NFT’NİN DOĞUŞU VE METAVERSE ÇAĞINA GİRİŞ

Tuğba Narol Uzun
Vakıf Katılım Ar-Ge Merkezi
3 min readJan 21, 2022
Beeple, Everydays: the First 5000 Days

2017 yılında çıkan ve blockchain ağında çalışan ilk oyunlarından biri olarak bilinen Crypto Kitties oyununda birbirinden renkli, farklı ve tuhaf kedi figürlerinden oluşan Crypto Kitties imajları Blockchain ağına kayıt edilerek satılmaya başlandı. Sonrasında köpek ve maymun gibi bilimum hayvan figürlerinin görselleri ortaya çıkmaya başladı. Tüm bu JPEG ve GIF’ler NFT olarak tanımlandı.

NFT; bir sanat eseri ya da görselin benzersiz ve değiştirilemeyen kopyasının ve kime ait olduğu bilgisinin blockchain ağında tutulmasını sağlayan bir kayıt sistemidir. Her yerde geçen genel tanım böyledir. Oysa NFT’ler bunun çok ötesinde bir fonksiyona sahip. NFT’leri dijital dünyadaki her türlü sanat eseri, aksesuar, giysi vb. varlıkların, “tüketim malzemesinin” genel adı olarak tanımlayabiliriz.

2018 yılında 40 milyon $ pazar hacmi ile başlayan 2019 yılında 140 milyon $ ve 2020 yılında 380 milyon $ şeklinde artarak devam ederek 2021 yılında dramatik bir yükselişle 23 milyar $’a ulaştı! Bugün itibariyle de Google trendlere baktığımızda NFT kelimesi Blockchain teknolojisinden bile daha çok merak edilen konu halinde.

NFT Pazar Büyüklüğü
NFT Pazar Büyüklüğü

Ünlülerin milyon dolarlık NFT’ler satın alması, koleksiyonlarını oluşturması, markaların avatarlar için NFT kıyafet, aksesuar yapmaya başlaması ve sanal arsa satışlarının artmasıyla 2021’e NFT yılı oldu diyebiliriz. Ülkemizde de Refik Anadol, Cem Yılmaz, Tarık Tolunay gibi birçok sanatçı NFT eser üretmeye başladı.

METAVERSE ÇAĞINA GİRİŞ

Derken 2021 Ekim sonunda Marck Zuckerberg Facebook’un adını Meta yaparak metaverse kavramını dünyanın gündemine soktu ve herkes tarafından konuşulmaya başlanan metaverse o kadar hızlı hayatımıza girdi ki bir avatarın yoksa ya da bir NFT’ye sahip değilsen teknolojiye ilgi duymuyorsun anlamına gelmeye başladı.

Global markalar da bu trendden nasibini aldı ve peşi sıra NFT ya da Metaverse girişimlerini duyurmaya başladı. Örneğin Nike, ayakkabı NFT’si yapan bir girişimi satın aldı. ADIDAS, Bored Ape Yatch Club NFT koleksiyonunda özel bir seri çıkardı. GUCCI, roblox için çanta NFT’si üretti. Samsung, metaverse’de ilk tanıtım mağazasını açtı. Twitter, NFT profil resmi özelliğini duyurdu.

Metaverse fiziksel dünyanın ötesinde alternatif dünya(lar) sunuyor bize. Metaverse uygulamalarında Sanal gerçeklik (VR) ve Artırılmış Gerçeklik(AR) teknolojileriyle donatılmış gözlük ve giyilebilir teknolojileri kullanarak dijital dünyada yaşamaya başlayacağız. Peki bu kadar kısa sürede hayatımıza giren teknolojinin temelleri ne zaman atılmaya başlanmış bir göz atalım:

1992 yılında internetin yeni çıktığı zamanlarda Snow Crash adlı romanda ilk kez ‘metaverse’ tanımı yapıldı. Romanda 120 milyon insanın avatarının bir arada yaşadığı dijital bir evrenden bahsedildi.

1994’de Steven Spielberg dijital dünya lansmanı yaptı ve hastanedeki yatalak çocuklar için geliştirilmiş uygulamada avatarlar birbiriyle konuşabilmekteydi.

2003’de ilk defa Second Life oyununda sanal ekonomi kavramı oluşturuldu. Oyundaki aksesuar ve karakterler sanal parayla satın alınabilmeye başlandı.

2006’da çıkan Roblox oyununda diğer kullanıcılar yeni oyun kulvarları oluşturarak buradan gelir üretmeye başladı.

2011’de Ready Player One romanı yayınlandı ve 2018’de filmi çekildi. Steven Spielberg (Yukarıdaki 1994 yılına dikkat) tarafından çekilen bu film; Metaverse’ü en iyi anlatan film niteliğinde.

2013 yılında Kickstarter’ da Oculus gözlüğün ilk prototipi duyuruldu ve 1 sene sonra Facebook yatırım yaparak satın aldı.

2017’de Minecraft, Crypto Kitties ve Decentraland gibi uygulamalar hayatımıza girmeye başladı.

2021’de Facebook adını META olarak değiştirdi.

HER ŞEYE METAVERSE DENİR OLDU

Metaverse başlığının cazibesi tüm dünyayı sardığı için, neredeyse her şey metaverse olarak tanımlanmaya başladı. VR gözlük takarak girdiğimiz toplantılar ya da senelerdir oynadığımız Second Life gibi oyunlar metaverse midir?

Cevabı şöyle verebiliriz: metaverse diyebilmek için bir “süreklilik” olması gerekir. Bir akış içerisinde devam eden ve gelişen bir yapısı olmalıdır ve siz orada olsanız da olmasanız da sistem yaşamalıdır. Baktığınız her yerde gelişen, değişen bir alan görmelisiniz tıpkı fiziksel dünyadaki gibi. Dilediğiniz an bir parçası olup dileğiniz zaman çıkabileceğiniz süresiz bir canlı ortam sunarken aynı zamanda giyilebilir teknolojiyle donatılmış giysileriniz sayesinde etkileşim sağlayarak izlediklerinizin hissettirdiği daha cazip gelecek. Konserde arkadaşınla yanyana eğlenmek, spor yapmak gibi.

3 boyutlu toplantı ya da oyunlar ise YouTube, NetFlix, Exxen vb. platformlar gibidir. Videolar orada durur ve siz dilediğiniz zaman açar, izlersiniz. Kapattığınızda, sonradan tekrar açınca kaldığınız yerden devam edersiniz. Bir akış ve süreklilik yoktur.

Bu yazımda NFT ve Metaverse tanımları yapıp kısaca tarihçesinden bahsettim. Bir sonraki yazıda Pazar yerleri ve sanal arsalar konusunu ele alacağım. Umarım beğenirsiniz.

--

--