Rastafariler

Mehmet Omer Gozum
Türkçe Yayın
Published in
4 min readJan 30, 2020

Rastafari denince aklımıza efsanevi sanatçı Bob Marley ve rasta saç modeli gelir. Bunlarla ilişkili olmakla birlikte, Rastafarilik kendine has özellikleri olan ilginç bir din ve yaşam anlayışıdır. 1930'lu yıllarda Jamaika’da başlayan bu dini hareketin kurucusu Leonard Howell’dir. Rastafarilik, dini bir inanış olduğu kadar, siyahi haklarının da savunuculuğunu yapan Pan-Afrikanist ve sömürgecilik karşıtı bir harekettir. Bu yazımda dünyada 1 milyona yakın takipçisi olan bu ilginç inancı sizlere biraz tanıtmak istiyorum.

Bob Marley

Rastafari kelimesi, son Etiyopya imparatoru Haile Selassie’nin adı olan “Ras Tafari Makonen”den gelir. “Ras” prens anlamına gelirken, Tafari Makonen, imparatorun doğum adıdır. Tek Tanrılı bir inanış olan Rastafarilik, Tanrı’ya Jah adını verir. Jah kelimesi, Kutsal Kitap’ta Tanrı’nın adlarından olan Yehova kelimesinden gelir. Hristiyanlar gibi Hz. İsa’yı Mesih ve Tanrı’nın tecellisi olarak kabul eden Rastafariler, Haile Selassie’yi de İsa’nın ikinci gelişi olarak kabul ederek Hristiyanlardan ayrılırlar. Bu görüşlerini kanıtlamak için kendilerince çeşitli deliller öne sürerler. Bunlardan biri imparatorun Hz. Davut’un oğlu Hz. Süleyman’ın soyundan gelmesidir ki Mesih’in de Hz. Davut’un soyundan olduğuna inanılır. Bir diğer kanıt ise imparatorun taç giyme töreninde kendisine verilen: “Kralların Kralı”, “Tanrı’nın seçilmişi”, “Yehuda Kavminin Fatih Aslanı” gibi ünvanlardır. Bununla birlikte Rastafariler arasında Haile Selassie hakkında daha farklı görüşler de vardır. Bazı Rastafariler, imparatoru kendisindeki ilahiliği açığa çıkarmış bir peygamber olarak kabul ederler. Hailey Selassie, Rastafarilerin kendisini Tanrı ve Mesih mertebesine çıkaran görüşlerini hiç bir zaman kabul etmemiş ve bu görüşlerden dolayı üzüntü duymuştur. Kendisi Etiyopya Ortodoks kilisesinin bir mensubudur.

Rastafarilik, dogmatik bir dini hareket olmadığı için Rastafarilerde en doğru inanç diye bir kavram yoktur. Bu sebeple dini konularda farklı Rastafariler farklı inançlar taşırlar. Kendi aralarında pek çok kola ayrılırlar. En önemlileri arasında İsrail’in Oniki Kavmi, Bobo Dread ve Nyahbingi’yi sayabiliriz. İçki ve sigara kullanmayan Rastafariler, esrarı uyuşturucu olarak görmezler ve ruhsal amaçlarla kullanırlar. “İtal” adını verdikleri özel bir diyet uygularlar ve sadece işlenmemiş gıdaları tüketmeye özen gösterirler. Diyetlerinde Eski Ahit’teki yeme kurallarından oldukça etkilenmişlerdir. Domuz tüketmezler. Saçlarını kestirmezler ve bunu da Eski Ahit’teki bazı ayetlere dayandırırlar*. Ülkemizde rasta olarak bilinen bu saç modeline “dreadlock” denilir. İnsan vücudunu bir tapınak olarak kabul ederler ve bu sebeple sağlıklı tutmaya dikkat ederler. Dövme yaptırmazlar. Reggae müzik dini ayinlerinde kullandıkları müziktir. Rastafari hareketini temsil eden renkler: yeşil, kırmızı, sarı ve siyahtır ki bu renkler Etiyopya bayrağının da renkleridir. Kırmızı, akan kanı; yeşil, doğanın zenginliğini; sarı, altının rengi olarak zenginliği; siyah da siyahileri temsil eder. Rastafari hareketinde en önemli iki emir Tanrı’yı sevmek ve komşunu sevmektir. Şunu da belirtmek gerekir ki Rastafarilik, patriyarkal-ataerkil bir kültürdür.

Etiyopya İmparatoru Haile Selassie ( D.1892–Ö.1974)

Rastafari hareketin en önemli özelliği siyahi haklarına ve Afrika’ya yaptığı vurgudur. Hareketin peygamberi kabul edilen Jamaika asıllı aktivist Marcus Garvey, ömrü boyunca siyahi haklarının ateşli bir savunucusu olmuş ve ABD’deki ilk siyahi hareket olan UNIA (Dünya Siyahlarını Geliştirme Birliği)’yı başlatmıştır. Tüm siyahi Amerikalıların Afrika’ya dönmesi gerektiğini savunmuştur. Black Moses-Siyah Musa olarak adlandırılmıştır. Garvey, aynı zamanda Afrika’da büyük bir siyahi liderin doğacağı ve bu liderin kurtarıcı olacağı kehanetinde bulunmuştur. Rastafari hareketi de bu kehanete dayanır ve 1930'da Haile Selassie’nin Etiyopya imparatoru olarak taç giymesini bu kehanetin gerçekleşmesi olarak kabul eder. Kendilerini Mısır’da sürgünde olan İsrailoğulları’na benzeten Rastafariler, buradan hareketle Jamaika’yı Mısır’a benzetmişler ve Babylon olarak adlandırmışlar, Etiyopya’yı ise Zion (Türkçe Siyon) olarak adlandırmışlardır. Haile Selassie’nin de Hz. Süleyman’ın soyundan geldiği kabul edilir. Diyet kuralları, saç kesmemek gibi Eski Ahit’e dayanan kurallarda da İsrailoğulları ile kurulan bu paralelliğin izlerini görürüz. İsa’nın da siyahi olduğuna inanan Rastafariler, Hailey Selassie’nin şahsında, bekledikleri siyah Mesihi bulmuşlardır. Bununla beraber imparatorun ölümü Rastafarileri sarsmış ve bu ölüme çeşitli tepkiler vermişlerdir. Kimi öldüğünü kabul etmemiş, kimisi bedeni ölse de ruhen manevi bir güç haline geldiğine inanmış, kimi ise Tanrı’nın kendisi değil, görünen yüzü olmasından dolayı bedensel ölümünün bir şey ifade etmediğini düşünmüşlerdir. İmparatorun ölümünden sonra hareketi terk edenler de olmuştur.

Rastafari hareketinin dünyada bilinir olmasında en büyük etkenlerin başında Bob Marley ve reggae müzik gelir. Hristiyan bir aileden gelen Bob Marley, gençlik yıllarında Rasta inancı benimser. Ölümüne yakın ise Etiyopya Ortodoks kilisesince vaftiz edilmiştir. Marley, pek çok şarkısında Rasta inancını işlemiştir. Örnek olarak Exodus, One Love, Jammin akla gelebilir. Aslında kuruluş aşamasında İngiltere tarafından, taşıdığı sömürge karşıtı mesajdan dolayı tehlikeli bulunan hareket, uzun yıllar tatbikata uğramıştır. Sonraları Bob Marley’nin popüler bir ikon haline gelmesi ve rasta saç modelinin dini bir inanış ifadesi olmaktan çıkıp bir moda haline gelmiş olması, hareketin içinde taşıdığı sömürge karşıtlığı ve isyanı bir tehlike olmaktan çıkarmış ve bir popüler kültür malzemesi haline getirmiştir. Haile Selassie ve Bob Marley’in ölümüyle hareket inişe geçmiştir. Rastafari hareketi tarihiyle, inanışlarıyla, kültürüyle ve müziğiyle bir yazıya sığmayacak kadar geniş bir konu. Rastafari hareketi, siyahilerin yaşadıkları haksızlık ve sömürü karşısında bir isyanın ifadesi olmuş, tüm insanlığa da Bob Marley gibi büyük bir sanatçı ve reggae müziği kazandırmıştır.

*Kâhinler yas tutarken başlarını tıraş etmeyecek, sakallarının uçlarını kesmeyecek, bedenlerini yaralamayacaklar.(Leviller 20:5) Başınızın yan tarafındaki saçları kesmeyecek, sakalınızın kenarlarına dokunmayacaksınız.(Leviller 19:27).

--

--