Rutinlerin Ritmi

M. Safa Orakçı
Türkçe Yayın
Published in
5 min readJan 13, 2024

--

Yaşamı düz bir çizgide tutmak, tükenmektir.

Düşüncelerimiz hareketlerimizi, hareketlerimiz alışkanlıklarımızı, alışkanlıklarımız huylarımızı, huylarımız da karakterimizi meydana getirir. Karekterimiz de kaderimizi etkiler.

Photo by Belinda Fewings on Unsplash

Geçtiğimiz haftalarda uzun süren bir proje toplantısından çıkmıştık. Ortak bir karar olarak kokoreç yemeye gittik. Siparişleri beklerken, mimar arkadaşlardan biri, hayatın ne kadar rutin ve tekdüze olduğundan yakınmaya başladı. İddiasına göre, iş dışında neredeyse hiçbir şeye zaman kalmıyor, yoğun tempoya rağmen işler bir türlü yetişmiyordu. Kısacası, hızla akıp giden hayatın temposuna ayak uydurmanın zorluğunu dile getiriyor, bu durumun sorumlusu olarak da rutinlerimizi ve tek düze yaşamlarımızı görüyordu.

Buna karşın, başka bir arkadaşımız da rutinlerin aslında bize belirli bir düzen sağladığını, verimliliği artırdığını, belirsizliklerle başa çıkmamıza yardımcı olduğunu ve stres seviyemizi azalttığını savunuyordu.

Rutinler iyi ve hayatımızda var olmalı mıydı, yoksa bizi yavaş yavaş öldüren, hayatı sıkıcı hale getiren alışkanlıklardan mı ibaretti?

Saatin geç ve havanın soğuk oluşu bu beyin açıcı muhabbeti daha fazla ilerletmemize müsade etmedi, rutinlerle örülmüş bir hayatın faydalı mı yoksa zararlı mı olduğu konusunda bir fikir birliğine varamamıştık. Ancak zihnimde konu kapanmadı, sonrasında bu konu hakkında biraz okuma yapma fırsatım oldu, edindiğim bilgi ve görüşleri paylaşmak üzere bu yazıyı yazmaya karar verdim.

Günlerin hep aynı monotonlukta geçtiği, yaşamlarımızın git gide daha renksiz ve tatsız hale geldiğinden şikayet ediyoruz ve bunun sorumlusu olarak da genellikle rutinlerimizi görüyoruz. Peki hakikat gerçekten böyle mi? Hayatı renklendirmek, daha anlamlı hale getirmek için rutinlerin dışına çıkmak, sürekli farklı şeyler yapmak mı gereklidir?

Aslında bu konu hakkında iki farklı görüş hakim. Rutinlerin başarının ve güvenli bir hayatın anahtarı olduğunu düşünenlerin yanında, anın dinamiklerine göre yaşantıyı dizayn etmek gerektiğini, rutinlerin insanın üretkenliği önünde bir engel olduğunu savunanlar da var.

Mekanikleşen hayatlarımızda, bir anlam yüklemeden öylesine yürüttüğümüz rutinlerimizin hayatı oldukça renksiz ve ruhsuz bir forma soktuğunu inkar edemeyiz. Rutinlerden uzaklaştığımızda ise güvenli alanlarımızdan çıkmış olmanın getirdiği stres ve belirsizliğe maruz kaldığımız da bir gerçek.

Peki ne yapmalı?

Hayatı renklendirmek için rutinleri bir kenara bırakıp maceralı bir hayata mı yelken açmalı, yoksa hiç risk almadan rutinlerimizden oluşan hayatlarımıza devam mı etmeli? Bu soru burada dursun, önce yapılması gerekeni yapıp, rutin nedir, ne değildiri biraz inceleyelim.

Photo by Holly Mandarich on Unsplash

Rutin nedir?

Rutin, yapılması alışkanlık haline gelmiş olan işler olarak tanımlanabilir. Anlam itibariyle, tek düzelik, olağanlık, sıradanlık gibi çağrışımları vardır. Fransızca routine “alışkanlıkların dışına çıkmayan, kalıplaşmış” sözcüğünden türemiştir.

Routeyol, rota, güzergâh” sözcüğünden gelir. Yani bir bakıma ömür çizgisinde yolumuzu derleyip toparlayan, onu belirgin kılan bir kılavuzdur diyebiliriz “rutin” ler için.

Çoğu durum tek başına tamamen olumlu veya tamamen olumsuz değildir; bu, genel bir kuraldır. Şifa beklediğimiz ilaçları tüketirken, onların faydalarının yanında olumsuz yan etkilerine de maruz kaldığımız gibi. Rutinler için de aynı durum geçerlidir. Temelde yanıtlamaya çalıştığım soru şudur;

Rutinlerin olumlu taraflarından faydalanırken, beraberinde getirdiği olumsuz yan etkilerin de farkında olarak onlardan korunmanın yollarını nasıl bulabiliriz?

Rutinlerin Faydaları Nelerdir?

“İnsanlar hayatımız rutin diye şikâyet ediyor, oysa rutin büyük bir nimettir.” Hayati İnanç

Rutin kelimesi kulağa sıkıcı gelebilir ancak günlük rutinlere ve düzenli alışkanlıklara sahip olmak bilişsel becerileri destekler ve üretkenliği arttırır. Hepsinden önemlisi rutinler bize rutin dışı işler yapabilmemiz için zaman boşlukları oluşturur.

  • Stresin en önemli sebeplerinden bir tanesi belirsizliktir. Rutinler bizi belirsizliklerden korur.
  • Beyin kendi haline bırakıldığında tekrar eden her davranışı alışkanlığa çevirmeye çalışır. Çünkü alışkanlıklar zihnimizin daha az efor harcamasını mümkün kılar. Bu da bize verimlilik sağlar.
  • Dolayısıyla rutin bir hayat yaşayan insan, doğru bir şekilde rutinini belirlerse esasında rutin yaratıcılığı öldürmez, üretkenliği tetikler, güçlendirir, kolaylaştırır diyebiliriz.
  • Ayrıca başarılı insanları incelediğimizde ortak özellik olarak hepsinin kendine ait rutinlerinin olduğunu görebiliriz.
  • Rutinler aynı zamanda içimizdeki ataleti yenmemizde ve sağlam bir irade ortaya koymamızda etkilidir.

Rutinlerin Yan Etkileri Nelerdir?

“Rutin; mutsuzluğun bir başka ismidir “ Paulo Coelho

Rutinlerin olumsuz yan etkileri olduğundan bahsetmiştik. Coelho bunu mutsuzluk kelimesi ile tanımlıyor. Ne kadar net ve güçlü bir ifade değil mi? Rutinlerin tehlikeli tarafları tahmin edeceğiniz üzere sıradanlık, aynılık ve mutsuzluk çukuruna düşmekle ilgili şeyler.

  • Tıpkı üretim bandı başındaki bir montaj işçisinin günde 8-9 saat boyunca aynı eylemi yapması gibi, biz de tamamen mekanik bir dişli sadakatiyle hayatımızdaki eylemleri sürdürüyorsak bu durum insanı ruhsuz, duygusuz biri haline getirecek ve üretkenliğinden mahrum kalmasına sebep olacaktır.
  • Belli bir amaca hizmet etmeyen bazı alışkanlıklarımız, beyin ve kalbin muhteşem uyumunu kısıtlayarak verimsizlik oluşturabilir.
  • Rutin aktiviteler zaman zaman güncellenmez ise aynılık girdabı içerisinde bizi gezdirerek, yeniyi, farklıyı, fırsatı ve kimi zamanda tehditleri görmemizi engelleyebilir.

“Rutin hayat dikkatsiz yaşamdır.” Ahmet Yıldız

Photo by petradr on Unsplash

Rutinlerin Olumsuz Etkilerinden Nasıl Korunabiliriz?

Yazının başında düşüncelerin hareketlere, hareketlerin alışkanlıklara, alışkanlıkların huylara ve en sonunda huyların da kaderimize etki ettiğini belirtmiştim. Rutinler, düşünceden kadere giden döngünün tam ortasında duruyor, farkettiniz mi?

Rutinlerin kaderimize etki edecek kadar önemli olduğu açıktır. Bize kazandırdığı olumlu özellikler kadar bizi aynılık çukuruna yuvarlayabilme tehlikesini de göz önünde bulundurmak zorundayız.

Peki, rutinlerin olumsuz etkilerinden nasıl korunacağız?

  • Sevdiğiniz ve aşkla yapacağınız rutinler edinin. Sevdiğiniz bir meslek edinmek veya mesleğinizi sevmek gibi.
  • Sevdiğiniz ve aşkla yaptığınız rutinleri geliştirin. Sürekli yürüyüş yapıyorsanız güzergahınızı değiştirmek veya farklı yürüme teknikleri denemek gibi.
  • Sizi sıktığını, verimsizleştirdiğini hissettiğiniz rutinleri tespit edip onlardan uzaklaşın.
  • Aşkla yapacağınız yeni rutinler edinmek için çabalayın. Düzenli olarak okuyorsanız bir de yazmayı denemek gibi.

İnsanoğlu, alışkanlık edinme eğilimindedir. Buna direnmek veya olumsuzluklarına odaklanmak yerine, rutinlerin hayatlarımızı tek düze ve sıradan bir hale getirmesinin önüne geçerek bize kazandıracağı olumlu taraflarını olabildiğince geliştirmeye çalışmalıyız.

Sizler de bu konuya katkı koymak isterseniz veya farklı geri bildirimleriniz olursa sosyal medya hesaplarım üzerinden ya da safa.orakci@ucgem.com.tr mail adresimden benimle iletişime geçebilirsiniz. Yazıyı beğendiyseniz “Alkışla” butonuna birkaç kez tıklamayı lütfen unutmayın.

M. Safa Orakçı

Üçgem Mekanik A.Ş.

Diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz;

--

--

M. Safa Orakçı
Türkçe Yayın

Üçgem Mekanik A.Ş. Kurucu Ortağı - Makine Yük. Müh. (PhD)