Türkiye’nin En Önemli Sorunları

Psilocybe Semilanceata
Türkçe Yayın
Published in
5 min readMar 26, 2018

Ülkemizin pek çok sorunu olduğu ortada. Herkesçe bilinen sorunların yanı sıra fark edilmeyen sorunlar da var. Bu yazıda kendimce ülkemizin sorunlarını sıraladım.

Çalışmayan Milletvekilleri

Biz, milletvekillerini bu ülkeye hizmet etsinler diye seçiyoruz. Ancak pek çoğumuz biliyoruz ki görevini yerine getirmeyen, maaşı alıp keyfine bakan milletvekilleri var.

Bu sorunun en temel nedeni, oy toplamak amacıyla alakasız kişilerin milletvekilliğine aday gösterilmesidir. Örneğin Doğu’daki bir ilden milletvekili adayı gösterilirken, oy toplamak amacıyla, o bölgede etkisi olan bir kişi veya o kişinin bir akrabası seçiliyor. Bölge halkı da bu etkili kişiye veya akrabasına oy veriyor.

Normal şartlar altında milletvekili seçilmesine imkan olmayan bu kişi, milletvekili seçildikten sonra fazladan bir çaba sarf etmiyor. Partisi kendisine elini kaldır dediğinde kaldırıyor, indir dediğinde indiriyor.

Bu durum nedeniyle meclisimiz oldukça yavaş çalışıyor. Özellikle, yaşanan gelişmeler üzerine yapılması gereken anayasal düzenlemelerde geç kalınıyor.

Çalışmayan Akademisyenler

Ülkelerin 2014 yılındaki akademisyen sayıları.

Soldaki iki grafiğe baktığınızda akademisyenlerin gerçekten çalışmadığını anlayabilirsiniz. Türkiye’deki akademisyen sayısı (yerli ve yabancı), 2014 verilerine göre, 181.544. Nüfusumuz diğer Avrupa ülkelerinin çoğundan fazla olduğu için en çok akademisyenin bizde olması oldukça normal gelebilir.

Ülkelerin 2014 yılında yazdıkları bilimsel ve teknik makale sayıları.

Ancak 2014 yılında yazılan bilimsel ve teknik makalelerin sayısına baktığımızda akademisyenlerimizin pek de çalışmadığını görebiliyoruz.

2014 yılında Türkiye’de toplam 33.673 adet bilimsel ve teknik makale yazılmışken, akademisyen sayısı bizden biraz daha az olan Almanya’da, 2014 yılında 109.262 bilimsel ve teknik makale yazılmış.

Farklı ülkelerden örnekler vermek gerekirse; Fransa’da 75.017, İtalya’da 70.780, Rusya’da 44.994, İran’da 36.310, Finlandiya’da 11.220, Birleşik Krallık’ta 102.970 ve İspanya’da 57.075 bilimsel ve teknik makale yazılmış.

Buradan anlaşılacağı üzere Türkiye’nin akademisyen sayısı nüfusla doğru orantılı olarak yüksek ve bu durum oldukça normal. Ancak Türkiye’deki akademisyen sayısı ile yazılan bilimsel ve teknik makale sayısı kıyaslandığımızda, her 5 akademisyenden sadece 1 tanesinin makale yazdığını fark ediyoruz.

Yetersiz Ceza Kanunu

Cezalar, insanları suç işlemekten caydırmak için var. Ancak ülkemizdeki kanunlar artık caydırıcılığını yitirmiş durumda. Vatana ihanet eden teröristleri besleyen, tecavüzcüye iyi hal indirimi uygulayan, kısacası adaleti sağlayamayan bir ceza kanunumuz var.

Son dönemde yaşadığımız olaylar, Türkiye’deki hukuk sisteminin eksiklerini daha fazla dile getirmemize neden oldu. Sanki Türkiye’nin mahkemelerinde “Adalet mülkün temelidir” yazmıyormuş gibi hakimler, görece yanlış kararlar veriyor.

Peki, bir ülkenin adaletinde sorun olup olmadığını nasıl anlarız?

Özgecan Aslan örneği üzerinden gidelim. Mersin’de yaşanan olayda Özgecan Aslan tecavüze uğradı ve katledildi. Özgecan’ın katili Ahmet Suphi Altındöken, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Mersin’deki hapishanedeyken silahlı saldırıya uğradı ve öldürüldü.

Eğer bir ülkenin mahkemelerinde adalet sağlanmıyorsa insanlar adaleti kendileri sağlamaya çalışır. Bir tecavüzcü hapishanede öldürülüyorsa bu toplumun tepkisidir ve buradan adaletin yerini bulmadığı anlaşılmalıdır.

Türkiye’ye Özgü Trafik Kuralları

Hepimizin bildiği üzere Türkiye’de trafik kuralları çoğu zaman göz ardı ediliyor. Tüm ülkede diğer ülkelerden farklı bir trafik kuralı anlayışı var. Yaya geçidinde durulmaması, emniyet şeridinin izinsiz kullanılması, otobüs ve taksi şoförlerinin kuralları ihlal etmesi, seyir esnasında telefonla konuşulması, emniyet kemerinin takılmaması, üst ve alt geçitleri kullanmayarak orta refüjden geçilmesi…

Bunların hiçbirisi normal olmamasına rağmen Türkiye’de bunlar sanki trafik kuralıymış gibi uygulanıyor. Bu davranışların yanlış olduğunu söyleyenlere ise garip gözlerle bakılıyor.

Eğitim Sistemindeki Belirsizlik

Son 15 yılda eğitim sistemi sürekli değişti ve değişmeye de devam ediyor. 2007'de OKS yerine SBS geldi. Ardından 2010'da ÖSS değiştirilerek YGS ve LYS uygulaması başladı. Aynı yıl 6, 7 ve 8'inci sınıflara uygulanan SBS değiştirildi ve yalnızca 8'inci sınıflara uygulanmaya başladı. 2012'de 8 yıllık İlköğretim sistemi sona erdi ve 4+4+4 modeline geçiş yapıldı. Yine 2012'de dershanelerin kapatılmasına karar verildi. 2013'te 6 yıl önce getirilen SBS kaldırıldı ve TEOG uygulanmaya başladı. 2017'de ise 4 sene önce getirilen TEOG kaldırıldı. Aynı yıl, 7 sene önce değiştirilen üniversite sınavı yeniden değiştirildi.

Sürekli değişen sınav sistemleri ve müfredat, velileri ve öğrencileri tedirgin ediyor. PISA sınavında ortalamanın çok altındaki sonuçlar da sistemin pek de sağlam olmadığını doğrular nitelikte.

İnternet Sansürleri

Son 5–6 yıldır en çok konuşulan konulardan birisi de internetteki, sosyal medyadaki ve basındaki sansürler. İlk başlarda pek de ciddi gözükmeyen bu durumun son açıklamalarla beraber oldukça önemli olduğu ortada.

Daha önce pek çok kez erişime kapatılan sosyal medya sitelerinin çoğunun sansürleri kısa sürmüştü. Ancak oldukça uzun süren sansürler bulunuyor. Örneğin 29 Nisan 2017'de, Türkiye’yi terörle bağdaşlaştıran içerikleri nedeniyle Vikipedi’ye erişim engellendi.

Oldukça mantıksız olan bu sansür, Türkiye’nin bir işine yaramadığı gibi ülkeye zararı da dokundu ve dokunmaya devam ediyor. Pek çok Batı ülkesi ve bu ülkelerdeki insanlar, Türkiye’nin giderek daha kapalı bir ülke haline geldiğini düşünüyor.

Sonuç olarak bu sansür nedeniyle Vikipedi’nin ilgili içerikleri değişmedi. Çünkü içerikleri Vikipedi sitesi değil siteyi ziyaret eden kullanıcılar yazıyor ve düzenliyor.

Pek çok kişi bu durumdan rahatsız, bu nedenle teknolojiden anlayan gençler VPN (Sanal Özel Ağ) kullanarak bu sitelerin engelini aşabiliyordu. Ancak BTK’nın (Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu) son açıklamalarına göre VPN servislerinin kullanımı da engellenecek. Böylece insanlar yasaklanan sitelere girmek için farklı yollar arayacak (tamamen engellenmesi pek mümkün değil, bypass ile erişim sağlanabilir).

VPN kullanımının tüm dünyada bir sorun olduğunu iddia eden BTK’nın söyledikleri de pek gerçeği yansıtmıyor. Dünyanın pek çok ülkesinde VPN kullanımı serbest çünkü VPN’ler insanların takip edilmeden internette dolaşmasına az da olsa olanak sağlıyor.

Podcast| Youtube | Slack | Facebook | Twitter | Instagram | Kodcular

--

--