Endüstri 4.0 ve Lojistik 2 — Endüstri 4.0’ın Lojistiğe Etkileri ve Lojistik 4.0

Zeynep Destan
Vakıf Katılım Ar-Ge Merkezi
5 min readJul 31, 2023

Bir önceki yazımızda Endüstri 4.0’a kadar sanayinin geçirdiği değişimden ve kullanılan teknolojilerden bahsetmiştik. Bu yazımızda da lojistiğin tarih içerisindeki değişiminden ve Endüstri 4.0’ın lojistik sektörünü nasıl etkilediğinden bahsedeceğiz.

Lojistik 4.0’a Kadar Lojistiğin Tarihsel Süreci

(Delibalta,2021)

Lojistik 1.0

Lojistiğin gelişimi endüstrinin gelişimi ile paralel olarak ilerlemektedir. Endüstri 1.0 gibi Lojistik 1.0 da Sanayi Devrimi ile birlikte 18.yüzyılın sonunda ortaya çıkmıştır. Tıpkı endüstride makineleşmenin gelişmesi gibi, Gönçer Demiral’ın (2021) makalesine göre de buhar makinesinin icadından sonra buharlı gemiler ve demir yolunun gelişmesi ile taşıma kapasiteleri artmış ve “taşımacılıkta makineleşme” gelişmiştir. “Taşımacılığın mekanizasyonu” olarak da ifade edilen bu gelişmeyle Lojistik 1.0’da depolardan çıkan ürünler insanlar tarafından yönlendirilen el arabasıyla manuel olarak taşınmaktadır (Ertemel, Alkış ve Pirtini, 2020).

Lojistik 2.0

Lojistik 2.0 endüstride elektrikli ve yanmalı motorlar ile gerçekleşen seri üretime geçildikten sonra ortaya çıkmıştır. Ertemel’in (2020) makalesine göre ise taşımacılıkta konteyner gemisinin yayılması, liman kargolarının mekanizasyonu Lojistik 2.0‘ı başlatan önemli bir yeniliktir. Bu dönemde taşımacılıkta konteyner gemileri kullanılmaya başlanmış, elektriğin kullanımı ile birlikte depolardaki manuel ekipmanların yerini elektrik ile çalışanlar almış ve bu sayede ürünler raflara otomatik bir biçimde yerleştirilip çıkarılabilir hale gelmiştir (Gönçer Demiral, 2021).

Lojistik 3.0

Lojistik 3.0 bilgi teknolojileri ile birlikte 1980’den sonra ortaya çıkmıştır. Ertemel, Alkış ve Pirtini’nin (2020) makalesine göre bu dönem yaygınlaşan WMS (Warehouse Management System) ve TMS (Transport Management System) gibi bilişim teknolojilerinin kullanılması Lojistik 3.0 kavramını oluşturmuştur. Kullanılan bu yazılımlar lojistikte süreç planlaması için, tedarikçilere verilen siparişlerin anında erişilebilir olmasını sağlamaktadır.

Lojistik 4.0

(Parker, 2020)

Endüstri 4.0’ın Lojistiğe Etkileri ve Lojistik 4.0 Kavramı

Önceki dönemlerde de görüldüğü gibi lojistik endüstrideki gelişmelerle paralel olarak ilerlemektedir. Endüstride ortaya çıkan bir teknolojik gelişme ulaşım sektörüne entegre edilerek Lojistik 1.0, Lojistik 2.0 ve Lojistik 3.0 ortaya çıkmıştır. Aynı şekilde Lojistik 4.0 da siber-fiziksel sistemlerin getirdiği yenilikler ve uygulamaların lojistik sektörüne entegre edilmesi ile ortaya çıkmıştır (Ertemel, Alkış ve Pirtini, 2020). Timm & Lorig (2015) ise Lojistik 4.0 kavramını, donanım odaklı lojistikten yazılım odaklı lojistiğe dönüşüm olarak tanımlamıştır (Akt., Gönçer Demiral, 2021). Bu yüzden Lojistik 4.0’da kullanılan teknolojiler olan dronelar, otonom araçlar, sensörler, büyük veri, GPS, RFID, nesnelerin interneti vs. Endüstri 4.0’ın bileşenleri olarak bahsedilen teknolojilerdir (Gönçer Demiral, 2021).

Örneğin dronelar Amazon tarafından kullanılan bir teslimat aracıdır. Droneları teslimat aracı olarak kullanacağını söyleyen ilk şirket olan Amazon (Akt., Nakıboğlu, 2020) bu hizmeti Amazon Prime Air adıyla 2016’da sunmaya başlamış ve hafif yükleri 30 dakikadan az bir sürede müşteriye ulaştırmıştır. 2019 yılında ise teknolojisini daha üst seviyeye taşıyıp sahip olduğu yapay zeka sürücüsü ile hayvan ve insanları fark edip manevra yapabilen, daha güvenli dronelar kullanmıştır (Akt., Nakıboğlu, 2020). Bir diğer örnek DHL ParcelCopter projesinde, ekspres teslimatlar için drone kullanılmasıdır (Tekin E., Tekin M. ve Etlioğlu, 2017).

(STAT Times, 2020)

Ekol’ün Ar-Ge Direktörü olan Erdem Özsalih’in UTİKAD’a verdiği (2019) bir röportajda bahsettiği “hareketli ürünlerin bir bant üzerinde akarken üzerindeki barkod bilgilerini veya yazıları okuyup, arka tarafta resim tanıma sistemini çalıştırıp, içeriğini anlayıp ona göre farklı hatlara yönlendiren bir kameranın” dan bahsettiği kısımda da bir başka Endüstri 4.0 yazılım teknolojisi olan ‘görüntü işleme’ kullanılmaktadır.

Aynı şekilde bir başka Endüstri 4.0 teknolojisi olan otonom robotlar da tedarik sürecinde yer alırlar. Örneğin, müşteri telefonu ya da bilgisayarı sayesinde bir satın alma gerçekleştirdiğinde depoda bulunan bir robotu eyleme geçirebilir. Kendisine verilen veriler, kullandığı sensörler ve filtreleme algoritması yazılımı yardımıyla istenilen ürünü seçip sevk aracına yükleyebilir ve bunu yaparken başında herhangi bir operatöre ihtiyaç duymaz.

(Urhan, 2018)

Endüstri 4.0’ın lojistiğe etkilerini Supply Chain Management yani tedarik zinciri yönetimi’nde de görebiliyoruz. Yıldız (2018)’a göre tedarik zinciri yönetimi (TZY) doğru ürünü doğru zamanda doğru fiyata doğru zamanda doğru müşteriye doğru durumda doğru fiyata ulaştırmak anlamına gelmektedir. Tedarik zincirinde bu amacın gerçekleşebilmesi için ihtiyaç duyulan bileşenlerden biri de ‘büyük veri’dir. Yani yapılan her işlemin depolanması, sonrasında da ihtiyaç duyulan duruma göre kullanılmasıdır. Özellikle bir Endüstri 4.0 bileşeni olan IoT yani nesnelerin interneti sayesinde tedarik aşamasındaki araçlar ve makinelerin birbirleriyle iletişimi sağlanır, veriler anlık ve kesin olarak paylaşılır. Bu durum tedarik zinciri yönetiminde kararların daha hızlı ve doğru alınmasına yardımcı olur. Bu sayede teslimat süreci çok daha hızlı ilerlediği gibi maliyetlerin azalmasına da katkıda bulunur. Daha hızlı veri akışını sağlayan bulut bilişim, süreçlerin operatöre ihtiyaç duymadan gerçekleştirilmesini sağlayan otonom robotlar ve RFID sensörler gibi diğer Endüstri 4.0 bileşenleri de tedarik zinciri yönetiminin amacına hizmet etmektedir.

Örneğin Ekol Lojistik’te tedarik zinciri mühendisi olan Kılınç, Al ve Ülker’e (2019) göre Lojistik 4.0 olarak yaptıkları bir sistemin amacı % 10 daha yüksek doluluk oranı ve %10 daha kısa teslim süresi ile yakıt tüketiminde ve karbon emisyonlarında azalma sağlamaktır.

Bu sistem aynı zamanda, network yapıyı oluşturan depoların, acentelerin, tren istasyonlarının ve limanların tanımlanmış parametrelerini değerlendirerek daha önce toplanan veri ve maliyet yapılarını analiz ederek yeni bir şube açmak veya yeni bir tren hattı kullanmak gibi öneriler sunan üst stratejik bir sistem olarak kullanılabilecektir.

Referanslar:

• Ertemel, A. V., Alkış, G., ve Pirtini, S. (2020). Lojistik Sektöründe Endüstri 4.0 Uygulamalarının Operasyonel Verimliliğe Etkisi. BMIJ, 8(1), 371–395. DOI: http://dx.doi.org/10.15295/bmij.v8i1.1341

•STAT Times. (2020). Amazon’s Prime Air drone delivery fleet gets FAA nod erişim adresi https://www.stattimes.com/news/amazons-prime-air-drone-delivery-fleet-gets-faa-nod-drones/

•Nakıboğlu, G. (2020). Drone Taşımacılığı ve Son-Adım Teslimatta Kullanımı. Çukurova Üniversitesi İİBF Dergisi, 24(2), 285–298.

•Tekin, M., Etlioğlu, M., Ve Tekin, E. (2017). İnovatif Lojistik. The International New Issues in Social Sciences, 5(5), 81–104.

• Yıldız, A. (2018). Endüstri 4.0 İle bütünleştirilmiş dijital tedarik zinciri. BMIJ, 6(4), 1215–1230.

--

--

Vakıf Katılım Ar-Ge Merkezi
Vakıf Katılım Ar-Ge Merkezi

Published in Vakıf Katılım Ar-Ge Merkezi

Vakıf Katılım Ar-Ge Merkezi, Kasım 2017'de Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından sertifikalandırılmıştır. Merkezimiz 104 araştırmacı ve 4 teknisyenden oluşan 108 kişilik ekibiyle projelerini geliştirmeye devam ediyor.