Doğa Rehberliğinde Sürdürülebilir Girişimciliğe: Biyomimikri

Halis Guven
Viveka Blog
Published in
5 min readNov 3, 2022

Biyomimikri, daha sağlıklı ve daha sürdürülebilir bir dünya yaratmak için doğanın tasarımlarını ve süreçlerini taklit eden bir disiplindir.En genel tanımıyla evrim ve doğal seleksiyon inovasyonun en eski biçimleridir ve önemli bir bilim alt alanı olan biyomimikriyi beslediği görülmektedir.Aynı zamanda biyomimikri, süregelen en uzun deneyin doğanın kendisi olduğunu savunur. Bu da milyonlarca senedir sürmekte olan bir deneye işaret etmektedir: Doğa, milyonlarca defa denemiş, yanılmış, hatta bulgularını fosiller halinde bizlere bırakmıştır.Aristo’ya döndüğümüz zaman görebileceğimiz gibi, teknik uğraş zaten doğanın taklit edilmesi veya doğada yarım bırakılan işlerin tamamlanması olarak değerlendirilmiştir.Tüm bunları ele aldığımızda doğal işleyişlerin sunduğu ölçütler ve sınırlamalar, inovasyon için bir etik standart olarak kabul edilebilir.Dikkatle incelediğimizde görebileceğimiz üzere doğa neyin çalışıp neyin çalışmayacağını bizlere gösterebilir, bu yüzden doğru inovasyon için doğayı ölçüt alabiliriz.

Biyomimikrinin Felsefesi

Freya Mathews, biyomimikrinin iki temel prensip üzerine kurulduğunu iddia eder. Bunlardan ilki kendi kendini oluşturma prensibidir. Bu prensibe göre tüm canlı varlıklar kendi varlıklarını sürdürme ve büyütme isteğiyle hareket eder. İkinci prensip ise en az direnç prensibidir. Bu prensibe göre ise eğer mümkünse canlılar daha az enerji tüketen veya daha az engel barındıran yolları tercih ederler.

İnsan mı doğaya hükmeder yoksa doğa mı insana hükmeder?

Bu iki görüş arasındaki zıtlığı ele alırken ilk olarak insanın doğaya hükmetmeye çalıştığını inceleyelim.Akla gelen ilk örnek olan salgın hastalıklar yıllar boyunca doğal akışında gerçekleşmiş ve çözümü olmadığı için süreçten bağımsız bir gelişme olamamış.Fakat,teknolojinin de gelişmesiyle birlikte ortaya çıkan aşılar doğanın akışını değiştirmeyi başardığı için önlem olarak kullanılabildiler.Bu örnek üzerinden gidecek olursak insanlık doğaya hükmetmiş ve doğal dengeyi bozmuş demek mümkün.Diğer yandan bakacak olursak doğayı insanlığın taklit etme ihtimalini düşündüğümüzde aklımıza barajlar yapılırken köstebeklerden fikir aldığımız gelebilir.Fakat bunlar gerçekleşirken doğanın akışını bozabilecek her hareket insanlığın doğaya uğrattığı bir zarar da olabilir.Bu yüzden doğayı düşünerek hareket etmek insanlık ve doğa için daha faydalı olacaktır.İki ihtimali de düşündüğümüzde Biyomimikri’nin asıl amacının insanın doğaya hükmetmesi değil doğadan öğrenmesi olduğu açıktır .

KULLANIM ALANLARI

Biyomimikri’nin Teknik anlamda kullanılabileceği alanlardan ilk akla gelenler mimari, mühendislik, ürün tasarımı hatta şehircilik gibi farklı dallardır.Örnek vermek gerekirse;

Yalıçapkını Kuşu

Yalıçapkını kuşu sivri gagası sayesinde suyun direncini en aza indirerek suya dalabildiği farkedildikten sonra bu özelliği Japonya’da daha az enerji harcayan ve daha hızlı hareket eden mermi tren adındaki trenlerin ön kısmının tasarımına ilham vermiştir.

Büyük beyaz köpek balığı deridişçikleri

Büyük beyaz köpek balıkları, pullu ve deridişçik adı verilen deriye sahiplerdir. Deridişçikler sudaki sürtünmeyi azalttığı ve balığın daha sessiz bir şekilde hareket etmesini sağladığı için Mayo firmalarının bu durumu farketmesi üzerine bu deriye benzeyen bir kumaş tasarlayarak yüzücülere kolaylık sağlayacak mayo tasarlamışlardır.

Kunduz kürkü

Kunduzların kalın kürklerinin içine bir miktar havanın hapsolması onların suyun içindeyken kuru ve sıcak kalmalarını sağlar.Aynı mantıkla kıyafetlere kürk mantığının uyarlanması sayesinde suyun içinde vücut ısımızın korunması sağlanabiliyor.

Diken

George de Mestral,bir gün köpeğiyle dolaştıktan sonra köpeğinin tüylerine yapışan dikenli tohumları ayıklarken dikenlerin tüylere kuvvetli bir şekilde yapıştığını farketmesi üzerine dikenlerde bulunan kancaları ilham alarak cırt cırt dediğimiz tasarımı yapmıştır.

Geko kertenkelesi

Geko ayaktabanındaki spatula uçlu kıllar sayesinde bulunduğu yüzeye kolaylıkla tutunabiliyor hatta bastırdığında yapışıp yukarı çekildiğinde kolayca yüzeyden ayrılabiliyor.Bu durum tekstil ve mühendislik sektöründe kullanılmak için uyarlanabiliyor.Örneğin,sabitlenebilir kumaşlar yüzeyde oldukça kullanışlı oluyor.Ayrıca robotların dik yüzeylerde rahat hareket edip tırmanabilmesini sağlıyor.

Termit tümsekleri

Zimbabwe’deki Eastgate Centre tamamen doğal yöntemlerle soğutuluyor. Bu, bina tasarlanırken termitlerin oluşturduğu tümsekler model alındı. Termit tümsekleri, alçak hava barındıran yan tünellere sahipler ve bunlar sayesinde en hafif rüzgarları bile yapının içerisine taşıyabiliyorlar. Bu sistem sayesinde, serin hava içeriye doğru giriyorken, sıcak hava da yükselerek tünellerden dışarı çıkıyor.

Problem dayalı biyomimikri tasarım lensi

Biyomimikri girişimi aşamaları nelerdir?

Eğer biyomimikriye dayalı girişim fikriniz varsa takip edilecek aşamalar oldukça açık.Bunlardan ilki “keşif aşaması”diyebileceğimiz doğadaki modelleri keşfetme.Bir diğeri ise alanınızın dışına çıkarak bu keşfin bilimsel temellerini ortaya koyacak farklı disiplinlere yönelmek.Üçüncü kısım belki de en önemli ve kilit nokta olan tanımladığınız fikrin hangi problemlere çözüm sunacağı,yani bir nevi yenilik getireceğiniz alanın belirlenmesi diyebiliriz.Ardından ulaştığınız çözümün doğanın stratejisini taklit etme aşaması olan çözüm ve doğayı entegre ettiğimiz son aşamayı da netleştirdikten sonra şema tamamlanmış oluyor.

GİRİŞİM ÖRNEKLERİ

Az önce bahsettiğimiz şemanın uyarlanmış ve hayata kazandırılmış birkaç girişim örneklerinden bahsedecek olursak;

Tümsek çiy toplama şişesi

Çöl ortamında yaşayan Namibya böceğinin sis çöktüğünde sırtını havaya kaldırarak kabuğuna çarpan su damlacıklarını yakaladığını ve pozisyonu gereği damlaların ağzına doğru aktığını gözlemleyen bilim insanları bunu entegre edebilecekleri bir fikir geliştirdiler.Seul Ulusal Teknoloji Üniversitesi’nde tasarlanan “tümsek çiy toplama şişesi”Namibya böceklerinin su toplama sistemini taklit eder ve sabah çiyini yoğunlaştırarak suyu şişe içinde biriktirir.

Ornilux

Almanyalı cam üreticisi Arnold Glass, kuşların camdaki şeffaf yapıyı görmezden geldikleri için yıllardır birçok kuşun cama çarpması sonucu öldüğünü tespit ediyor ve örümcek ağlarından ilham alarak Ornilux adlı bir ürün üretiyor.Aslında basit bir şekilde kuşların görebildiği bu yüzden de kaçındığı örümcek ağlarındaki UV yansıtıcı şeritleri ilham alıp geliştirdikleri ürün sayesinde hem her yıl binlerce kuşun yaşamını kurtarıyorlar hem de Biyomimikri’yi etkili bir şekilde kullanıyorlar.

Hydris(Su ayıcıklarından kuru aşı)

Su ayıcıklıklarının çok dayanıklı olmasından öyle ki -273 derecede uzaya çıkan su ayıcıklarının 2 hafta sonra dünyaya geldiklerinde ölmeyip aksine yavruladıklarının görülmesinden ilham alan Nova Laboratories,bu özelliği izleyerek dünyanın ilk kuru aşısını geliştirdi.Bu sayede aşıların dünyanın her yerinde muhafazasının kolaylaştığını söylemek mümkün.

Morphotex

Kelebeklerin ışık ile etkileşerek renk alması ve pigment hücrelerinin bulunması Endüstriyel üretim sistemlerini harekete geçirdi diyebiliriz.Sebebi ise çok açık;kimyasal kullanmak istememeleri.Bu bağlamda Teijin Fibers Limited isimli şirket Morfo kelebeğinden esinlenerek “Morphotex” isimli bir kumaş geliştirdi.Optik olarak renk elde eden liflerin kullanılması diğer kumaş türlerinden ayıran en önemli özelliklerden bir tanesi.

SONUÇ

Tüm süreci ele aldığımızda aslında biyomimikri,temelinde çok sade bir düşünceye dayanıyor ve doğal döngünün akışını bozacak fikirlerle doğaya zarar vermek yerine biyomimikri ile birlikte doğa dostu tasarımların ön plana çıkmasını amaçlıyor.Hatta insanlığın doğa ile kurduğu ilişkiye dair sorgulamalar yapmasına ve doğadaki yerini net bir şekilde anlamlandırmasını sağlıyor demek mümkün.Doğadaki en sıradan tasarımların bile binlerce senelik deneme-yanılma yoluyla gerçekleştiğini düşünecek olursak en sağlam kaynak olarak ele alabileceğimizi görebilmemiz zor değil.Bir diğer önemli bakış açısı ise sürdürülebilir ürün tasarımı fikri.Bu fikir temelinde insanın tüm ihtiyaçlarını ekosisteme zarar vermeden karşılama düşüncesini barındırıyor.Benzer olarak çevreye dost ürünlerin üretilmesinde Biyomimikrinin ön plana çıktığını görüyoruz.Buna paralel olarak son yıllarda çevre dostu ürünlere önem verilmesi Biyomimikri’nin gelişmesine büyük katkı sağladı.Sonuç olarak Biyomimikri bilimi;mühendislik,tıp,bilim gibi pek çok dalın geleceğini şekillendirebilecek potansiyele sahiptir ve aynı zamanda insanlığa kazandırılmış önemli bir pusuladır.

Katkılarından dolayı Funda Ünlü’ye teşekkür ederim.

--

--