Dark or Not?
Dijital dünya kullanıcıları olarak bizler etkileşime geçtiğimiz kanallarda bazen belirli manipülasyonlara maruz kalabiliyoruz. Bazı sosyal medya platformlarının hesap silme talepleri karşısında kullanıcıya arkadaşlarının fotoğraflarını gösterip çok özleyeceklerini yazmaları, bu manipülasyonlara verilebilecek en belirgin ve bilinen bir örnek olarak gösterilebilir.
Şirket ve markaların, kendi amaçları ve yararları (satış ve karlılık, üye sayısını arttırma, tıklanma oranlarını arttırma vb.) doğrultusunda, dijital platformlarda kullanıcıyı fark ettirmeden manipüle edici ve yönlendirici tasarımlara maruz bırakmalarına Dark UX ya da Dark Patterns adı verilmektedir.
Sıkça karşılaşılan Dark UX/Patterns örneklerinden bazıları aşağıdaki gibidir:
• Üye olmaya zorunlu bırakma
• Otomatik olarak onaylı gelen işaret kutuları
• Çerez izinleriyle ilgili tercih kısımlarının sayfanın çoğunu kaplaması
• Uygulama içi tek tuşla yapılabilen satın alımlar
• Abonelikten çıkarken acıtasyon yapılması
• Bildirim tercihlerinde hayır seçeneğinin sunulmaması
• Üyelikten çıkışta saklanan butonlar
• Kullanıcıya kendini kötü hissettirecek şekilde ifadeler
• Otomatik çıkan kampanya bildirimlerinde hayır seçeneğinin sunulmaması
Araştırmamız kapsamında çokça karşılaşılan manipülatif örneklerden yola çıkılarak toplamda 9 adet farklı senaryo oluşturulmuştur. Katılımcılara bu senaryolar ile ilgili düşünceleri, ne sıklıkla karşılaştıkları ve manipülatiflik derecelerini oylamaları yönünde sorular sorulmuştur.
Araştırmamıza toplamda 98 kişi katılım göstermiş olup, mesleklere göre dağılımı aşağıdaki tabloda şekildedir.
Araştırma konumuzda yer alan Dark UX/Patterns caseleri aşağıdaki şekildedir:
Case 1:
Bir alışveriş sitesine yeni bir üyelik oluşturdunuz. Ve karşınıza sitenin çerez politikası ile ilgili bu diyalog ekranı çıktı.
Case 2:
Mobil cihazınızda çok sevdiğiniz bir oyunu oynuyorsunuz ve enerjiniz bitti. Karşınıza yeni enerji satın alabileceğiniz bu ekran çıktı.
Case 3:
Sağlıklı beslenme üzerine internette araştırma yapıyorsunuz. Girmiş olduğunuz bir websayfası size bu bildirimi yolladı.
Case 4:
Bir e-ticaret sitesinden ihtiyacınız olan bir ürünü satın aldıktan sonra karşınıza bu sayfa çıktı.
Case 5:
Aylık abonelik yapmış olduğunuz bir uygulamadaki aboneliğinizi iptal etmek istiyorsunuz ve hesap ayarlarınıza girdiniz.
Case 6:
Daha önce mail aboneliğine üye olduğunuz bir web sitesinin aboneliğinden çıkmak istiyorsunuz. Bu işlem sizi bu sayfaya yönlendirdi.
Case 7:
Bir kıyafet mobil uygulamasını açtıktan sonra bildirim tercihlerinizle ilgili olarak bu diyalog ekranı belirdi.
Case 8:
Ücretsiz olarak görsel indirme fırsatı veren bir web sitesinde aradığınız bir içeriği indirmek istiyorsunuz. İndirme butonuna tıkladığınızda karşınıza bu ekran geliyor.
Case 9:
Mobil bankacılık uygulaması üzerinden hesabınıza giriş yaptınız. Karşınıza otomatik olarak kampanya mesajı çıktı.
Sonuçlar
- Katılımcıların bir kısmı bu tarz manipülatif öğelere kanmamızda insanın bilişsel yönden tembelliğe eğilimli olmasının da payı olduğunu belirtmiştir
- Katılımcıların bir kısmı bu tarz senaryolar ile ilgili tamamen şirketleri suçlu bulduklarını dile getirmişlerdir.
- Bazı senaryoları katılımcılar manipülatif bulmadıklarını ifade etmişlerdir.
- Aynı senaryo üzerinden katılımcıların bir kısmı kullanılan öğelerin son derece manipülatif olduğunu belirtirken; bir kısmı ise öğenin hiçbir şekilde manipülatif öğe içermediğini, aksine kabul edilebilir bir şirket stratejisi olduğunu belirtmiştir.
- Çerez izinleri ile ilgili olan senaryoda bu tipte kullanımların şirket tarafından yasal bir zorunluluğunun olup olmadığının anlaşılamadığı ifade edilmiştir. Bu tarz kafa karışıklıkların markaya olan güvenin sarsılmasına sebebiyet verdiği belirtilmiştir.
- Renk ve fontların farklı şekilde kullanımları sonucu kullanıcıyı yönlendirici olduğu için katılımcıların bir kısmı tarafından manipülatif olarak değerlendirilmiştir.
Yorum
Her gün kullandığımız uygulamalarda ya da girdiğimiz internet sitelerinde birçok manipülatif öğeyle karşılaşıyoruz. Öyle ki bazı durumlarda çıkan pop-uptan nasıl kurtulacağımızı bilemediğimizden, bizi bir başka sayfaya yönlendireceğini bile bile üzerine tıklamak zorunda kalıyoruz. Bazı zamanlarda ise farkında bile olmadan aslında hiç niyetimiz olmayan ya da istemediğimiz eylemleri yapmak zorunda bırakılabiliyoruz. Kullanıcıların her gün daha çok bilinçlendiği ve farkındalıklarının arttığı dijital dünyada, şirket stratejilerinin sonuçları olarak ortaya çıkan bu uygulamalarda yer alan her kişinin ‘Kullanıcı Deneyimi ve Etik’ üzerine aldıkları bu kararları bir an önce sorgulamaya başlamaları gerektiğini düşünüyoruz.
Detaylı anket sonuçları için link:
Zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz!
Researchers: Halit Öztürk ve Özge Özdiller