Ne Okumalı: Yalnız Gezgin — Jack Kerouac
Felsefi çerçevemi oluşturan ve dünyayı anlamak açısından herkese faydası olabileceğine inandığım bir diğer kitap ile yeni serimize devam edebileceğimize inanıyorum. Kitapların yalnızca bilgi aktarmak veya bakış açısı oluşturmak açısından değil, yaşamadığımız ve/veya yaşayamayacağımız tecrübelerin ortak insanlık bilincimizde paylaşılması açısından da her hayata dokunabilecek güzel araçlar olduğu kanaatindeyim.
Bir önceki yazımızda serimizin nasıl işleyeceğini ve neler üzerine kurulu olduğunu kısaca ele almıştık. Temel anlamıyla, hem diğer yazılarıma hem de dünya görüşüme etki eden eserleri değerlendirdiğimiz bu yeni serimiz Ne Okumalı?’nın ikinci kitabı olarak Jack Kerouac’ın kaleme aldığı Yalnız Gezgin kitabının uygun olacağını düşündüm. Umarım siz de beğenirsiniz.
“Mutluluğun yolu, mutluluğun harika, garip bir düş olduğunu anlamaktan geçiyor.” — s. 43
Özellikle Beat Kuşağı içerisinde bilinirliğe sahip olan Jack Kerouac, otobiyografi niteliğindeki bu Yalnız Gezgin eserinden ziyade, çok daha popüler olan Yolda eseriyle tanınmaktadır.
Birinci Dünya Savaşı’nın ardından oldukça zorlu sosyal şartlar ve 1929 Büyük Buhranı’nın oluşturduğu ekonomik ortam, geçici işlerde çalışan ve kültleşmiş otoriter kavramsallaştırmaya karşı çıkan, arayış içerisinde bir nesil meydana getirmişti: Beat Kuşağı
Süregelen sosyoekonomik buhranı dışavurmak ve çözüm getirmek amacıyla Beat Kuşağı;
- Standartlaşmış anlatı değerlerinin reddedilmesi,
- Ruhsal arayışa yönelme,
- Özellikle Budizm (Budizm dahilinde ise Zen Okulu) çerçevesinde “Doğu Dinleri”nin kendi öğretilerine yönelinerek keşfi,
- Ekonomik materyalizmin eleştirisi,
- İnsanın olduğu gibi portrelenmesi
- Ve cinsel devrim/ cinsel özgürlük
konularını önplana çıkarmış ve yaşayarak teorize etmiştir desek, yanılmış olmayız.
İşte; Beatles, Bob Dylan, The Doors gibi 60'lardan itibaren dünya müziğinde oldukça etkili olmuş isimleri de etkileyen ve daha sonrasında Hippilik anlayışının ortaya çıkmasını sağlayan Beat Kuşağı’nın altın kalemlerinden biri olarak görebiliriz Kerouac’ı.
Kalıplaşmış dünyanın, kavramsal ve düşünsel otoriteyi yaratması, ortaya çıkan sorunların tekrara düşülmesinden başka bir sonuca yol açmamaktadır. Eğer sorunlarımızı çözmek istiyorsak, örneğin savaşlar ya da ekonomik krizler gibi, mevcut düşünce kalıplarımızda bu sorunlara yol açan yaklaşımları tekrar ele almamız gerekir, örneğin gerçekliğimizin materyalizm üzerine kurulması ya da toplumsal cinsiyet algılarıyla eşitsizliklerin yaratılması gibi…
Kerouac’ın Yolda ve Zen Kaçıkları gibi diğer kitaplarında ise, Beat Kuşağı’nı oluşturan;
- Allen Ginsberg,
- William S. Burroughs,
- Neal Cassady
gibi şair ve yazarlara rastlamak mümkün.
“Birbiri ardına geceler boyunca yıldızları seyredip durmuş ve sonunda, “yıldızların birer sözcük olduklarına” kanaat getirmiştim, Samanyolu’ndaki sayısız diğer dünyalar da, tıpkı bu dünya gibi birer sözcüktü. Sonunda anladım ki, nerede olursam olayım, ister düşüncelerle dolu küçücük bir odada, ister dağların ve yıldızların alabildiğine uzayıp gittiği bu evrende, her şey beynimin içinde bitiyordu. Yalnız kalmak bir zorunluluk değil. O yüzden yaşamı olduğu gibi sevmek ve kafamızın içinde ön yargılar oluşturmamak zorundayız.” — s. 139
Teknik Bilgi
Keroac’ın otobiyografisi niteliğinde olan esere Ayrıntı Yayınları’ndan erişmek mümkün. Ayrıntı Yayınları’nın Kerouac’ın Yolda, Zen Kaçıkları, Yerlatı Sakinleri gibi eserlerinin de Yeraltı Edebiyatı Dizisi’nde William S. Burroughs’un kitaplarına erişmek de mümkün.
Yalnız Gezgin; toplam 8 bölüm ve 190 sayfadan oluşmakta. Funda Uncu tarafından çevrilen ve 732 yayın numarasıyla basılan eserin orjinal adı ise “Lonesome Traveler”. Elbette eseri daha iyi özümseyebilmek adına, eğer mümkünse asıl dilinde okunmasının daha faydalı olacağı kanaatindeyim.
Pazar günleri düzenli bir şekilde yayınlamayı hedeflediğim “Ne Okumalı” serimizin ikinci yazısında Jack Kerouac’tan otobiyografi niteliğindeki Yalnız Gezgin kitabını ele aldık.
Düzenli olarak yapabilmeyi umduğum bu seri ile kıymetli gördüğüm kitapları ve yazarlarını elimden geldiğince anlatmayı planlıyorum. Umarım bu yeni serimizi keyifle okursunuz.
Daha önceden Stoacılık ve farklı felsefi akımları değerlendirerek kaleme aldığım yazılarıma ve bu serimizin ilk yazısına aşağıdaki bağlantılardan erişebilirsiniz;
- Ne Okumalı: Dörtlükler — Ömer Hayyam
- Kıbrıslı Zenon ve Covid-19
- Stoacılık Size Nasıl Yardım Edebilir?
- Öz Disiplin Geliştirmek
LinkedIN üzerinden de Stoacılık çerçevesinde kaleme aldığım yazılara erişmek için benimle bu bağlantı üzerinden iletişime geçebilirsiniz.