“Muamele Odaklı Görsel Paylaşan Arkadaşıma Mektup”

Carmen
VeganAbolisyon
Published in
3 min readJul 27, 2022

Selam! Geçen günlerde yazdığın yazıyı okudum.

Cowspiracy, What The Health ve Earthlings belgesellerini eleştirmişsin. Veganlık anlatımının, sağlık ve çevre üzerinden olmaması gerektiğine vurgu yaparak, bunların sebeplerini açıklaman çok güzel. Fakat eleştirmek istediğim bir nokta; veganlığın, etik değerler üzerinden anlatılması gerektiğine inanarak, Earthlings belgeseleni izlemenin önemli olduğuna değinmen.

“Veganlığın etik değerler üzerinden anlatılması lazım” dediğin kısma katılıyorum. Sonuçta özne hayvanlarken, biz eğer ki diğer konuları en az etik kadar devreye sokarsak, özne hayvanlar olmaktan çıkıyor. Fakat burada Earthlings belgeselini izlemeden de, veganlığı anlatabileceğimizi atlamışsın. Mesela ben, gördüklerim ve işittiklerimden dolayı çok olumsuz etkilenmiştim. İnsanlardan soğumaya, nefret etmeye başlamıştım. İletişim kurmak istemediğimden, aktivizm yapamamıştım bir süre. Ayrıca, hayvan haklarını yani veganlığı hayvanlara yapılan kötü muameleye odaklanan görsellerle açıklarsak, izleyiciler (henüz vegan olmayanlar) hayvanların nasıl daha “refah” içinde yaşayabileceklerini sorgulayacak ve şöyle düşünecek: “Hayvanlara yapılan muamele hiç hoş değil. Bu yüzden artık çiftlikten yumurtamı/sütümü/balımı alayım. Sonuçta biliyorum: Orada hayvanların başları okşanıyor, iyi muamele görüyorlar.”

Kısacası, burada bahsettiğim kişi, hala hayvan kullanımına devam ederek, bir sorun görmeyecek. Peki bu istediğimiz bir durum mu? Hayır, çünkü önemli olan yapılan muamele değil. Buradaki sorun, bunu yapıyor-hayvan kullanımına devam ediyor- olmamız(hem de hiçbir ihtiyacımız yokken.) Ayrıca hayvan “refahı” hayvanların çıkarına olmuyor. Üreticinin/satıcının kazançlı çıkmasını sağlıyor(amacı bu zaten.) Sonuçta talep edenin(yani bizlerin) içleri rahatlıyor, hayvan kullanımında bir sorun görmemeye devam ediyoruz. Muamele odaklı bir çerçeveden baktığımızdan dolayı da, hala hayvanlar meta statüsünde varlığını sürdürmeye devam ediyor. Sonuç olarak, hayvanlar konusunda değişen hiçbir şey olmuyor. Hala “satılabilir, üretilebilir, faydalanılabilir, kullanılabilir” olarak görülüyor.

Sen de biliyorsun ki; bir kesimi metalaştırmak/ sömürmek/ öldürmek olumlu kavramlar değil. Dolayısıyla hayvan kullanımının, “daha iyisi, daha güzeli” olamaz.

Son cümlen olarak da, “çünkü böreklerle, çöreklerle, keklerle veganlık anlatılmaz. İnsanların nelere sebep olduğunu görmeleri gerek.” diyerekten bitirmişsin. Ama burada yanılıyorsun dostum. Birçok kişi pikniklere gelerek, orada veganlığı dinleyerek vegan oldu. Hem de muamele odaklı görseller görmeden! Ayrıca şurada hemfikir olmalıyız ki börekler, çörekler, kekler sohbet açıyor. Ve şuna bağlıyoruz: “Bak.. burada da vegan köfte var, burada ise kek, hem de çikolatalı.. Ha şurada da ayran var, bi bardak doldurayım sana… Nasıl, beğendin değil mi? Hayvanları tüketmemize gerek kalmadan, çok çesitli, lezzetli yiyecekler hazırlayabiliyoruz. E öyleyse, gereksiz değil mi tüm hayvan kullanımları? Ne gerek var bitkisel çözümler dururken, ayağımda, tabağımda vs. birinin olmasına..?”

Kimi veganlar, “konu yemekler değil çünkü sadece simit yiyor olsaydık bile, vegan olmalıydık.” şeklinde bakıyor bu duruma. Ben ve birçok vegan da bu şekilde düşünebiliriz. Sonuçta hayvanlar bizim damak zevkimizden elbette çok daha kıymetli. Ama naveganlar içinse durum farklı. Biz eğer ki veganlık anlatımımızda “piknikler gereksiz! yahu simit bile olsa tek alternatifin, hayvanları tüketmeyeceksin.” diyorsak, sormak isterim: Antipatik bir izlenim vermez miyiz? Sonuçta şu an ve çok eskiden de birçok vegan seçenek vardı. Simitten bahsetmek(tek bir çeşitten bahsetmek) sanki baklagilleri, sebzeleri, meyveleri, tahılları, yemişleri(geride kalanları) göz ardı etmek gibi olmuyor mu? Ve bu şekilde “sadece tek bir yiyecek seçeneğin bile olsa, vegan olmalıydın.” gibisinden cümleler, insanlar adına alışkanlıklarından vazgeçmeleri gerektiğini, “fedakarlık edeceklerini” düşündürtecek.

Hayvan hakları konusundaki mücadeleni cidden destekliyorum. Medium’dan yazılar yazıyorsun, sürekli okuyorum, peşindeyim :) Fakat bu yazın hakkında ifade etmem gerekenler var diye düşünmüştüm. Aklına yatmayan bir durum olursa, her zaman iletişime geçebiliriz. Hatta haftaya vegan pikniğe gel, her cumartesi yapıyoruz (Moda’da/Maçka’da-daha net bilgiler için VeganPiknik sayfasını takip edebilirsin). Hem birçok navegan da katılıyor, onlarla konuşuyor ve bir sürü lezzetli, çeşitli vegan yiyecekleri tattırıyoruz. Böylece, senin de önyargıların, pikniklerin “işlevsiz olduğu” üzerine olan düşüncelerin, yıkılmış olur.

Sevgiler ❤

-Cinayet ve acı tohumları eken, sevinç ve sevgi biçemez.//Pisagor

--

--