Hayvan Hakları Aktivizm Yöntemi Olarak Veganuary’nin Sorunları

Izeyneloglu
VeganAbolisyon
Published in
4 min readJan 22, 2022

2014 yılında başlayan Veganuary kampanyası bu yıl Türkiye’de de yankı buldu. Vegan ve January kelimelerinin birleşiminden oluşan Veganuary, insanları Ocak ayı boyunca bitkisel bir beslenme biçimini denemeye davet eden bir kampanya. Kampanya çerçevesinde, katılımcıların Ocak ayı boyunca sürdürecekleri bitkisel beslenme sürecini kolaylaştırmak amacıyla günlük yemek tarifleri ve sağlıklı menu önerileri paylaşıyor. “Ne harika bir fikir” dediğinizi duyar gibiyim. Ancak konuyu haklar ve etik perspektifinden ele aldığımızda kampanyanın bazı sorunlar içerdiği ortaya çıkıyor. Bu yazıda, bu sorunların bazılarının bir özetini yapmaya çalışacağım.

Sorun 1: Veganlığı bitkisel beslenmeden ibaret saymak

Kampanya adında vegan kelimesi geçiyor ve kampanya sayfasında açık şekilde “Ocak’ta veganlığı dene” ifadesi kullanılıyor. Ancak biraz daha araştırınca denenmesi istenen şeyin bitkisel beslenme olduğu ortaya çıkıyor. Veganuary “yolculuğu” boyunca insanlara ünlülerden yemek tarifleri ve sağlık konusunda bilgiler içeren e-postalar göndereceklerini beyan etmeleri de konuyu daha ziyade beslenme açısından ele aldıklarının bir başka göstergesi. Yani aslında şimdiye kadar çok aşina olduğumuz azaltmacılık, aşamacılık ve bebek adımları zihniyetinin bir başka tezahüründen ibaret. Bu da aslında hiç şaşırtıcı değil çünkü amaç uzun vadeli taleplerde bulunarak insanları ürkütmekten kaçınmak olduğu için insanlara “bir aylığına deri ayakkabını ve deri çantanı rafa kaldır, onun yerine vegan ayakkabı ve çanta satın al” gibi bir öneride bulunmalarını bekleyemeyiz[1].

Sorun 2: Doğru davranışı yanlış sebeplerle özendirmek

Ortaokuldayken nedense bir küfür alışkanlığı başlamıştı bende. Çevremdeki yetişkinler bunu onaylamıyor ve küfürün kızlara hiç yakışmadığını söyleyerek yeni ortaya çıkan bu kötü alışkanlığımdan beni vazgeçirmeye çalışıyorlardı. Tabii ki küfürün kime yakışıp kime yakışmadığı umurumda olmadığı için devam ettim. Ne zaman ki küfürün cinsiyetçi, aşağılayıcı ve psikolojik şiddet türü olduğunu fark ettim, o zaman küfürden kaçınmam gerektiğini anladım. Peki küfürün kızlara yakışmadığı argümanı üzerinden ikna olsaydım ve cinsiyetim yüzünden küfür etmeyi bıraksaydım da sonuç aynı kapıya çıkmaz mıydı? Hayır çıkmazdı çünkü o zaman kendime hak görmediğim o cinsiyetçi-aşağılayıcı sözlere başkalarının (erkeklerin) hakkı olduğunu düşünmeye devam ederdim.

Veganuary’nin (ve arkasındaki derneğin) vizyonu vegan bir dünya olarak açıklanmış, yani kampanya sahipleri vegan bir dünya istiyorlar. Bu çok güzel, fakat bunun için insanlara “dene bakalım, hoşuna giderse devam edersin, gitmezse de seneye Ocak’ta tekrar denersin” demek yerine neden hayvan haklarının veganlık demek olduğunu açıklamaları gerekmez miydi? Kampanya sitesinde katılımcıların neden katıldıklarına dair motivasyonlarına baktığımızda yarısından fazlasının hayvanlar dışındaki sebeplerden katıldığı görülüyor (çevre, sağlık, vs). 31 günün sonunda bu kişilerin veganlığın aslında bir hayvan hakları meselesi olduğunu içselleştirmiş olmaları için ne gibi faaliyetler öngörüldüğüne dair herhangi bir bilgi verilmemiş. Katılımcılar veganlığı deneyip vegan kalmaya karar verdikten sonra sebebi sağlık olsa ne çıkar diyebilirsiniz. Bunun cevabını yukarıdaki paragrafta vermiş oldum.

Sorun 3: Kendi kendini gerçekleyen kehanetler

Diyelim ki bu sabah borsanın düşeceği fikriyle uyandım. Bu fikrimin iktisadi temelleri olup olmadığının bir önemi yok, o sabah postacının beş dakika gecikmiş olmasını bir felaket habercisi olarak yorumlamış da olabilirim. Bu durumda elimdeki hisse senetlerini hemen satmam gerekir. Eğer benim gibi düşünen bir sürü insan varsa borsada birden toplu satışlar yaşanır ve günün sonunda borsa gerçekten çöker. Sabah yaptığım kehanet gerçekleştiği için ne kadar öngörülü olduğumla övünürüm fakat aslında kehanet kendi kendini gerçekleştirmiştir. Yani borsanın çökmesi için geçerli bir ekonomik sebep yokken sırf bir sürü insan çökeceğine inandığı için borsa çökmüştür. Diğer bir deyişle, borsayı (doğru ya da yanlışlığı bilinmeyen) öngörüm çökertmiştir. Gerekli tek koşul bu öngörümün yeterli sayıda insan tarafından paylaşılmasıdır.

Kendi kendini gerçekleyen kehanetler (self-fulfilling prophecies) terimi iktisatta çoklu dengeyi açıklamak için sıkça kullanılan bir kavramdır. Ekonomi iyi dengede durabileceği gibi ekonomik temellerde herhangi bir değişim olmadığı halde kötü dengeye doğru da gidebilir. Bir ekonominin iyi dengeden kötü dengeye geçip geçmeyeceğini belirleyen şey ise kendi kendini gerçekleyen (kötü) kehanetlerin olup olmamasıdır. Ben ve bir sürü kişi borsanın düşeceğine inanmasaydık borsa iyi dengede kalmaya devam edecekti.

Hayvanlardan yana olduklarını söyleyen veganların büyük çoğunluğu insanların veganlığı kabul etmeyeceklerine (her nedense!) canı gönülden ikna oldukları için (benim borsanın düşeceğine inanmam) insanlara veganlık anlatmaktan çekinir ve bunun yerine azaltmacılığı, aşamacılığı savunmayı daha uygun bulurlar (benim hisselerimi satmam). Kimseye veganlık anlatmadıkları için de kimse vegan olmaz (hisselerimi sattığım için borsanın düşmesi). Kimse vegan olmayınca da “biz size demiştik, insanlar veganlığı kolay kabul etmiyor, biz biliyoruz da konuşuyoruz” derler (ne kadar öngörülü olduğumla övünmem). Oysaki ortada nesnel bir sebep yokken insanlığın kötü dengeden (hayvan sömürüsü) iyi dengeye (vegan dünya) bir türlü geçemiyor olmasının tek nedeni çok sayıda veganın vegan bir dünyanın çok uzakta olduğu fikrini paylaşıyor olmasıdır.

İşte Veganuary de insanlara sadece bir ay değil tüm hayatları boyunca hayvanları sömürmelerinin yanlış olduğunu söyleyerek insanları ürküteceği ve onların vegan olmalarını zorlaştıracağı öngörüsüyle insanlara veganlığı çeşitli sebeplere bağlı bir tercih meselesi olarak sunduğunda kendi kendini gerçekleştirecek bir kehanette bulunmuş oluyor. İnsanlar bunu bir tercih meselesi olarak algıladıkları için tercih etmeyip bir ayın sonunda eski beslenme alışkanlıklarına geri dönebiliyorlar.

Veganlar kötümser kehanetlerde bulunmak yerine biraz da iyimser kehanetlerde bulunsalar Veganuary dahil tüm azaltmacı/aşamacı yöntemlerin ne kadar anlamsız olduğu ortaya çıkacak. 2022'de kötümser değil iyimser kehanetlerin kendi kendini gerçeklemesi dileğiyle...

[1] Veganuary kampanyasının insanları uzun vadeli taleplerle ürkütmekten kaçındığı, insanlara hayat boyu vegan olmanın ahlaki bir sorumluluk olduğunu söylemenin antipatik kaçacağı ve bu yüzden Veganuary kampanyasının böyle bir amacı olmadığı Vegan Strategist blog sayfasında “ I shouldn’t have to write this” başlıklı yazıda da belirtiliyor.

--

--