin gücüne inanan “Türkçe Yayın” içerik üreticiliğini desteklemek amacıyla yazarlara ve okuyuculara gönüllü destek sunan, kolaylaştırıcı bir yayındır.

Ece Zeren Aydinoglu
Ece Zeren Aydinoglu

Written by Ece Zeren Aydinoglu

Art, design and culture🍸🍃 @ecezerenaydinoglu